Bu hafta sonu çok yoğunum ama buradan Vali Mustafa Tutulmaz’a tekrar hatırlatmak istiyorum.

Armut tarlasındaki köylü ile değil, Filyos’un tarihi mirası ile poz verin lütfen…

Antik kent Filyos’ta yapılan kaçak imar ve kaçak kazı çalışmalarının önünü alın.

2 Bin 700 yıllık tarihi bir kenti korumak sizin en büyük göreviniz olmalı…

Gece yarısı da olsa Devlet uyumaz…

Tarihi talan ettirmez…

Filyos’ta nöbet tutar…

İmarına, tarihi eserine sahip çıkar!

Devlet…

Filyos Belediye Başkanı Ömer Ünal ve ortağı Musa Yankın’dan büyüktür…

Devlet…

Sanayiciden de büyüktür…

Ereğli’deki Müze Müdürlüğü’nden de daha büyüktür…

İstihbaratçıları bizim değil, Filyos’u talan edenlerin peşine takın…

Biz yapacaklarımızı buradan söylüyoruz zaten!

Devletin bir hırkasını çalan, talan ettiren namussuzdur…

Ben üzerime alınmıyorum!

Alınanları biliyoruz, yerel halk biliyor…

Devlet de bilir!

Alınanlarla işiniz…

Bizimle değil…

Gökçebey’den girin, mutlaka Filyos’tan çıkarsınız!

Devrek’ten girin, mutlaka Filyos’tan çıkarsınız!

Devletin bazı görevlileri,  HTS kayıtları, MOBESE ve WhatsApp yazışmaları ile milletin özel yatak odalarını dinleyip bir şantajcının eline vereceğine, tarihi mirası talan eden işbirlikçi, şantajcı, define avcılarını dinlediği gün bu kente huzur gelecek…

Siz, TAPINAK Şövalyeleri’nin dizisini seyrettiniz mi?

Vaktiniz olursa mutlaka izleyin!

Ama önce Filyos’a güvenlik güçlerini gönderin…

Yerel halkı dinleyin…

İş makinelerinin izini sürün!

İmar rantını çözerseniz, tarihi eser kaçakçılığını da çözersiniz!

Gökçebey’i çözerseniz, talanın adresini bulursunuz…

Tabii, bulmak isterseniz!

Yani; Siz, biz, hepiniz, hepimiz yatak odalarını takip ederken…

Asıl vurgunu görmedik, göremediniz…

Bir şantajcıya kör ettiler bizi…

Şantajcı ve işbirlikçilerine!...

Bu şehre kim haksızlık yapmışsa…

Kim, Zonguldak insanından, ihtiyaç sahibinden, köylüsünden rüşvet almışsa,

Ve hala daha almaya devam ediyorsa…

Kim, imar rantı ile insanların yaşam alanlarından, nefesinden, geleceğinden çalıyorsa…

Kim, sanayici kisvesi altında köpeğini insanlara parçalattırmışsa…

Kim, bürokratlar üzerinde güç denemesi yapıyorsa…

Kim, vatandaşı horluyor, böcek gibi ezip üzerine tükürüyorsa…

Kim, HTS kayıtlarını, MOBESE Görüntülerini, yazışmalarını vererek kent halkına şantaj yaptırıyorsa…

Kim, Devleti kullanıp şantaj yapıyorsa…

Kim, ahlaktan söz edip, ahlaksızlık yapıyorsa…

Kim, insanların yatak odalarına, özel hayatlarına girip, kendisi eşiyle Swinger yapıp ahlak dersi veriyorsa…

Kim, Devleti kullanıp özel bilgileri veriyor ve kendisi dul, evli kadınlara mesajlarla asılıyorsa…

Kim, kaçak ocaklardan besleniyorsa…

Kim, sahte faturalarla ticaret yapıyorsa…

Kim, namusunu otel odasında senetle bırakıp bürokratlarla oturuyorsa…

Kim, AK Parti’nin gücünü insanların üzerinde kullanarak eziyor, haksızlık yapıyorsa…

Kim, Belediye Başkanlığı’nı kullanarak beldesindeki kadınlarla ahlak dışı işler yapıyorsa…

Kim, Beldesindeki sözde mafya, kenevir yetiştiricileri, uyuşturucularla, kendi çocuklarının ırzına geçen sapıkları kullanarak muhalefet eden insanların üzerine salıyorsa… 

Kim, Valilikten gazetecilere servis yapıyor…

Sevgilisinin yazılmaması için medet umuyorsa…

Kim, Emniyet içindeki özel bilgileri şantajcıya servis ediyorsa…

Rant elde etmeye çalışıyorsa…

Kim, askeri istihbaratı şantajcıya verip pay alıyorsa…

Kim, Adli bilgileri sızdırıp kendi açıklarını kapatıyorsa…

Kim, siyasi, ticari itibar cellatlığı yapıyorsa,

Kim, boyun eğiyorsa…

Kim, göz göre göre yapılan şantajlara sessiz kalıyor, kendini alkışlatıyorsa…

Kim, FETÖ’cüleri koruyor, ölen insanlara seyirci kalıyorsa…

Kim, FETÖ ile işbirliği yapıyorsa…

Kim, Çevre Müdürlüğü’nün deki Müdür Yardımcısı akrabasını kullanarak insanlara yaptırım uyguluyorsa…

Kim, bahis çetelerinin, tefecilerin işini kolaylaştırıp iş adamının, esnafın tepesine biniyorsa…

Evine, arabasına, parasına, ticaretine çöküp Devletten maaş alıyorsa, o apoleti takıyorsa…

Arabaları Trabzon’da, Rize’de, İstanbul’da akrabalarına sattırıyorsa…

Kim, sevgilisini tespit eden şantajcıya Sendikanın parasını farklı faturalarla işçiye ödetiyorsa…

Kim, yediği dondurmanın bile faturasını Sendika’dan tahsil ediyorsa…

Kim, Pazar yerlerini kapattırıp büyük marketlerle iş tutuyorsa, milleti marketlere peşkeş çekiyorsa…

Kim, Santrallerden aldığı para ile bu milletin zehirlenmesine müsaade ediyorsa…

Kim, sevgilisi varken, başka kadınları “Genelev or….”, erkekleri “Acılık çocuğu” görüyorsa, iftira atıyorsa, yatak odalarından besleniyorsa, şantaj yapıyorsa…

Kim, kendi pisliklerini kapatmış, millete şantaj yaptırmışsa bizi karşısında bulacak…

Bulanlar kendilerini biliyor…

Allah şahidim olsun ki, ne yaşattılarsa hepsini yaşayacaklar…

Ya biz bu şehirden gideceğiz, ya bu milletin SİT’i, ÇÜK’ü, KÖT’üyle şantaj yapan ve yaptıranlar gidecek…

İstediğiniz kadar toplantı yapın…

Dileğiniz kadar karar alın…

İstediğiniz kadar da hesap yapın…

Ben kumar oynamayı bilmem, resti de bilmiyorum…

Hayatımda hiç blöf de yapmadım…

Yargıyı, bürokrasiyi, siyasi gücü üzerimizde deneyin…

Bence, elinizden geleni yapın…

Hiçbir mahsuru yok!

İki adımlık şehirde, yaptığınız tüm zulümlere Devlet Koruması istemeden karşı duruyorum…

Parasına, iktidarın gücüne, kudretine, makamına  güvenen, gülen, plan yapan, şantajcının işbirlikçi soytarılarına söylüyorum…

Define avcıları, çanakçı, çömlekçiler, şantajcılar…

Siz de duyuyor musunuz?

Biz uyumuyoruz…

Sizde uyumayın!