Yörenin genci işe girecek, yerli kömür kullanılacak üretimimiz artacak, Özel sektör büyüyecek, TTK kalkınacak, göç tersine dönecek, kağıt fabrikası, bir de konfeksiyon fabrikası kurulacaktı!

5 Bin kişiye istihdam kapısı açılacaktı!

Zonguldak Enerji üssü olacaktı!

Kimse mağdur olmayacaktı!

Denizimizi, suyumuzu ve havamızı da kirletmeyeceklerdi üstelik!

Böyle söylüyordu Eren Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Eren…

Her şey 5 üniteli santral bacalarını diktikleri Çatalağzı’nın en güzel arazilerini toplayana kadardı.

Lütfen af buyurun ama hani halka kazık atılır da böyle yağlı bir kazık hangi vicdanla atılır arkadaş!

Zonguldak’ın bir evladını yanlarına alarak halkın elinden yok fiyatına arazileri topladılar.

Zonguldak çocuğunu torpille işe aldılar!

Haklarını isteyenleri kapının dışına attılar.

Sendikalaşmak isteyenleri işten çıkardılar, mobbing uyguladılar.

Kolombiya’nın kükürt oranı yüksek kömürünü aldılar, havamızı kirlettiler!

Kansere yakalanan bölge halkı için onkoloji servisinde göz boyadılar!

Tedavi gören çocuklara oyuncak dağıttılar!

Hoş artık ona da ihtiyaç duymuyorlar!

Yerli kömürün yüzüne bakmadılar.

Dolar kuru yükselince taşkömürüne sarıldılar.

Gemilerde sadece zehirli kömür mü geldi?

Beyaz zehirde yakalattılar!

Pandemi sürecinde herkesin evindeyken mavna gemisi ile tonlarca hafriyatı Karadeniz’in derin sularına gömdüler de, dönemin Çevre ve Şehircilik Müdüresi tarafından ‘dip taraması’ yapılıyor diyerek aklandılar!

Siyasetçimize sponsor oldular!

Belediye Başkanımıza seçim yardımı verdiler!

Zonguldak’ı tepe tepe kullandılar!

Şimdi taşımacılık işini de yerli firmalardan alıyor, Bitlisli zengin siyasetçi Vahit Kiler’e veriyorlar…

Siyaset ticarete hizmet başladı…

Kimse hesabını soramıyor!

Kimse ruhsat sormuyor!

Ruhsatsız maden ocaklarını imha ediliyor, Ahmet Eren’in ruhsatsız termik santralline teşvik veriyor!

Rüşvet!

Çinliler barış içinde yaşamaya karar verdiklerinde büyük Çin Seddi’ni inşa ettiler.

Yüksekliğinden dolayı hiç kimselerin tırmanamayacaklarını düşündüler...

Fakat, inşasından sonraki 100 yılda Çinliler 3 misli daha fazla işgale uğradılar.

Düşman piyade askerlerinin, hiçbir zaman duvara tırmanma ya da duvara dahletmeye ihtiyaçları olmadı.

Çünkü, her zaman muhafızlara rüşvet verdiler ve kapılardan girdiler.

Çinliler yüksek ve kalın duvar inşa etmişlerdi; fakat duvar muhafızlarının karakterlerini inşa edememişlerdi.

(alıntı)