Metin Albayrak, Kozlu Bağımsız Belediye Meclis Üyesi Celal Murat Birinci’nin Belediye Başkanı Ali Bektaş’ın prensi, AK Parti Belediye Meclis Üyesi Deniz Yayalar ve kardeşi Bora Yayalar'ın silahlı yaralama olayında azmettirici olduğunu iddia etti.

İşte Halkınse Gazetesi’nden Mustafa Özdemir’in o röportajı;

Mustafa ÖZDEMİR

(ÖZEL RÖPORTAJ)

Kozlu'da uzun yıllar ticaret yapan iş insanı Metin Albayrak, son bir yılda silahlı yaralama, rüşvet, avanta, yolsuzluk iddialarıyla gündeme gelen Kozlu'nun patlamaya hazır bir bomba olduğunu belirterek, "Kozlu Susurluk'tan beter. Çok yakında silahlar patlarsa kimse şaşırmasın. Devlet tedbir almazsa çok kişinin canı yanar. Kozlu'da simitçi bile bu işi biliyor. Siyaset- iş dünyası- mafya üçgeninde yaşananlar Susurluk Davasında yaşananların yanında az kalır" dedi.

Mustafa ÖZDEMİR: Her şeyden önce çok merak ediyorum neden bu röportajı verme gereksinimi duydunuz? Kozlu'da neler oluyor?

Metin ALBAYRAK: Yıllardır Kozlu'da yaşayan bir vatandaş olarak kısmen yaşananlara tanık oldum. Son bir yıldır yaşanan olayları kamuoyunda konuşulduğu kadar duyuyorduk ama iddiaların vahametine son bir ayda tanık olduk. Vatandaşlık sorumluluğu gereği bu röportajı vermeye karar verdim. Ayrıca bu olayı basın yoluyla paylaşmakdaki ana gayem bu süreçte şahsıma yönelik yaşanabilecek olumsuzluklara meydan vermemektir. Bugüne kadar iddiaların ayyuka çıkmasına rağmen hiç kimsenin yaşananları dile getirmemesi bizi bu açıklamayı yapmaya mecbur kılmıştır.

Mustafa ÖZDEMİR: Basına da kısmen yansıyan haberler oldu. Ancak öyle görünüyor ki, iddiaların odak noktasında Lemariz Restoran ve onun sahibi olan Deniz Yayalar ve Bora Yayalar var? Doğru mu?

Metin ALBAYRAK: Aslında bu sorunun cevabını bilmesi gereken herkes biliyor. Hatta bilmemesi gerekenler dahi biliyor. Ben de zaten Deniz ve Bora Yayalar hakkında bildiğim her şeyi konuşmaya geldim. Benim söylediğim her şey bizzat şahit olduğum ve bana kendi ağızlarından söylenen beyanlarıdır...

Mustafa ÖZDEMİR: O halde sizin ağzınızdan bildiklerinizi anlatır mısınız?

Metin ALBAYRAK: Yaklaşık bir ay önce akşam 18.30 civarında Bora Yayalar beni telefonla arayarak "Abi müsaitsen yanına gelmek istiyorum" dedi. Ve 15 dakika sonra ofisime geldi. "Abi beni kardeşim Deniz gönderdi" dedi. Korkmuş ve panik halindeydi. Ağlayarak "Abi başımız çok büyük belada" dedi. Konuyu sorduğumda, bir gün önce 2 kişi tarafından sahibi olduğu Lemariz Restoran'dan alınarak gelen iki kişiden birinin evine götürüldüğünü söyledi. Burada psikolojik bir baskı gördüğünü ve tehdit edildiğini söyledi. Hatta evinde otururken bahsettiği kişinin oturduğu koltuğun sağına ve soluna ateş ettiğini ifade etti.

Mustafa ÖZDEMİR: Peki aradaki husumetin sebebi neymiş?

Metin ALBAYRAK: Ben de aynı soruyu sordum. Bana, halen Kozlu Belediyesi bağımsız meclis üyesi olan Murat Celal Birinci'yi para karşılığında vurdurduklarını söyledi. Neden yaptırdıklarını sorduğumda ise aynı zamanda AK Parti Kozlu Belediye Meclisi üyesi olan kardeşi Deniz Yayalar'ın Murat Celal Birinci'yi Kozlu'daki imar planlarını mahkemeye vermek kaydıyla iptal ettirdiği için vurdurduğunu söyledi.

