Tilki de bile asalet var…

Her hafta Ankara’ya gidiyordu, Meclisi’de başkalarına bırakıyordu.

Genel Merkez’deki yöneticilerle bir sağdan, bir soldan fotoğraf çekip, basına servis ediyordu.

İlçe Başkanını, İl Başkanını yazdırıyordu.

Satın alamadığı gazetecilere saldırıyordu.

Ankara’daki gücünü, teşkilatları dizayn ederek kullandı.

Siyasi rakip gördüğü teşkilat adamını harcadı.

Siyaset rüzgarına kapıldı.

Tilkide bile asalet var, bunlar çakal!

Karaduman ellerinde patladı!

Aleyhine yazdırdıkları İl Başkanı’nın yanına çökmek zorunda kaldılar!

Üstelik hiç utanmaları da yok bunların…

Köydeki Fadime halanın selamı var Selami!...

İki dava: 200 Bin dolar ciro!

Kozlu’ya müdahale edilmezse, herkese ciddi sıkıntı verecek…

Kimse haberim yok deyip işin içinden de sıyrılamaz.

Halk adına doğruları ortaya koyduklarını iddia edenler, bu gün mahkemeleri tehdit aracı olarak kullanarak elindeki 400 bin liralık daireleri müteahhitlere 100 bin dolara satıyor.

100 Bin dolara daire alan müteahhidin, hakkında açılan davadan şikayet geri çekiliyor.

Devletin mahkemeleri adeta şantaj aracı olarak kullanılıyor.

İki müteahhit fırsatçının eline düşürüldü…

İki davadan 200 Bin dolar kazanan var mı şehirde?

Diyeceksiniz ki, müteahhitlerin hiç mi suçu yok?

Elbette var…

Fakat, onlara bu imarı verenin suçu daha büyük değil mi?

Sen İmar Islah Planlarını şehircilik ilkelerine göre yaptır.

Vatandaş nezih bir ilçede otursun…

Aracını otoparka çeksin…

Komşusuyla sokakta kavga etmesin,

Problemsiz daireler alsın,

Mahkeme kapılarında sürünmesin,

Müteahhitlerde böyle sırtlanların elinde kalmasın,

Sosyal barış bozulmasın.

Olmaz mı?

Tepedeki bir kişinin adaleti ile tüm ilçe halkı rahat edeceği yerde, bu gün kaos yaşanıyor.

Yarın ne yaşanacağı belli değil…