Yatırım, hükümetin işi…

Sahil Projesi, TOKİ’nin işi…

Yapılırsa Lavvuar ihalesi, TOKİ’nin işi…

Yol, Karayollarının işi…

Kar temizleme, Özel İdare’nin işi…

Elektrik, BEDAŞ’ın işi..

Jeneratör, Bakanlığın işi…

Çöp, Çevre Bakanlığı’nın işi…

Kentleşme, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın işi…

Trafik ve asayiş Emniyet Müdürlüğü’nün işi…

Koordinasyon, Vali’nin işi…

Kar; Afet!...

O da Allah’ın işi…

Gördünüz mü, Belediye Başkanlığı boşa çıktı!

Zaten gerek de yok!

Bir daha ki seçimde BEDAŞ’a oy verelim bari!

Sayın Başkan’da dinlenirken gazoz içsin…

Farklı bir tavır beklenemezdi

Şimdi, Zonguldak belediye Başkanı Ö. Selim Alan halktan özür dilemiş öyle mi?

“Eğer elektrik kesilmeseydi, susuzluk yaşamasaydık Zonguldak halkı karın tadını çıkartacaktı. karın keyfini değil kahrını çektirdik .

Zonguldak Belediyesi sınıfta kaldı sözlerine inkar ederim. Elektrikler kesilmeseydi, su sorunu yaşamasaydık, bu güzelliğin tadını çıkartacaktık.”

“Özür diliyor numarası yapıyorum ama aslında dilemiyorum kardeşim” diyor…

Neyse…

Başkan Alan’dan farklı bir tavır beklenemezdi zaten…

BEDAŞ elektrikleri kesti, karlar kürenmedi!

Elektrikler gitti, çöpler toplanmadı!

Kürenmeyen karla, toplanmayan çöplerin elektrikle nasıl bir ilişkisi olabilir?

Düşünelim belki buluruz!

E o kadarcık akıl termosta da var…

İbo şov'u yaptığı dönem programa bir profesör konuk olmuş. tatlıses her zamanki boş konuşan tavrıyla:

"Profesör bey, siz okumuş adamsınız, bilirsiniz. termosa soğuk su koyduğumuzda suyu soğuk tutuyor, sıcak su koyduğumuzda suyu sıcak tutuyor. Termos suyun soğuk ya da sıcak olduğunu nasıl anlıyor?"

Profesör cevap verir: "çok basit! siz elinizi suya soktuğunuzda onun sıcak veya soğuk olduğunu anlamaz mısınız?"

Tatlıses: "anlarım ama benim aklım var?"

Profesör cevap verir: "e o kadarcık akıl termosta da var."