Devrek

Operasyonu böyle haber vermişti: Küpler dolmuş, keseler taşmış

Devrek Belediyesi’nde bu sabah saatlerinde başlayan yolsuzluk operasyonda Çetin Bozkurt’un yanı sıra bir çok isim Zonguldak Kaçakçılık ve Organize suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğü tarafından göz altına alındı.

Özcan Ulupınar, 31 Mart 2024 tarihinde yapılan Mahalli seçimlerde göreve gelir gelmez İçişleri Bakanlığı Müfettişleri tarafından inceleme istemişti.

İçişleri Bakanlığı Müfettişlerinin yaklaşık bir yıldır süren incelemesinin ardından bu sabah saatlerinde Zonguldak Kaçakçılık ve Organize suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğü, önceki dönem Belediye Başkanı Çetin Bozkurt ile İmar ve Şehircilik eski Müdürü Sedat Kapucubaş, Fen İşleri Müdürlüğü’nde görevli Murat Kurubaş, İnsan Kaynakları Müdürü Tuncay Ulupınar, Mali Hizmetler eski Müdürü Nafia Çakır, Raif Kabasakal, Recep Korun, İsmail Karademir ve Umut Karademir’i göz altına aldı.

Devrek Belediyesi’nde bir çok yolsuzluğu tespit ettiklerini belirten AK Partili Belediye Başkanı Özcan Ulupınar, 2 gün önce sosyal medya hesabında yaptığı paylaşım ile sinyalini vermişti.

Ulupınar’ın paylaşımı şöyle;

"Bu bir lütuf değil, hak teslimidir."

Sanmayın ki susuyoruz saf olduğumuzdan.

Aslında karşı taraftaki kişiye değecek bir cevabımız yok.

Ama biz sustukça karşı taraf kendini nimetten saymasın.

Şimdi sana mevzuyu anlatayım:

Senin döneminde, çalışanlara defalarca fazla ödeme yapılmış bu para çalışan kardeşimin cebine değil zimmete geçirilmiş, vatandaşın kursağından geçecek para belli kişilerin cebine girmiş.

Ve bütün bunlara göz yuman, olan bitene ses etmeyen bir yönetici olmuş. Müfettiş raporlarında her şey sabit. Küpler dolmuş, keseler taşmış.

Biz ne yaptık?

Belediyede bir yanlışlık olduğunu fark ettik. Müfettiş çağırdık, her şeyi belgeledik.

Yanlış ödemeler tespit edildi. Belediyeye uğratılan zarar, suistimaller, sorumlular tek tek ortaya çıkarıldı.

Bu süreçte bazı ödemeleri durdurduk.

Çünkü biz milletin parasını rastgele dağıtan değil, adaletle yöneten bir anlayışa sahibiz.

Bu durdurmalar ödemeyeceğimiz anlamına gelmiyordu.

Ne yaptık?

Yeniden hesap uzmanı ve müfettiş çağırdık.

Tüm hesaplar adil şekilde yapıldı, herkesin hakkı, kuruşu kuruşuna ödendi.

Milletin cebinden değil, adaletin terazisinden verdik.

Çünkü biz hak ve adaletli bir yönetici gibi davranırız.

Gerektiğinde susarız ama unutma:

Biz konuşursak, herkes duyar.

Bir de biz gece kafamız bulanıkken konuşmayız.

Gündüz, aklı selim bir kafayla, vicdanla, bilgiyle konuşuruz.

Senin konuşmaların artık bir Nasrettin Hoca fıkrasına döndü.

Nasrettin Hoca fıkrası istiyorsan, al sana fıkra:

Bir gün Hoca’ya gelirler, “Filanca seni çekiştiriyor” derler.

Hoca gülümser: “Ben de o sırada kendimi dinliyordum.”

“Hiç mi cevap vermezsin Hoca?”

Hoca der ki:

— Evladım, bazen susmak; hem söylenecek sözden değerlidir, hem de karşı tarafın söylediklerini kendi kendine duvara çarpıp geri göndermesidir.

O yüzden şimdi sus.

Çünkü bazen sükut, adaletin ta kendisidir.