Oğul bir mektup yaz bizim Hasan'a,
Bıldırki itlerin çoğu öldü de
Tor tosunlar kayış yardı bu sene,
Koç öküzler epey ayrık yoldu de.

Aramızda yamrı yumru tepeler,
Sokaklarda seyip gezdi sopalar
Sen giderken yeni doğan sıpalar
Torunlu morunlu eşek oldu de.

Köye çoban ettik sağır ibiş'i,
Çatal doğurtuyor erkek çebişi
Yağcılıktan yükün tuttu çok kişi,
Gene aşiretin yüzü güldü de.

İbibikler dama yaptı yuvayı,
Pis kokudan balta kesmez havayı
Sorarsan şo bizim eski davayı,
Can sıkmasın, kıyamete kaldı de.

Biraz daha azdı dünkü sinekler;
Yular bırakmadı kırdı inekler
Çıkın edip gönderdiğin dilekler,
Yalınayak gözü yaşlı geldi de.

İncitmeyin derken gönül hatırı,
Gebe çıktı Solakların katırı
Kör kıvrak bir kırık yemden ötürü,
Düşmanların davulunu çaldı de.

Fukaralık bağdaş kurdu hasıra,
Harçlık marçlık gönderemem bu sıra
Hele mektup için bakma kusura,
Pul parası kesemizi deldi de.

Yırtıldı geceler çakal sesinden;
Kazlar kafa çeker el kesesinden
Bozuk terazinin sol kefesinden
Demlenen hıyarlar rağbet buldu de.

Sen gideli çok haşerat türedi;
Anaç balıkların hepsi tüledi
Kavaklara kaplumbağa tünedi!
Yörük yaylasına çingen doldu de.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Trump’ın daveti üzerine 13 Kasım 2019’da yapmayı öngördüğü Washington ziyareti öncesi AK Parti’li milletvekillerine konuşmuş, oysa Abdurrahim Karakoç’un bu şiiri ile Trump’a mesaj vermişti.

Amerikalı anladı…

Kerameti kendinden menkul bilen yerel İngiliz lordlar kamarası anlamıyor!

O halde onlara Türkçe bir fıkra anlatalım.

Karganın biri her gün Kilisenin çanına pislermiş.

Papaz ne yaptıysa yakalayamayınca çanın bulunduğu yere bir bardak şarap koymuş.

Karga şarabı için sızınca da yakalamış.

Sonra demiş ki;

Müslüman olsan şarap içmezsin, Hristiyan olsan çana işemezsin.

Söyle bana sen nesin?

Sen anladın onu!

Siz anladınız onu!

Seçimi bahane ederek 100 bin dolar, 100 bin lira, Hakan’ının dan, hocasından bağış adı altında yaklaşık 2 milyon lira toplayanlar önce kendileri hesap verecek kamuoyuna sonra başka hesapları konuşmalı öyle değil mi?

Hem daha “Doğrudan Temin”lere gelmedik!