Törene Vali Mustafa Tutulmaz, CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan, TTK Genel Müdürü Kazım Eroğlu, Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Hakan Yeşil, Kozlu Belediye Başkanı Ali Bektaş, İl Genel Meclisi Başkanı Necdet Karaveli, GMİS Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu, Genel Mali Sekreteri Volkan Yıldız, Genel Sekreter Ertan Kaya, Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Tayfun Demir, TTK Genel Müdür Yardımcıları, TTK Müessese Müdürleri, CHP Zonguldak İl Başkanı Murat Pulat ve ilçe başkanları, bürokratlar, GMİS’e bağlı Şubelerin başkan ve yöneticileri, siyasi partilerin, sivil toplum örgütlerinin ve sendikaların temsilcileri, Zonguldak Kömür Sporlu futbolcular ile gece vardiyasından çıkan işçiler ve gündüz vardiyasına girecek olan madenciler ve şehit madencilerin aileleri katıldı.

Anma programı, şehit maden işçileri için saygı duruşunda bulunulmasıyla başladı.

VALİ TUTULMAZ; MADENCİLİK ZOR BİR GÖREV

Zonguldak Valisi Mustafa Tutulmaz, törende yaptığı konuşmada madenciliğin çok zor bir meslek olduğunu belirterek “3 Mart 1992 tarihi ve değişik tarihler Zonguldak ve bu bölge için hüzün günleridir. Bugüne kadar sayıları 5 binleri bulan maden şehitlerimizi değişik vesilelerle anıyoruz. Bugün de 1992 yılında elim kazada şehit olan 263 arkadaşımızı anıyoruz. Allah onların mekanını Cennet etsin, Allah yakınlarına sabır versin. Gerçekten madencilik zor bir görev. Az önce genel müdürümüzün bahsettiği gibi eksi 600’lerde çalışıyor olmak çok zor bir duygu. İnsanların kısa süreliğine bile bulunmaktan kaçınacağı bir ortamda bir ömür geçirmek kolay değil. İşte buna talip olan ve bunu devam ettiren madenci kardeşlerimi kutluyorum.

Zonguldak, madencilik ile var olan, bugüne kadar da hayatını önemli bir şekilde devam ettiren şehirlerimizden birisidir. Hatta varlık sebebi Zonguldak’ın madenciliktir. Tabii son zamanlarda dünyadaki gelişmeler, küreselleşme ve benzeri etkilerle madencilikte ve özellikle kömür madenciliğinde bir gerileme söz konusu. Ancak refah istiyorsak, geleceğimizi daha üst düzeylerde kurmak istiyorsak madenciliğe her zaman ihtiyaç var. Bunu tabii daha verimli, daha güvenli ve daha ekonomik şekilde nasıl elde edebiliriz buna daha çok kafa yormamız gerekiyor. Bunu başarabildiğimiz sürece hem çalışanlarımızın güvenliğini sağlamış oluruz hem buradaki hemşerilerimize iş kapısı olarak devam ettirmiş oluruz.

Bütün maden şehitlerimizi, ülkemizin birliği, dirliği, huzuru için şehit olan tüm güvenlik güçlerini, görev şehitlerini huzurunuzda saygı ile anıyorum, Allah’tan rahmet diliyorum.

Ülkemizin geleceği İnşallah daha güzel olur” dedi.

Vali Tutulmaz, pandemi ile ilgili uyarılarda da bulunarak, normalleşme sürecinin kalıcı olması için tedbirlere sıkı sıkıya uyulması gerektiğini belirtti.

YEŞİL; TÜM MADEN ŞEHİDİ AİLELERİ HAKLARDAN YARARLANMALI

GMİS Genel Başkanı Hakan Yeşil, en büyük maden kazalarından birinin 29 yıl önce Zonguldak'ta yaşandığını söyledi. Taşkömürü üretimini artırabilmek için işçi açıklarının giderilmesi gerektiğini vurgulayan Yeşil, belirli tarihler arasında şehit olan madencilerin yakınlarına tanınan hakların tüm maden şehidi yakınlarına tanınması gerektiğini belirtti.

Yeşil şöyle konuştu; “Burada, bundan tam 29 yıl önce büyük bir grizu faciası yaşadık. 263 arkadaşımızı kaybettik. Arkadaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum.

Yine burada 7 Ocak 2013 tarihinde taşeron şirketin çalıştığı alanda meydana gelen kazada da 8 arkadaşımızı kaybettik. Tüm maden şehitlerimizi bir kez daha rahmet, sevgi ve saygıyla anıyoruz.

