AK Parti Zonguldak Milletvekili çıkıyor “sizin kaleminizi kırarlar” diyor.

AK Parti Zonguldak Belediye Başkanı Selim Alan çıkıyor, “Basın kartlarınızı yırtın” diyor.

AK Parti Kozlu Belediye Başkanı Ali Bektaş çıkıyor, bu ikilinin sokak ağzına destek veriyor. İlçesinde aleyhinde yazan, eleştiri yapan gazetecinin ofisini mühürlüyor.

Sonra Selim Alan, ağabeyinden örnek alıyor, kameralar önünde hesaplaşmaya çalıştığı gazetecilerin ofisini zabıtalarla basıyor!

Yalan haber yapan, iftira atan gazetecileri kast ediyoruz diyorlar.

Kim yalan haber yapıyorsa, iftira ediyorsa bunun usulü tüm gazetecileri tehdit etmekten geçmiyor ki, herkesin yasal hakkı var. Gider dava açarsınız, hakkınızı ararsınız.

Peki açılmış bir dava var mı? Yok!

Peki kimi kastediyorlar, neden rahatsızlar?

Sorduğumuz sorulardan!

Peki neyi soruyoruz biz?

Zonguldak’ın havasını, insanını zehirleyen Eren Holding’ten 100 Bin dolar aldınız mı?

Neyin karşılığı aldınız?

Zonguldak’ın zehirlenmesine neden müsaade ediyorsunuz?

Santraller çalışsın tabi, ama usulünce çalışsınlar ama bizi zehirlettirmeyin diyoruz.

Bunun aldığınız 100 Bin dolarla ilgisi var mı? diye soruyoruz.

Vatandaşı fırsatçı esnafın, fırsatçı zincir marketlerin eline niye attınız? diye soruyoruz.

30 Büyük şehirde pazaryeri açık tutulurken, bizi kapattınız. Marketlerin eline düşürdünüz?

Marketlerden bağış aldınız mı?

Terminalin içinde kaçak yapıya neden göz yumuyorsunuz?

Yeğenlerinizi, kuzenlerinizi, akrabalarınızı Belediyeye işe aldınız mı? diye soruyoruz.

Rahatsız oldukları sorulara bakar mısınız?

Hele Başkan Alan, Sahil Projesi'nde mevcut kiracılar mağdur olacak mı? sorusuna zıt oluyor!

Ne istiyorsunuz?

Kalemleri size verelim, manşeti siz atın!

Peki o zaman Zonguldak’a hizmet edecek misiniz?

Dalton kardeşleri savunan da üç hırsız!

Makama oturunca kibir abidesi olan “Herkes bu kucağa oturacak” diyen bir başkan, sağda solda “200 lira alan gazeteciye 300 lira ver yanına al” diyor.

300 lira verdiği birini bulmuş, ona hikaye yazdırıyor!

O Başkanla ilgili eleştirilerin FETÖ destekli olduğunu, medya üzerinden de hedef alındığını ileri sürüyor!

O kadar çaresiz kalmışlar ki, bunlar dalton kardeşler gibi…

Bunları savunan da üç hırsız!

Ama yurttan sesler korosu gibi onları eleştirenlere FETÖ’cü yaftası yapıştırmaya çalışıyorlar sistemli olarak.

Kamuoyu algısını nasıl yürüteceklerini bile şaşırmışlar…

Asıl hırsızlar, FETÖ’cüler bu daltonlar…

Hayret ve ibretle bunların tiyatrolarını izliyoruz.

O Başkanın oturup kalktığı edi ağabeyi, çocuğunu FETÖ’nün okullarında okuttu, 17/24 Aralık’tan sonra da medyaya düştükten sonra çocuğunun kaydını okuldan aldı.

Ağabeyi FETÖ’den yargılandı, ceza aldı!

Oturup kalktığı, akıl hocası büdü ağabeyi de FETÖ’nün en büyük sponsoru oldu, yapılan operasyonlarda ifadesi alındı, itirafçı olmayı kabul etti!

İnsan bir utanır, utanmasa da akıllı davranır değil mi?

Daha bunların ticari ayakları da var üstelik!

Bir çoğu FETÖ’den alınmış, içerde yatmış insanlar…

Yani diyeceğim o ki, 300 liraya kiraladığınız işten bu kadar iş çıkıyor…

Komik oluyorsunuz!