Gerçekten yere batsın böyle yardım!
Yoksul çocuklara dağıtılan kırtasiye yardımındaki teşhircilik gerçekten Zonguldak A protokolünün ve AK Partili siyasilerin büyük ayıbı olarak tarihe geçti.
Vatandaşların Kızılay’a yaptığı bağışları sırf Kızılay Dernek Başkanı Aydın Ergenç’in ayıplarını örtmek adına törenle, yoksul çocukları teşhir ederek yapanları Allah’a havale ediyoruz.
Kızılay Dernek Başkanı Aydın Ergenç’in devlete milyonlarca borcu varken, nasıl geçindiğini sorduğumuz için yoksul çocukları kullanarak algı yapanları Allah’a havale ediyoruz.
Bu algı operasyonlarına çanak tutan, yoksul çocuklar üzerinden Aydın Ergenç’in karizmasını kurtarmaya çalışan, AK Parti Zonguldak Milletvekili Hamdi Uçar’ı, Polat Türkmen’i, AK Partili, eski Kızılay Başkanı Ö. Selim Alan’ı Allah’a havale ediyoruz.
Vatandaşların kutsal bağışlarını kullanan, kendilerini temize çekmek adına yoksul çocukların mağduriyetini reklama çevirerek, güle oynaya poz verenleri Allah ıslah etsin!


Tomalak, tıknaz Müdür!
Çalıştığı tüm işletmelerde paranın kokusunu takip eden tomalak Müdür, tutuştu!
İyi ve güzel personel seçerken gamzeleri ile gülümseyen tomalak, ağabeylerinin göz yaşartan desteğini görünce bastı gaza yola çıktı!
Şehirde başka, şehir dışında başka arabayla gezerken İsmail YK’nin bombabomba.com’u dinliyor!
‘Bas gaza’ da olur!
Sen rüyalara dal, hülyalara olur!
Vur vur inlesin, Ankara dinlesin, şantajcılara istihbarat getirenleri…
Şantajcılara ara buluculuk işlerinin kokusu da yayıldı, Ankara seni dinliyor…

Güzel susan, gözleri bağlı, kulakları sağırlar!

Meslek örgütlerini kendilerine sıfat kazandırmak amacıyla kullananlar, ne de güzel susuyor…
EREN’e, ÇATES’e, ERDEMİR’e fatura kesen, Valilik’te, Emniyet’te, bürokrasi de çaka satanlar, şehir inim inim ‘şantaj yapılıyor’ diye ağlarken, ne de güzel sırıtıyorlar!
Hayatlarında bir tane kamu yararına haber yapmamış, bir tane yolsuzluk haberine imza atmamış, kente zerre faydası dokunmayan kahvaltı sofralarında boy göstermeye, kahvaltı da önlerine ne konduğunu yazacak kadar gurme olmuşlar…
Dillerinden ‘samimiyet’i düşürmeyen ‘etik’çileri, kentin en büyük toplumsal sorunu karşısında susarak bağlılıklarını ilan ediyor!
Biraz daha susun, kutsanmış olursunuz!
Ey güzel kentimin, güzel susan, gözleri bağlı, kulakları sağır, belleri kemerle  bağlı insanları, kaşelerinizi yanınızda taşıyın, koçanlarınızı da unutmayın! 


Sizi de unutmadık RAHİP!

Kendini efsunlu, hatta Peygamber zannedenler…
Kendi hayatındaki rezillikleri görmeyen, vizite memurları, hasta, zavallılar…
Röntgenci, yatak odası düşkünleri size de söylüyorum…
Oturduğu follukta kendini Rahip, Yunanistan’ın çıplaklar adasında eş değiştirme partilerinde aslını, neslini bulan zavallılar…
Otel odalarında eşlerinin namusunu şantajla bırakan, delikanlılar(!) düşün insanların yakasından, yatak odalarından…
Sevgililerinizle ilgilenin, korkudan görüşemiyorsunuz!