SAMİMİYETSİZ, 'SAMİMİYET' TARTIŞMASI
Ereğli'de bazı gazeteci arkadaşlar, Cumhuriyet Halk Partisi Zonguldak Milletvekili Eylem Ertuğ Ertuğrul üzerinden samimiyet tartışması başlatmışlar.
Tartışmanın kaynağı ise katıldığı Hamsi Festivali'nden yaptığı sosyal medya paylaşımları.
'Samimiyetsiz' ithamının nedeni ise CHP'den ayrılan bağımsız belediye meclis üyeleri ile bir araya gelmesi ve festival için Halil Posbıyık'a teşekkür etmemesiymiş.
Milletvekili Eylem Ertuğ Ertuğrul festivale katılmasa, yine eleştiri oklarının hedefinde olacaktı.
Ne yapsın adam?
Festivale katılsa bir türlü, katılmasa başka bir türlü.
Milletvekili Eylem Ertuğ Ertuğrul'u benim de eleştirdiğim, hatta çok sert eleştirdiğim zamanlar oldu.
Ama adam festivalden fotoğraf paylaştığı için de eleştirilmez ki..
Eğer Milletvekili Eylem Ertuğ Ertuğrul'un, Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık ile festivalden bir kare fotoğrafı yoksa, bu durumda Başkan Posbıyık'ı sorgulamak gerekmez mi?
Sonuçta festivali düzenleyen Halil Posbıyık. Tüm katılımcılar da Posbıyık'ın misafiri.
Samimiyet, karşılıklı bir duygu ve davranış biçimidir. Karşınızda size karşı samimi olmayan biri varsa, sizin göstereceğiniz samimiyetin de bir anlamı olmaz.
Başkan Halil Posbıyık'ın, Milletvekili Ertuğrul'a karşı samimi duygular beklemediğini hepimiz çok iyi biliyoruz.
Samimi olmadığınız birinden, samimiyet beklemek biraz saçma olmaz mı?
Zaman zaman benim de eleştirdiğim Milletvekili Eylem Ertuğ Ertuğrul'a yapılan bu eleştiriyi de doğruyu söylemek gerekirse, ben samimiyetsiz buluyorum.
Bu samimiyetsiz eleştiri, Halil Posbıyık'a şirin görünmekten öteye gitmez.
Kraldan çok kralcı olanlar, hayatları boyunca daima bir krala ihtiyaç duyarlar.
Şimdilik Ereğli'nin kralı da Halil Posbıyık.
Eminim, kraldan çok kralcı bir arkadaşın, Milletvekili Ertuğrul'a yaptığı samimiyetsiz eleştiri Ereğli'nin kralı Halil Başkan'ın çok hoşuna gitmiştir.
EREĞLİ DEVLET HASTANESİ SORUŞTURMASI
Ereğli Devlet Hastanesi ile ilgili gündeme taşıdığımız iddialar, İl Sağlık Müdürlüğü'nün atadığı bir muhakkik tarafından günlerdir inceleniyor.
Sağlık İl Müdürlüğü'nün muhakkik soruşturması devam ederken, sağlık çalışanları da iddiaları gündemde tutmak için sürekli yorum gönderiyorlar.
Hiç kuşkusuz Ereğli Devlet Hastanesi sağlık çalışanları, hastane içinde olup bitenleri çok iyi biliyorlar.
Ama siyasetçilerden korktukları için de yorum ve ihbarlarını rumuz kullanarak yorumlar üzerinden yapıyorlar.
Çünkü iddiaların odağındaki yönetici hala görevinin başında. Çalışanlar bu yöneticinin siyasetçiler tarafından korunup, kollandığı konusunda hemfikirler.
Ama Sağlık Bakanlığı müfettiş gönderse, onlarca sağlık çalışanı bildikleri ne varsa tek tek anlatırlar.
Ereğli Devlet Hastanesi'ndeki yolsuzluk iddiaları son 8-10 yılı kapsıyor. Dolayısıyla iddialar bir muhakkikle çözülebilecek gibi görünmüyor.
Soruşturma devam ederken, iddiaların odağındaki yöneticinin de hala görevinin başında olması ise soruşturmaya gölge düşürüyor, güven duygusunu zayıflatıyor.
Ama biz iddiaları ve ihbarları yakından takip ediyor ve araştırıyoruz.
Sözkonusu yolsuzluk iddiaları ile ilgili birkaç medikal firma ismine ulaştık. Bu medikal firması sahiplerinin hastane yönetimi, doktorlar ve siyasetçilerle bağlantılarını araştırıp, soruşturuyoruz.
