Sosyal medya hesabında CHP Merkez İlçe Kongresi öncesi ‘Mavi’ liste adayı Nazmi Özden’in kendi mahallesinde delege seçilemeyen siyaset simsarlarının kuyruğuna takılmasını eleştiren Ahmet Özger’in paylaşımı şöyle;
CHP'nin delege seçileri Zonguldakta kazasız belasız sonlanmış...
Her şeye rağmen bu çok güzel...
Sonuç, malumun ilanı...
Bu tabloya göre, Nazmi Özden kardeşimiz büyük bir ihtimalle yeni Merkez İlçe Başkanı olur gibi görünüyor...
Kendisine de yakışır aslında...
Emekçi, Sanatkar, hâttâ heykel sanatçısı diyebileceğimiz; yetenekli, Sol değerleri öne çıkan biri olarak tanırım kendisini...
Güzel de bir baba... Pırıl pırıl evlatlar yetiştirmiş, Tıp Doktoru olmuş çocukları...
Eskilerin, "eğrisi doğrusuna denk gelmiş" dediği şey oldu belki de Zonguldak'ta...
Başarılı olmasını dilerim tüm kalbimle...
*
Benim itirazım kişilere, kimliklere değil...
İtirazım bu listeleri oluşturanlara...
Mesela, ben Nazmi Özden olsaydım eğer;
kendi mahallesinden bile delege çıkamayan bir siyaset simsarının, kuyruğuna takılmayı zul görürdüm...
Yakınlarına iş imkanı sağlayarak, o siyaset tacirinin iplerini eline alan bir Belediye Başkanıyla aynı safta olup, onların adayı olarak adaylaşmayı içime sindiremezdim...
Bir önceki dönem seçilen Merkez İlçe Başkanına, kendisinin de içinde olduğu grupla sonsuz destek veren, "sol soslu" kişilerle aynı listede olup, sonra da aynı Zaimoğlu'nun karşısına çıkmayı utanç sayardım...
Gerçi o grup, o zaman da söylemişti, haklarını yememek gerek:
"Ebru Uzun'dan kurtulmak için bu dönem Zaimoglu'nu desteklemek zorundayız, sonrasına sonra bakarız, Zaimoğlu'ndan daha rahat kurtuluruz" demişlerdi...
Dediklerini de yaptılar...
Merak edenler o dönem yazılıp çizilenlere bakabilir...
Bu konuyla ilgili, benim de o süreçle ilgili yazdıklarıma ulaşabilirler yerel basında...
*
Peki, sarı listeye ne demeli?..
Olcay Can adını duyduğumda bir destek yazısı paylaşmıştım sayfamda...
Zannetmiştim ki, Sol değerleri öne çıkaran arkadaşların ortak adayı olacak...
Kazın ayağı hiç de öyle değilmiş meğer...
Herkes Olcay kardeşimizi, Zaimoğlu'na rakip çıktığını zannederken,
Zaimoğlu ile aynı listede olduklarını görünce bir şaşkınlık yaşamışlardı...
Veya, saflığıma verin; ben böyle bir şaşkınlık yaşadım desem daha doğru olur...
Oyun kurucular yine yapmışlardı yapacaklarını...
Ama, herkes bilmelidir ki, bu onların (oyun kurucu üst aklın) kullanacakları son barutlarıydı...
*
Sözün özü şudur:
Bu seçimler, ilkelerin, düşüncelerin yarıştığı bir seçim olmadı...
"Bu mahallede kral benim" diyenlerle,,,
"Azdan az, çoktan çok gider" diyenlerin;
bu Partiye hiç yakışmayan kişilerin yarışı oldu...
Elmalarla armutları toplayıp, sonuca ulaşabileceklerini zannedenlerin yarışı oldu...
Oysa bilmiyorlardı ki, elmayla armut toplanınca sonuç iki değil, yine bir elma ve bir armut olacaktı...
Ama unutulmamalıdır ki;
o dönem artık geride kaldı...
Başarı zannettikleri bu sonuçlar, belki de son mutlulukları olacaktır...
Çünkü, artık halk bu Partiye sahip çıkacak,
kendilerini Partinin sahibi gibi görenler yok olup gideceklerdir...
Ya da;
ortada ne Parti kalacak, ne de yarışan listeler olacaktır...
Böyle devam edersek eğer;
hep birlikte yok olup gideceğiz...
Suçlu da hepimiz olacağız...
Hadi hayırlı olsun seçim galibiyetiniz (!)