Mustafa ÖZDEMİR: Bu iddia çok konuşuldu ama hep iddia aşamasında kaldı. Siz bu iddiayı gündeme getirdikten sonra neler olabileceğini tahmin ediyor musunuz?

Metin ALBAYRAK: Bu röportajı yapmaya karar verdiğimde sonuçlarını düşünerek yola çıkmadım. Benim bildiklerimi ve şahit olduklarımı açıklamaktaki amacım kamuoyunun gerçekleri öğrenmesi. Ve yetkili kurumların dikkatini çekmek.

Mustafa ÖZDEMİR: Peki Bora Yayalar sizin yanınıza geldiğinde talebi ne oldu?

Metin ALBAYRAK: Bahsi geçen kişiyi tanıdığımı bildikleri için görüşmemi istedi. 'Ne demememi istersin' dediğimde ise, "Abi 10 milyon talep ediyor benden. İlk anlaşmamız, Murat Celal Birinci'yi vurma karşılığında 3 milyon liraydı. Bu parayı hemen verelim abi. Deniz'in de okeyi var. Zaten beni buraya Deniz gönderdi." dedi. Ben de Bora'ya bu konu ile ilgili para pazarlığı yapmayacağımı, bu işi büyütmemesi gerektiğini söyleyeceğimi ifade ettim. Bu esnada Bora'yı bir gün önce Lemariz'den alan kişilerden biri telefonla aradı. Benim yanımda olduğunu ve birazdan bir gün önce gittiği eve gideceğini söyledi. Telefon kapandıktan sonra neden gitmediğini sorduğumda "Abi bana bir gün önce çok büyük baskı yaptılar, sağıma soluma ateş ettiler. Hatta bir kurşun montumun kol bölgesine isabet etti" şeklinde cevap verdi. Psikolojisi çok kötüydü darp edilme korkusuyla o eve gitmek istemedi. O esnada 2'nci kişi Bora Yayalar'ı yanımda telefonla aradı. Korkarak ağlayarak konuştuğuna şahit oldum. Bir ara telefonu bana uzattı.

Telefonda daha önce ticaret yaptığım ve tanıdığım bir kişi vardı. "Bora'yı gönder, sen bu işe karışma abi" dedi. Ben de kendisine korkudan bu akşam gelmek istemediğini söyledim. Sonrasında ısrarcı olduğu için telefonu Bora'ya verdim. Bora da namusu ve şerefi üzerine yemin ederek yanına gideceğini söyledi. Telefonu kapattıktan sonra Bora, "Abi ben buralardan kaçayım. Sen, ben Zonguldak'tan ayrıldıktan sonra bir görüşürsen çok sevinirim" şeklinde talepte bulundu. Yanımdan ayrıldıktan sonra biraz önce telefonda konuştuğum kişi beni aradı. "Abi bu adam yanıma gelmedi" dedi. Ben de korkup kaçmış olabileceğini söyledim. 'Müsaitsen seninle görüşebilir miyiz?' dedi. Ben de Kozlu Kent Taksi durağında taksicilik yapan Ahmet Öztürk'ü arayarak o eve gittim. İçeri girdiğimde ticaretten tanıdığım isimler vardı. Bana, yaşanan süreci anlattı. Yapılan pazarlıklarda geçen parayı ve taahhütlerini yerine getirmediğini söyledi. Ben de para pazarlığına girmeyeceğimi, bu olayların iki tarafa da zarar vereceğini söyledim. O gece bana 10 milyon istediklerini beyan etti. Bu olaya evde bulunan 6 kişi şahittir. Hatta bana Murat Celal Birinci'nin vurulma pazarlığının Kozlu Ilıksu'da bulunan Deniz ve Bora Yayalar kardeşlere ait villada yapıldığını söylediler.

Mustafa ÖZDEMİR: O akşam yaşananlardan sonra size gelen bir talep oldu mu?

Metin ALBAYRAK: O gece yaptığımız görüşmeden ayrılırken Deniz ile görüşeceğimi bu olayların sulhla bitmesi gerektiğini söyledim. O yaptığım görüşmeden üç dört gün sonra Bora Yayalar İstanbul'dan Kozlu'ya dönerek kardeşi ile birlikte yanıma geldi. Görüşmenin başında beni bu işlere karıştırmayın derken, telefonum çaldı. Arayan kişi tehdit eden kişiydi. "Abi bu adamlar senin yanındaymış" dedi. Ben de kendisine şuanda yanımda olduklarını, görüştüğümüzü söyledim. Telefonu kapattıktan sonra Deniz'e, "Bu işler suç unsuru, beni bu işlere alet etmeyin" dedim.

