Resmi ilan alan, devletin koruma polisi ile korunan Pusula Gazetesi sahibi Ali Rıza Tığ yüzünden toplumun ginseng kullanmasına gerek kalmayacak.
Ya hu, bir insan sürekli; Seks, grup seks, vibratör soktu, mastürbasyon çekti, sevişti, soyundu haberi, yorumu yapar mı?
Eşine anlatması gereken cinsel içerikli fıkraları topluma anlatır mı?
Geçtiğimiz hafta yayınladığı fıkrada ‘Bir kadının sevişirken çıkardığı haz dolu sesler’ vardı.
Dünkü köşesinde, ‘Kocan mı?’ başlıklı fıkrada; “Sohbet, içki, aşk fısıltıları… derken, sevişmeye başlayan bir kadın, bir erkek var.
İnsanları özel hayatları, etnik kökenleri ile vuran, fıkralarla gönderme yaparak IQ’sünün çok yüksek olduğu egosu ile şişinen, seks yazılarının ordinaryüsü…
Kentin bürokratları, bu ahlaksız yazıları okuduktan sonra Ali Rıza Tığ’la karşılıklı oturup bir de sosyal medyada ‘ziyaret etti’ diye yayınlayacak kadar şaşırmış!
Muhafazakar kitleyi temsil eden AK Parti’nin, Milletvekilleri, Belediye Başkanları, teşkilat mensupları ‘Belediye Başkanlarının sevgilileri’, ‘Sevgilisi’, ‘Sevişti’, ‘Mastürbasyon yaptı’, ‘Vibratör soktu’ haber ve yorumlarıyla ünlü Ali Rıza Tığ’ı ikaz etmek yerine koruma altına almaları hangi ahlaka sığıyor?
Düşünebiliyor musunuz, dünyaya ihracat yapan Çanakcılar Seramik firmasının ortaklarından Sanayici Sezai Çanakcı’nın en yakın dostu Ali Rıza Tığ…
Seviyeye bakar mısınız?
Şimdiye kadar 4 kişi basın açıklaması yaparak, bu şahıs tarafından şantaja uğradıklarını bangır bağır bağırıyor, mağdur olduklarını duyurmaya çalışıyorlar..
Yazık…
Yazıklar olsun, bu kenti böyle rezil hale getirenlere…
Bir kentin nasıl dumura uğradığına tanıklık ediyoruz hep birlikte…
Ve hala Devlet tarafından korunmasını şaşkınla izliyoruz değil mi?
Bu utanç AK Parti Milletvekillerine, siyasetçilerine, bürokratlara, göz yuman iş çevrelerine yeterde artar bile…
İlgilendikleri adamın yazdıklarına mı kızalım, yoksa bunları yazan adamla oturup, insanların yüzüne hala bakabilen suratlara mı?
Biz bu insanlarla nasıl “Sevgi dili”ni kullanabiliriz?
Aşk, seks, sevişme fıkralarını okumaktan keyif alanlarla, insanların özel hayatlarının, itibarlarının ahlaksızca, küstahça yerlerde süründürülmesine seyirci kalan herkes Zonguldak haini değil de nedir? 
Allah hepinizi bildiği gibi yapsın!
Başkalarının kusurlarının ortaya dökülmesinden duyduğunuz her haz, sizin kusurlarınızı da başınıza bela etsin ki, yaşattıklarınızı yaşamadan can veremeyin inşallah!

Cinsel bozukluk= Kişilik bozukluğu!
Sürekli cinsellikten bahseden erkeklerle ilgili şöyle kısa bir sörf yaptım internette.
Vaktim olursa, bir doktora ya da psikoloğa soracağım.
Sürekli olarak cinsellik düşünenlere, seks bağımlısı bir diğer adıyla ‘Satiriasis’ deniliyormuş.
Bir nevi cinsel bozukluk.
Geçmişte yaşanan travma, anne ilgisizliği, çocuklukta taciz ya da tecavüze uğrayan hastalarda görülüyormuş.
Bazı kaynaklara göre de, cinsel bozukluk tedavi edilmediğinde Obsesif Kompulsif bozukluk olarak ortaya çıkıyormuş.
Obsesyon Kompulsiyonlar; Saplantı, takıntı, zorlantı…
Kişinin isteği dışında ısrarlı ve zorlayıcı bir şekilde aklına gelen, kişi tarafından saçma ve mantık dışı olarak görülen, anksiyete (kaygı) ortaya çıkartıcı ve yineleyici özellikteki düşünce, dürtü ya da imgeler olarak tanımlanmıştır.
Yani kişilik bozukluğunu tetikliyormuş.