Ruhları Şad olsun.

MADENCİLİK DÜNYANIN EN ZOR MESLEĞİ

Madencilik, dünyanın en zor, en ağır ve en riskli mesleklerinden biri. Bunu en iyi bizler biliyoruz. Çünkü bu Havzada, yaklaşık 173 yıldır kömür üretiyoruz. Atalarımız ve bizler, 173 yıldır, yerin yüzlerce metre altında doğayla kavga ediyoruz. Elbetteki bu kavgada zaman zaman yenik düştüğümüz oluyor, canımız yanıyor.

Her kavgadan dersler çıkartıyor ve her zaman galip gelmenin yollarını arıyoruz. Çünkü madenler halen dünyanın en değerli kaynakları ve insanlığın daha çağdaş, daha sağlıklı ve daha güvenli yaşayabilmesi için vazgeçilmez öneme sahip.

TÜRKİYE’NİN KÖMÜRE İHTİYACI VAR

Yerli ve milli kaynakların hak ettiği şekilde değerlendirilmesi ithalattan, dışa bağımlılıktan ülkemizi kurtaracaktır. Türkiye’nin kömüre ihtiyacı var. Kömür burada var. Ama yeterince üretemiyoruz.

Ve Türkiye, ihtiyacının büyük bir çoğunluğunu dışarıdan alıyor.

TTK’nin üretimini artırabilmesi için işçi açıklarının giderilmesi gerekiyor. Dönem dönem TTK’ya işçi alındı ancak emekliliklerin sürmesi nedeniyle işçi sayımız azalmaya devam etti.

Mekanize, yarı mekanize ve esnek mekanize gibi teknolojik yatırımlar yapılıyor. Ancak yeterli işçi olmadan kömür üretimimizi artıramayız.

Bizler, madenciler olarak salgın hastalık demeden fedakarca çalışmaya, ülkemiz ekonomisine katkı vermeye devam ediyoruz. İşçi açıklarımız giderilir, TTK norm kadro ile çalışır duruma getirilirse ülkemizin taşkömürüne olan ihtiyacını daha fazla karşılayabiliriz. Türkiye’nin Zonguldak’a, taşkömürüne, TTK’ya, yani sizlere ihtiyacı var. Sizin yeryüzüne çıkartacağınız bir avuç kömür, bu ülkenin dışarıya daha az para vermesi ve bu ülke insanının daha iyi yaşaması için çok önemli. Bu gerçekleri bıkmadan usanmadan anlatıyoruz. Hem ilgililere, hem de Türkiye kamuoyuna anlatıyoruz.

TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ GÖRÜŞMELERİNE BAŞLAYACAĞIZ

2021-2022 yıllarını kapsayacak ve kadroya geçen işçiler dahil 1 milyon 200 bini aşkın işçiyi ilgilendiren kamu işyerleri toplu iş sözleşmeleri dönemindeyiz.

Genel Maden İşçileri Sendikası olarak TTK’yı kapsayan 29’uncu Dönem, MTA’yı kapsayan 19. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerine başlayacağız.

Toplu İş Sözleşmesi Taslaklarımızı kısa adı TÜHİS olan Türk Ağır Sanayi ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası’na teslim ettik.

Yakında görüşmelere başlayacağız.

Toplu sözleşme görüşmelerinin her aşamasında sizleri bilgilendirecek ve görüşlerinizi alacağız.

MADEN ŞEHİDİ AİLELERİNİ MAĞDUR EDEN TARİH SINIRLAMASI KALDIRILMALIDIR

2014 yılında Soma’da özel sektör işletmesinde 301 madenci kardeşimiz hayatını kaybetti. Bu faciadan sonra yeraltı maden işletmelerinde ciddi önlemler alındı ve denetimler artırıldı.

İş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin yanı sıra, maden şehitlerinin yakınlarına da bazı haklar tanındı. Ancak 1992 Kozlu grizu faciasında Şehit olan 263, 1983 Armutçuk grizu faciasında şehit olan 103 madenci kardeşimiz başta olmak üzere, 10 Haziran 2003 öncesi ve 13 Mayıs 2014 tarihinden sonra şehit olan madenci yakınları bu haklardan yararlanamıyor. Yaklaşık 500 maden şehidi ailesini mağdur eden bu sınırlama kaldırılmalıdır.

