Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kuruluşunun 98. yıl dönümünü kutluyorum. Aydınlanma önderi Mustafa Kemal Atatürk’ü ,Cumhuriyetin bilinçli önderinin yanında yürüyen devrimci kadroları, adsız kahramanları, onların sarsılmaz ahlaklarını, dürüstlüklerini, cesaretlerini, azimlerini kutluyorum. Her alanda tam bağımsızlığı, özgürlüğü, ulusal egemenliği ve çağdaşlaşmayı amaçlayarak başlatılan Kurtuluş Savaşı, Atatürk’ün başkomutanlığında, açlıkla, yoklukla, yorgunlukla, terle, kanla, silah sesleriyle barut kokularıyla kazanılarak Türkiye’de Cumhuriyet ilan edilmiştir. Temelinde “Demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti” anlayışı olan Cumhuriyetimize karşı yapılan sistemli saldırılar sonucu; Yetkileri daraltılmış meclis, Emir altına sokulmuş hukuk, Tarikatlara bırakılmış eğitim, Ulus bütünlüğü yerine etnik kökene, mezheplere dayalı bölünme, Yaşamın her alanında yapılan din sömürücülüğü, Satılarak tüketilmiş vatan toprakları, Satılarak yok edilmiş fabrikalar-üretim kurumları, Üniversitelerin açılmasıyla gün yüzüne çıkan, geleceğimiz olan gençlerimizin yaşadığı yurt ve eğitim sorunları, Kurdukları yandaş vakıflarla, yarattıkları çarkla ülke ekonomisini batırmak adına yaptıkları hortumlamalar, Dolar ve euro’ya ülke yönetimini teslim eden AKP hükümeti, benzin, mazot, doğalgaz ve elektriğin yarışa sokulmuş gibi sürekli zamlanmaları sonucu halka dayatılan yoksulluk ve yolsuzluklar devam etmektedir. Biz bu vatanın geleceğinin sahipleriyiz. Atatürk‘ün önderliğinde büyük Türk Milleti‘nin kanı, canı ve sonsuz emekleriyle kurulan Cumhuriyet‘in, tüm değerleriyle sonsuza değin yaşatılması hepimizin vazgeçilmez ortak sorumluluğudur. Türkiye Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmetle anıyorum, gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Yaşasın Cumhuriyet!