Zonguldak Belediye Başkanı Selim Alan’ın teşkilat üyelerinin arkasından çevirdiği kirli siyasi oyunları 70 gündür ifşa eden Mehmet Baş, olayların yargıya intikal etmesiyle birlikte son noktayı koydu. Sosyal medya hesabında bir açıklama yapan Mehmet Baş, “Gerçeklerin ortaya çıkması anlamında Cumhuriyet Savcılığının başlattığı geniş kapsamlı soruşturmayı önemsiyor, sorumluların kanun önünde hesap vermesini umut ediyorum” dedi. İşte Mehmet Baş’ın sosyal medya hesabında yaptığı paylaşım; Evet sevgili dostlar... Bugüne kadar sizlere sayısız yazı ile paylaşım yaptım neler oldu, neler yaşandı hepsini tüm samimiyetimle sizlere anlattım. Yaklaşık 70 gündür yaşadığım süreci tüm şeffaflığıyla sizlerle paylaşıyorum. Bugün itibariyle yapmış olduğum paylaşımlar nedeniyle Zonguldak Cumhuriyet savcılığı başta ben olmak üzere olaylara tanık olan gazetecileri ve iş insanlarını ifadeye çağırmıştır. Gerçeklerin ortaya çıkması anlamında Cumhuriyet Savcılığının başlattığı geniş kapsamlı soruşturmayı önemsiyor, sorumluların kanun önünde hesap vermesini umut ediyorum. Katıldığım canlı yayınlar ve yapılan haberlerde defalarca izah etmeme rağmen anlama güçlüğü çeken bazı arkadaşlarımıza son kez söylüyorum. Dönemin Ak parti Merkez İlçe başkanı Mustafa Çağlayan ile telefonda yaşadığımız diyalog nedeniyle görevden alınana kadar mücadele edeceğimi söyledim ve sözümü yerine getirmiş bir siyasetçi olarak kartlarımı son ana kadar açık oynadım. Kimsenin arkasından iş çevirmediğim gibi dostluğum da düşmanlığım da açık olmuştur. Bu tamamen Sayın Mustafa Çağlayan ile aramda yaşanan kişisel bir sorundur. Her ne kadar bazı gazeteci arkadaşlar, olayların vehametini sorgulamak yerine neden 4 yıl sonra bu konuyu gündeme getirdiğimi sorgulasa da gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkma gibi güzel bir yanı vardır. Mustafa Çağlayan ile olan kişisel kavgamı kendi siyasi mücadelelerinde kullanan ve daha sonra beni Mustafa Çağlayan'a satanlar benim yaptığım açıklamaların gerçek sebebidir. O tarihte "Günün birinde Mustafa Çağlayan ile yan yana gelip beni satarsanız, sizi kamuoyunun önünde rezil ederim" dediğim insanlar bugüne kadar çıkıp tek bir satır cevap vermemiştir. Biz gücümüzü haklılığımızdan alırız. Çünkü, bizim kişiliğimiz, siyasi kimliğimizden önce gelir. Bazı sırlar bizimle mezara kadar gidecektir. Ancak kendi siyasi ve ticari menfaatleri için aklınca beni ve sosyal çevremi kullanamaya çalışan şark kurnazlarıyla mücadele sonuna kadar devam edecektir. Bugüne kadar yaptığım paylaşımlarda kimsenin aile mahremiyetine girmemeye özen gösterdim. AK Parti'nin kuruluş felsefesiyle uzaktan yakından ilgisi olmayan, yaşantılarıyla ve özel hayatlarıyla bu partiye gönül verenlerin gönlünden ve gözünden düşen, hala çakallık peşinde olanlara en iyi cevabı bu davaya gönül veren partililerimiz ve halkımız verecektir. Bu milletin tek bir kuruşunu yiyen, yediren, vesile olan her kim varsa bu dava da yeri yoktur. Ya da bizim inandığımız dava bu değildir. Tamamen kendi hür irademle yaptığım açıklamaların önünde ya da arkasında hiç kimse yoktur. Arayanlar da aynaya bakmalıdır. Benim gibi düşünen binlerce Zonguldaklı hemşehrim, 70 günlük süreçte destek mesajlarıyla en başından beri yanımda olduklarını söylemişlerdir. Siyasetin ve AK Parti'nin bu tür kirli ilişkilerden arınması dileğiyle tüm hemşehrilerimi ve dostlarımızı saygıyla selamlıyor, kamuoyunu daha fazla meşgul etmemek adına bu konularla ilgili paylaşımlarına son noktayı koyuyorum. Ancak; bu korktuğumuz, sustuğumuz ya da susturulduğumuz anlamına gelmez. Yeri ve zamanı geldiğinde söylenmesi gereken yerlere söyleyeceğimizden kimsenin kuşkusu olmamalıdır. Bu duygu ve düşüncelerle bize inanan ve güvenen herkese teşekkür ediyor, kalemini satmadan sesimizi duyuran gazeteci arkadaşlarımıza şükranlarımı sunuyorum.