BİRLİK, BERABERLİK İÇİNDE SORUNLARI ÇÖZECEĞİZ

1 yıldır, tüm dünya gibi ülkemiz de çok zorlu bir süreçten geçiyor.

Koronavirüs salgını; sağlığımızın yanı sıra hem üretimimizi, hem çalışma hayatımızı, hem ekonomiyi olumsuz etkiledi, etkiliyor.

Sizin sağlığınız ve huzurunuz, öncelikle aileniz ve sonra da, ülkemiz ve toplum için çok önemli. Her şeyden önce sağlığınıza dikkat edeceksiniz. Çalışma ortamınızın güvenli olmasını sağlayacaksınız. Biz sizlerin her türlü sorununuzu çözmek, sağlıklı ve verimli çalışacağınız koşulları oluşturmakla sorumluyuz. Sonrasında birlik ve beraberlik içinde, Kurumun, Zonguldak’ın, bölgenin ve ülkenin sorunlarını çözeriz.

Bu duygularla maden şehitlerimize bir kez daha rahmet diliyor, hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum”.

EROĞLU; KORUMA, KOLLAMA VE GÖZETME SORUMLULUĞUMUZ VAR

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Genel Müdürü Kazım Eroğlu şöyle konuştu; “3 Mart olduğunda ben burada 6 yıllık mühendistim. 5 yıl sonra 1997’de en son cenazeyi aldığımızda işletme müdürüydüm. Tabii bu travmayı ve bu duyguları yaşamış bir insan olarak kazanın yıldönümünde bazı kelimeleri cümle haline getirmek benim için hayli zor.

Denizin -560 metre altında çalışıyoruz. Sayın Valimle görüşürken dedi ki yerin altında, denizin -560 metre altında çalışmak nasıl bir his. Evet gerçekten yaşam şartları olarak da riskleri değerlendirme açısından da denizaltı.

Şu kuyudan ocağa adım attığımız andan itibaren çalışan mekanizma, merdiven, basamak, sahanlık, yer altında indiğimiz ortam, bütün hepsinin bir standardı var ve bu standartların gereğini yerine getirme sorumluluğumuz var. Biz bunun bilincindeyiz. Kanun koyucu bizim sorumluluğumuzu koruma, kollama ve gözetme sorumluluğu diye tanımlıyor. Gerçekten son derece doğru.

Takdir edersiniz ki bu bir takım oyunu, bir ekip oyunu. Birimizin yapacak olduğu bir yanlış hepimiz etkileyecek.

3 Mart 1992 ve 7 Mart 1983’te dikkat ederseniz Mart ayında meydana geldi. O dönemdeki atmosferik şartlardaki ani basınç düşmesi var. Bu atmosferik şartlarda vuku bulan olaylarda iki travmatik kaza yaşadık. Biz bu bilgileri alıyoruz ve mutlaka bu bilgiler doğrultusunda değerlendirmelerde bulunuyoruz. Riski ortadan kaldırabilmek için hizmet içi eğitimlerde değerlendiriyoruz.

Kazanın yıldönümünde bizi yalnız bırakmadığınız için tekrar teşekkür ediyorum. 3 Mart 1992’de, 7 Mart’ta 1983’te hayatını kaybeden madencileri ile tüm şehit madenci kardeşlerimizi rahmetle anıyorum”.

YAVUZYILMAZ; TBMM’YE YASA TEKLİFİ VERDİM, REDDEDİLDİ

CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz ise Soma faciasının ardından maden şehitlerinin yakınlarına haklar tanındığını ancak bunun belirli tarihlerle sınırlandırıldığını söyledi. Yavuzyılmaz, TBMM’de tarih sınırlandırmasının kaldırılması için verdiği mücadeleyi anlattı.

Maden şehitlerinin yakınlarına tanınan hakların kapsamının genişletilmesi ve tarih sınırlamasının kaldırılması için TBMM’ye yasa teklifi verdiğini ancak reddedildiğini belirtti.

Yavuzyılmaz, “Bu kanun teklifi kabul edilseydi hem 1992 Kozlu, hem de 1983 Armutçuk maden şehitleri başta olmak üzere maden şehitlerinin yakınlarına devlette istihdam sağlanacaktı. Bir yıl sonra, yine 3 Mart anmasında bir araya geldiğimizde umarım bu ayıp da ortadan kalkmış olur” dedi.

Konuşmaların ardından Maden şehitleri için Kuran-ı Kerim okundu, dualar edildi.

Editör: TE Bilisim