Hakkını helal et Kazım Eroğlu değimiz önceki köşe yazımıza gelen yorumların büyük çoğunluğunu yayınlayamadık. Anlaşılan o ki Kazım beye hakkını helal etmeyeceklerin sayısı çok fazla. En çokta Genel Müdürlüğe giriş çıkışları gündeme getirilmiş, TTK çalışanların bir sabah gelip görün kayıt alın, kendisini güvenlik görevlilerine içtima ile karşılattırıyor. O hava o kibir bugüne kadar hiçbir genel müdürde olmadı diyorlar. “Bana yaptıklarını Allaha havale ettim” diyenlerde bi o kadar fazla.

TTK Kozlu Müessese Müdürlüğü'ne ait maden ocağında, 7 Ocak 2013'te yerin 630 metre altında ani metan gazı püskürmesi sonucu taşeron firmada çalışan 8 işçinin hayatını kaybettiği, 8 işçinin de yaralandığı Kazanın meydana geldiği dönemde TTK Kozlu Müessese Müdürü olan, Kazım Eroğlu ve TTK Kozlu Müessese Müdür Yardımcısı Nurettin Yılmaz’ın olayda tali kusurlu olduğu kanaatine varıldığını ifade eden mahkeme başkanı, her ikisine de 3 yıl 4 ay hapis cezası verdi.

2 sanığa verilen cezanın ise para cezasına çevrilmesine karar verildi. Bu cezalara ölen işçilerin avukatı karara itiraz ederek istinaf mahkemesine müracaat etmiş burada yargılama süreci devam ederken Kazım Eroğlu genel müdür yapılarak mükafatlandırılmıştı. Eroğlu da Nurettin Yılmaz’ı müessese müdürü olarak ödüllendirdi. Ceza alanlar terfi aldı.

Ölen işçilerden Ahmet Şeker'in annesi Hava Şeker, sanıkların daha faza ceza almasını beklediklerini söyleyerek, "Hiç beklemediğimiz sonuç aldık. Biz daha çok ceza almalarını istiyorduk. Sanık avukatları onların çocuklarından, iyi hallerinden bahsediyor. Biz en azından vicdanınıza elinizi koyun dedik. Kaçınılmazlıkmış. Ölen kişiler mi suçlu ' Yerde yatan çocuklarımız mı suçlu ' Onları kaldıralım o zaman onları konuşturalım. Bu adalet olmaz ama Allah'ın adaleti daha büyük. Ben yüce Rabbimin adaletine güveniyorum” diyerek oda Eroğlu’nu Allah’a havale etmiş hakkını helal etmemişti.

Kazım Eroğlu genel müdürlük koltuğuna oturduktan sonra tarihin en büyük zararı ve tarihin en düşük üretimi konularında rekor kırmayı tarihe geçmeyi başardı.

Enerji Bakanlığı’nın bir soruya verdiği cevap ile GMİS Başkanı dahil herkes TÜBİTAK-TÜSSİDE’ye yaptırılan çalışma ile 8750 yeraltı işçisi ve 2000 yerüstü işçisi olmak üzere toplam norm kadro 10 bin 750 işçi olarak belirlendiğini öğrenebildi.

Bravo Genel Müdüre hiç kimseye bugüne kadar bundan bahsetmemiş bile belli ki. TÜBİTAK-TÜSSİDE’ye yaptırılan çalışmayı ve ali cengiz oyunlarını ayrıca detaylı anlatacağız. 1 trilyon yüz milyonluk çalışmayı yani.