Allah şifa versin!

Dünyanın tek ortak dili menfaattir hocam!
Bizim iş adamlarımız yada esnaflarımız genelde ticarethanelerinin duvarına “Peşin satanlar”, “veresiye verenler” resmini asar, müşteriye usturuplu bir şekilde “Peşin satan” esnaf olduğunu söyler.
“Veresiye verenler” gibi olmak istemediklerini kibar kibar anlatırlar!
Hocalıktan, iş adamlığına hatta fabrikatörlüğü kadar yükselen iş adamları da “Dünyanın tek ortak dili menfaattir” yazısını insanların gözüne sokar, kalbini bozar!
“Benim anladığım dil menfaat dilidir, bana öyle gel” anlamında misafirlerini ağırlar.
Oysa, ona inançlı göründüğünden hoca derler!
Ağam, paşamla başlayan ticari alışveriş, “Aman hoca çarpar” korkusuyla yürür!
Banka faizinden daha korkunç faizle, alanın ticari hayatı acı sonla biter!
İnanmayacaksınız ama bu hocalar bile aşk trafiklerinden şantajcılara yakalanabiliyor!
Kaçak iki kata, ruhsat çıkarma karşılığında bir katı verebilirler…
Bunun adına “Dünyanın tek dili menfaat dilidir” deniliyor…
Hacıymış, hocaymış fasa fiso!

Kalbin bozuksa giydiğin hırka ile ncak kulu kandırırsın!
Bunların yol kotunda ‘Allah' yerine kaçak kat oluyor!
Anladıkları dilde şantaj dili oluyor…
İnna lillahi ve inna ileyhi raciun!

Bak sen şu FETÖ itirafçısının yaptığına…
Kozlu Belediye Başkanı Ali Bektaş “Aykırı bir adam” diyorlar!
Kafası kızınca "Sekreterler or… dur" diye açıklama yapabiliyor…
Aleyhinde yazan gazetecileri, “sizi sokakta yürütmem” tehdidinde bulunuyor…
Bence, ne konuştuğundan haberi yok!
Kendini Ağır Ceza dosyalarının arasında kaybetmiş bir ruhu hali içinde kıvranan, sonunu kendi de bilmeyen bir şahsiyet! 
FETÖ terör örgütü liderinin düzenlediği “Türkçe olimpiyatları”nın altın sponsoru Ali Bektaş, FETÖ/PDY operasyonlarında itirafçı oldu, temize çıktı!
Hadi bunu anladık…
İBB tesislerinde 27 yıl sonra ilk kez alkol satışı yapılması karışışında kıyamet koparken, Cuma günü başlayacak olan ana sponsorluğunu alkol markası Efes Pilsen olan Müzik Festivali’ni düzenlemesi akıl tutulması değil de nedir?
DSP’den CHP’ye, CHP’den TDH’ye, TDH’den AK Parti’ye geçip FETÖ itirafçısı olan birini AK Parti’den Belediye Başkanı yapan AK Parti Zonguldak Milletvekili Hamdi Uçar, aleyhinde yazan gazetecileri “Kaleminizi kırarlar” diye tehdit ediyordu ya, hadi bakalım şimdi ekürisi Ali Bektaş’a ne diyecek?
Hoş, kendisi zaten zor durumda, ağabeyi FETÖ’den hapis cezası aldı diyeceksiniz.
“Bir kez olsun FETÖ terör örgütüdür” demedi, diyemedi diyeceksiniz.
Haklısınız…
Peki, Kozlu Müzik Festivali’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ‘Diktatör’ diyen…
“Faşist bir rejim için ölen gencecik insanların aileleri için duyarlıyız, Kendini kurnaz sanan bir diktatörün gençlerimizi emperyalizme öldürttüğü bir dünyada yaşama utancına duyarlıyız!” diyen  Rapçi Ozbi’nin sahne alacak olmasına nasıl bir açıklama yapacaklar gerçekten merak ediyorum…
Bu müzik festivaline katkı veren, ortalıkta  “Reisçişim” diye kendini ortaya atan sol kökenli Zonguldak Belediye Başkanı Ö. Selim Alan nasıl bir açıklama getirecek?
Gerçekten merak ediyorum…