Deniz de bana, "abi bizim sana geçmişte yanlışlarımız oldu ama annemiz senin akrabandır. Bizi yalnız bırakma, bize ağabeylik yap. Aramızı uydur" şeklinde talepte bulundu. Konuşmada talep edilen 10 milyon liranın 850 bin lirasını daha önce ödediğini, en kısa zamanda bir milyon 900 bin lira daha para vereceğini, aynı zamanda Fatih Sitesinde kendisine ait olan 3 tane 1+1 dairenin tapusunu vereceğini beyan etti. Ben de para işine karışmayacağımı sadece sulh olmalarını önereceğimi söyledim. Daha sonra ofisimden ayrıldılar.

Mustafa ÖZDEMİR: Para transferi nasıl oldu?

Metin ALBAYRAK: Ertesi gün Deniz Yayalar, beni arayıp sahibi olduğu benzin istasyonuna davet etti. Yanına gittiğimde gazeteye sarılı pakette yaklaşık 3 kilo olan paketi bana verdiler. İçinde ne olduğunu bilmediğim paketi benden alacaklarını söylediler. Beni suç unsuruna katmayın dediğim halde ısrarcı olunca elamanı ve kendi aracıyla ofisime paketi götürdüm. Aynı gün içinde 500 bin lira olduğunu öğrendiğim paketi bir kişi alıp gitti. Olayı takip eden ilk pazartesi, Deniz Yayalar yanıma tanıdığım bir kişi ile geldi. Kendisine olaya beni alet etmemesi gerektiğini söylediğim halde, neden daha sonra içinde 500 bin lira olduğunu öğrendiğim paketi bana verdiğini sordum. Bana bir daha bu konu ile ilgili beni rahatsız etmeyeceklerini söyledi. Bir daha kendileriyle hiç görüşmedim.

Mustafa ÖZDEMİR: Peki neden konuşma ihtiyacı duydunuz?

Metin ALBAYRAK: Daha sonra bu konuyu düşündüğümde bu durumu bilmemin ve konuşmamamın suç unsuru olabileceğini düşündüğüm için avukatım Ali Aygün'e danışma ihtiyacı duydum. Kendisi ile telefonla görüştüm. Bunun suç olabileceğini söyledi. Bunun üzerine Deniz Yayalar'a telefon açıp, böyle bir suça alet olmamak için bildiklerimi basın yoluyla paylaşacağımı beyan ettim. Kendisi bana AK Parti belediye meclis üyesi olduğu için herhangi bir sıkıntı olmayacağını söyledi. Ben de kendisinin beni ilgilendirmediğini kendi sorumluluğum gereği basına anlatacağımı ifade ettim.

Mustafa ÖZDEMİR: Bu konuyla bir daha ilgilenmeyeceğinizi söylediğiniz. Geri kalan para kimin aracılığıyla karşı tarafa verildi? Konu ile ilgili bilginiz var mı?

Metin ALBAYRAK: Kozlu'da halı saha işletmeciliği yapan Necmettin Danış'ın geri kalan 1 milyon 400 bin lirayı karşı tarafa verdiğini biliyorum. Necmettin Danış'tan Deniz Yayalar'ın bu paranın teslimatı için postacılık yapmasını istediğini biliyorum.

Mustafa ÖZDEMİR: Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Metin ALBAYRAK: Bu olay sadece Deniz ve Bora Yayalar kardeşinin organizasyonu olmaktan öte diğer müteahhitlere de aksettirilmek istendi. Deniz ve Bora Yayalar kendilerine hem ekonomik destek bulmak hem de suçlarına ortak aradılar. Bu düşünceyle Kozlu'da bir müteahhitten para talep ettiklerini biliyorum. Bununla ilgili havuz kurarak para toplamak istediler ancak kimse bu olaya girmedi.

Mustafa ÖZDEMİR: Açık yüreklilikle soruları yanıtladığınız için teşekkür ederim.

Metin ALBAYRAK: Kamuoyunu aydınlatmak için bu fırsatı bana verdiğiniz için ben teşekkür ederim.

Editör: TE Bilisim