Şubat 2019 da İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı'nda kurumun yatırımları ve geleceğe dönük projelerini anlatarak TTK'ya bağlı maden sahalarında kömür rezervinin 1 milyar 500 bin ton civarında olduğunu söyleyen Kazım Eroğlu, "Bizim yeraltında şu anda üretim yaptığımız alanların toplam uzunluğu 2 kilometre. 2019 yılı sonunda bahsettiğimiz alanın 700-800 metresini yarı mekanize veya tam mekanize üretim bandına getirmek istiyoruz. Şu andaki yaptığımız ihaleler bunu sonuçlandıracak mahiyette. 2021 yılına kadar, aldığımız işçiler ve emeklilik oranları bizi sıkıntıya sokmaz ise 2021 yılında 2 milyon 100 bin tonluk bir üretim hedefliyoruz. Bunu nasıl yapacağız? Kişi başına üretim şu anda 700 kilogram. Bunu, bin 200 ile bin 400 bandına çıkarmak istiyoruz." dedi.

Kazım Eroğlu, maden sahalarında istihdam konusunda da büyük hamleler olacağını ifade etti.

20 bin kişinin Zonguldak'taki özel ve kuruma ait maden ocaklarında çalışabileceğini belirten Kazım Eroğlu, "İstihdam açısından biz TTK olarak yeraltı ve yerüstü işçilerimizle birlikte toplamda 10 bin istihdam ile devam ederiz. Bağlık-İnağzı sahamızı ve rödevanslı diğer sahalarımızı devreye koyduğumuzda 5 yıl sonra Zonguldak'ta toplamda sadece kömüre bağlı 20 bin kişilik bir istihdam söz konusu olur" diye konuştu.

Yani yaklaşık 3 yıl önce 2021 yılında 2 milyon 100 bin ton kömür üretmeyi planladığını söylemişti Eroğlu!

Peki 2021 yılının sonuna geldiğimiz bu günlerde bu mümkün mü? Tabiki hayır.

Diyeceksiniz ki hedef şaşabilir, bazen 3 aşağı 5 yukarı olabilir. Peki dediği kömürün yarısını üretmesi mümkün mü Eroğlu’nun, oda imkansız. Üçte biri belki.

Bir yönetici 3 yıl önce koyduğu hedefinin yarısını bile tutturamaz ise ancak yuh denir aslında. Ama göreve geldiği ilk günden beri hiçbir hedefini tutturamayan hiçbir sene program ile gerçekleşenin asla aynı bile olamadığı bir performans gösteren Kazım Eroğlu’na “Bu nedir diyen” yok. Öyle değil mi Polat Abi?

Hamdi Uçar; akşama kadar oturup saat 5 de eve giden hiç proje üretmeyen yöneticilerden şikayet ediyor.

Ahmet Çolakoğlu; bakkal dükkanı gibi yönetilmeye devam ederseler müdahale ederiz diyor yani ikisi de şikâyetçi. Polat Abiden ses yok.

 Eroğlu, başarısızlıklarına ne kadar devam ederse etsin Polat Abi sınıf arkadaşına dokunmaz dokundurtmaz diye konuşuluyor.

Kazım Eroğlu’nun bir diğer şansıda KİT Alt Komisyonu Başkanı’nın  sınıf arkadaşı Polat Abi olması rakamlar bu kadar ortadayken zarar bu kadar büyütülürken üretim bu kadar azaltılırken hiçbir hedefe ulaşılamamışken Kit Komisyonu’ndan Polat Abi dokunuşlarıyla kolayca geçiyor aklanıyor.

Ne fenol köpük ihalesinin hesabı kimseye soruluyor, ne dinamit yok diye üretim yapamama beceriksizliğinin hesabı, nede Üzülmez lavvarı rezaleti!

Bunlar KİT Alt Komisyonun da Polat abinin önünden geçmiyor mu ?

Yoksa herkese dediği gibi; beceremedim kurumu iyi yönetemiyorum ama hakkını helal et sınıf arkadaşım” diyerek mi oturmaya devam edebiliyor o makamda?

Polat abi sınıf arkadaşını sevebilir ona sahip çıkabilir elbette…

Ama TTK Zonguldak ilinde yaşayan herkes için çok önemlidir.

TTK’ya sahip çıkmak bir maden mühendisi olarak ilk başta Polat abinin görevidir sınıf arkadaşı daha sonra.