Biraz geri gidelim hafızamızı canlandıralım.

Selim Alan 27 Mart 2019 Çarşamba günü seçimden 4 gün önce  köprü altı esnafı ziyaretinde esnafla görüşmesinde;

‘Fevkani Köprüsü’nün yıkılacağı iddialarının gerçeği yansıtmadığını ve köprü altı esnafının yanında olduklarını belirterek, “Kıymetli hemşerilerime bir kez daha şunu söylemek istiyorum. Tansel Yılmaz kardeşim Fevkani Köprüsü altındaki esnaflarımızın başkanıdır. Derneğin başkanıdır. Biz daha önce açıklamamıza rağmen halen daha AK Parti’nin seçimi aldığı zaman köprüyü yıkacağım şeklinde açıklamalar duyuyoruz. Bu da bizi üzüyor. Üçüncü kez altını çizerek milletvekilimin başkanımın yanında söylüyorum. Köprü altı esnafımız rahat olsun. Biz yıkmaya değil yapmaya geliyoruz. Güzelleştirmeye, güçlendirmeye geliyoruz. Yıkmak diye bir projemiz kesinlikle yok. Köprü altı esnaflarımıza da selam olsun.’ demişti Yanında Ali Uzun ve Hamdi Uçar ile birlikte.

Sonra geçtiğimiz Kasım ayında Hamdi Uçar “2014'te yıkacağız dedik oy vermediniz bize. Belediye başkanı onlara yıkacağım mı deseydi. 2014 yılından beri köprünün yıkılmasından yanayız. Yeni rapor var başkanımız esnaflarla paylaşacak” Şeklinde bir açıklama yapmıştı.

Yani oy almak için yalan söyledi bu doğal diyor tercüme edersek tuzağı itiraf ediyor Hamdi Uçar.

Ve bu hafta son açıklama geldi Alan’dan;

‘Köprüyle ilgili de artık yıkım şartnamesini hazırlıyoruz. ODTÜ tarafından bir rapor sunuldu. Oda bize çevre il müdürlüğümüze iletildi. Riskli yapı olarak kabul edildi. Bazen duyuyorum. Hocam yapma yıkma diye. Fevkani köprüsünün yıkımı Ömer Selim Alan’ın tasarrufunda değil. Burada çok büyük bir risk var. Meydana gelebilecek bu riski hiçbirimizin kestirmesi mümkün değil. Biz böyle bir risk olduğu için çevre bakanlığımızla ODTÜ’deki profesör hocalarımız rica ettiler. Detaylı bir köprü analizi yapıldı. Köprünün güçlendirilmesi bile söz konusu değil. En acil şekilde yıkılması gerek. Ağustos 15’i geçmemek istiyoruz. Yaptığımız görüşmeler o. Yıkımda 1 ay sürecek. Sonra altyapı, üstyapı bağlantı yolları bunları alternatifini düşünmek istiyoruz.”

Bunları söylerken de ODTÜ tarafından hazırlanan 2014 yılına ait rapora gönderme yapıyor. Bakar mısınız ? Bu şehrin talihsizliğine!

Belediye Başkanı köprü yıkılacak derken her sıkıntılı işinde olduğu gibi ben yapmıyorum rapor öyle mecburum diyor. Her iyi sonuçlanan işi ben yaptım derken her başarısız işte topu TOKİ yada müteahhide attığı gibi.

Suç bu kez de raporda!

Eğer Belediye Başkanı doktor değilde teknik bir eleman olsa köprünün güçlendirilmesi mümkün değil kesin yıkılması gerekiyor diyebilir mi?

Hangi çağda yaşıyoruz güçlendirilmesi yapılamayacak bir yapı olabilir mi bu çağda?

Hadi güçlendirme çok pahalı olur dersin ama güçlendirme imkansız demek cahillik olur.

Bunu hiçbir teknik eleman söylemez söyleyemez. Hiçbir teknik raporda bu yazmaz. Güçlendirilmesi ekonomik olarak fazla olacağından yıkılması daha uygun denebilir sadece. 

Bir doktorunda bunu dememesi lazım ama. Hadi bunu söyleyecek köprünün güçlendirilmesi mümkün değil diyen bir mühendis bulsun da görelim. Yada bunu yazan teknik eleman kimmiş açıklasın.

Nizam caddesinin parkelerini 9 ayda değiştirebilen başkan köprüyü 1 ayda yıkacakmış. Sonrada üstyapı bağlantı yolları için alternatifleri düşünecekmiş. Köprü yıkılıp yeni yol alternatifleri yapılana kadar sanırım dereyi kayıklarla geçeceğiz.

Yani alışık olduğumuz kayıkçı kavgalarına hazır ol Zonguldak!

Köprü yıkımı sürecinde aylarca işkenceye hazır ol Zonguldak!

Köprü yıkıldıktan sonra trafik ışıklarında  defalarca beklemeye  hazır ol Zonguldak!

Birileri dur demeli geç olmadan…