Pandemi süreci iş ve konutunda tadilat yapmak isteyenler için ciddi bir fırsat oldu.

Kent merkezinde Vali beyin, Belediye Başkanı’nın mendireğe gitmeden görebileceği bir çok işyerinde irili-ufaklı tadilatlar oldu.

Eline balyozu alan kırdı, döktü, yaptı…

Normalleşme sürecine hazırlık oldu!

Neyse ki her akşam Özsüt’te yapılan toplantılar da artık sona eriyor.

2 Haziran’da Meclis açılıyor!

Hamdi bey Meclis’e, onun Belediye Başkanları da göreve başlar…

Hepimize hayırlı olsun!

 

Sana da hoş geldin CHP!

Şubat ayında İl Başkanlığı kongresini yapan CHP’de de bir normalleşme ile karşı karşıyayız!

CHP İl Başkanı Murat Pulat'ın en nihayet sesi çıktı.

AK Parti’yi Zonguldak’ta paspas eden bazı mihraklar Milletvekili Hamdi Uçar, Zonguldak Belediye Başkanı Selim Alan ve Kozlu Belediye Başkanı Ali Bektaş’ın kente zarar veren söylem ve uygulamalarını eleştirdiğimiz için bizi AK Parti düşmanı ilan etmeye çalışıyor, CHP’yi eleştirmediğimizi filan söylüyordu.

Allah aşkına Zonguldak’ta CHP mi var ki?

Şubat’ta kongresini yapan CHP, pandemi ile yan gel yat Osman yaptı.

Zonguldak halkı fırsatçı esnafın eline düşmüş, düşürülmüş!

Havası kirlenmiş, insanı zehirlenmiş!

ÇATES’i açtırmıyorlarmış!

Tarım Bakanlığı projelerine alınmamış!

AK Partili Belediye Başkanları hısım, akrabalarını işe almışlar…

Vın geldi, tırt gitti, onlar için!

Elzem konularda dahi bir kenara çekilip izlemeyi tercih ettiler…

AK Parti’ye de, kente de zarar verenleri yazmak bize düştü!

Neyse ki İl Başkanı Murat Pulat, bir açıklama yapmış.

Doğruluğunu, yanlışlığını tartışmıyorum.

Ses çıkarmış olmaları hala yaşadıklarına dair bir umut olduğunu ortaya koydu!

Sırada AK Parti İl Başkanı Zeki Tosun var!

Belediye Başkanı Selim Alan’ın teşkilatla olan kavgasına bakalım daha ne kadar seyirci kalacak?

Cahillik mutluluktur…

Platon'un ünlü mağara alegorisi;

Bir mağaranın içinde, dışarıdan gelen ışığa arkalarına dönük olarak ömürlerini geçirmiş olan insanların tek gördükleri önlerine vuran hayvan, insan ve nesne gölgeleridir.

Gerçek formunu hiç görmemiş bu insanlar için tek gerçeklik bu gölgelerdir. Hapis olan kişilerden biri bir gün aniden serbest kalır.

Mağaranın dışındaki dünya ile karşılaşır. Tamamen ışık ile yani gerçek ile tanışan bu kişinin gözleri neredeyse körlük yaşar.

Zamanla şimdiye kadar gerçek sandığı gölgelerin aslında gerçek olmadığını ve gerçeklerin birer karanlık yansıması olduğunu anlamaya başlar..

Hayatın gerçeğini anlayan bu kişi mağaraya dönüp diğer insanlara gölgelerin sahte olduğunu ve asıl gerçeğin dışarıda olduğunu anlatmaya çalışır. Ancak dışarıyı hiç görmeyen bu insanlar anlatılanı idrak edemezler ve kızgınlıkla karşı çıkarlar...

Platon, mağara alegorisi yani benzetmesinde bir şeyleri anlamaya başlamış olan filozofların bunu halka anlatamayışını örneklemek istemiştir.

Bu metafor günümüz dünyası ve düzeni içinde hala geçerlidir. Çünkü insanlar anlayabildikleri kadarını kabul edip kendi anlayışlarının ötesinde anlatılanları kabul etmezler. Bu yüzden gerçekleri anlatanlar bir şekilde toplum içinde baskı altına alınır.

Işığı-gerçeği görmek doğruyu duymak rahatsız edicidir. Bu yüzden zihin karanlığı ve esareti seçer. Cahillik mutluluktur.. Gerçek ile yüzleşmek ve özgür olmak cesaret ister.

Herkesin bir gün mağaradan çıkabilecek kadar cesur olması dileğiyle...

(Alıntı)

2020 Yılının sözü: Cahil bir Belediye Başkanı, kentte kargaşaya neden olur…