Ulaştığımız tüm bilgileri kamuoyu ile paylaşmakla yetinmeyip, gerekirse Sağlık Bakanlığı'nın ilgili birimleri ile de paylaşacağız.
Sağlık çalışanlarının bize olan güvenini boşa çıkarmamak için elimizden gelen çabayı göstermeye devam edeceğiz.
Özellikle, Ereğli Devlet Hastanesi'nde 2021 yılında oksijen tüplerinin boşalması sonucu, 6 vatandaşımızın hayatını kaybetmesine neden olan 'ihmal' iddiaları ile ilgili çarpıcı bilgiler geliyor.
İşin muhatapları sessizliğini koruya dursun, biz böylesine ciddi bir iddiayı görmezden gelmeyeceğiz.
1 gecede, 6 vatandaş hayatını kaybetmiş.
Ortada ciddi ihmal iddiaları var.
Arayıp, 'nedir bu iddialar' diye soran bir tane bürokrat, bir tane siyasetçi yok.
Çok düşündürücü ve bir o kadar da üzücü bir durum.
İnsan hayatı bu kadar ucuz olabilir mi?
Devleti yönetenler, milletine karşı bu kadar duyarsız olabilir mi?
Milletin vekilleri, asillerinden bu kadar kopuk, bu kadar uzak olabilir mi?
ÖZGÜR ÖZEL'E KİM YALAN SÖYLETTİ?
Özgür Özel'in Zonguldak mitinginin ardından, halk ekmek fabrikası tartışmaları gündemden düşmüyor.
Tabi, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in binlerce kişinin önünde, 'yalan' söylemesi çok ciddi bir olay.
Bu o kadar ciddi ve büyük bir olay ki, buna 'gaf' demek çok basit kalıyor.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e, halk ekmek fabrikası yalanını söyletenler ise kendilerini işin içinden sıyırmak için yeni yalanlara sarılıyorlar.
Binlerce insanın önünde, üstelik ulusal televizyonlar canlı yayındayken, Özgür Özel'e yalan söyletenlerin, gördüğüm kadarıyla utanmaları ve sıkılmaları da yok.
Hiçbir şey olmamış gibi davranıyorlar.
Hiçbir şey olmamış gibi çıkıp miting ile ilgili açıklamalar yapıyorlar.
Hiçbir şey olmamış gibi sosyal medya hesaplarından Özgür Özel'le çektirdikleri fotoğraf karelerini paylaşıyorlar.
Hiç kimse, koskoca Cumhuriyet Halk Partisi'nin Genel Başkanı'nın yalancı durumuna düşmesinden rahatsız değil.
Özgür Özel'i binlerce kişinin önünde kim yalancı durumuna düşürdü?
Herkes bu sorunun cevabını arıyor.
Aslında çok zor bir soru değil bu.
Ya Belediye Başkanı Tahsin Erdem söyletti bu yalanı ya İl Başkanı Devrim Dural yada Genel Başkan Yardımcısı ve Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz...
Ama çıkıp, 'Genel Başkan'a bu yanlış bilgiyi ben verdim' deme cesaretleri ve yürekleri yok.
Oysa biri çıkıp, biraz yürekli ve onurlu davranarak, 'Genel Başkanımız Özgür Özel’in bir suçu yok, bu yanlış bilgiyi ben verdim' dese, CHP'yi de Özgür Özel'i de böylesine büyük bir ayıptan kurtaracak.
Ama nerede o yürek?..
Nerede o cesaret?..
Nerede o erdem?..
Nerede o onurlu tavrı sergileyecek adam?..
Kimin umurunda CHP'nin kurumsal kimliği...
Kimin umurunda Özgür Özel'in düştüğü durum...
Daha dün, belediyenin önünde miting yaparak sosyete pazarının işletmecisine hodri meydan diyen, ardından da söylediklerini unutup sosyete pazarının sözleşmesini imzalayan zihniyetten, bugün Partisi ve genel başkanı için erdemli bir tavır bekleyebilir miyiz?
İşte, bu erdemli tavrı sergileyemeyen anlayış, kendini işin içinden sıyırmak için 'Zonguldak Belediyesi silkeleniyor' açıklamasına sarılıyor.
Kim silkelemiş Zonguldak Belediyesi'ni?
Nasıl silkelemiş?
İller Bankası belediyeye verdiği paydan, kredi alacağını kesmesini silkelemek olarak mı değerlendiriyorsunuz?
Madem İller Bankası'nın alacağını tahsil etmesinden rahatsız oluyorsunuz, o zaman kredi kullanmayın.
İller Bankası kredi vermese suç, kredi verip, alacağını tahsil etse de suç.
Nasıl olacak bu iş?