Vali Erdal Ata döneminde Özel Sektör Maden Ocakları ile ERDEMİR’i aynı masaya oturtmuş, hem istihdama katkı sağlamıştı, hem de işletme sahiplerinden Gazi Mustafa Kemal Okulu’nun yapımına destek sağlamıştı.

İstenildiğinde Vali’ler şehirdeki tüm dinamikleri bir araya getirip istihdamı desteklerken, eğitim kurumlarına, sosyal projelere de katkı sağlayabiliyor.

Türkiye çok zor bir dönemden geçiyor.

Zonguldak, Türkiye’nin en geri kalmış sanayi yorgunu bir kenti olarak çok daha derinden etkileniyor.

Özellikle Merkez İlçe’de istihdam sorunu çığ gibi büyüyor.

Kömürün altın olduğu zamanlardan geçiyoruz.

Özel Maden Ocakları artan maliyetler altında eziliyor.

ERDEMİR ve KARDEMİR kömüre ihtiyaç duyuyor.

Arz talep dengesini bir araya getirmekte sorunlar yaşanıyor.

Vali Mustafa Tutulmaz başkanlığında bu kurumlar ile işini hakkıyla yapan Rödevansçıları bir araya getirse güzel olmaz mı?

Mesela, Türkiye Taşkömürü Kurumu ile Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi arasında iş birliği protokolü imzalanması geç kalınmış olmasına rağmen insanı heyecanlandıran önemli bir gelişme değil mi?

Emeği geçenleri yürekten kutluyoruz.

Düşünsenize TTK’nın sadece % 50’lik tedariğini BEÜ’den, MEKSA’dan, MAKZON’dan sağladığını.

Mesela, Filyos’ta önemli gelişmeler oluyor.

Bartın Üniversitesi TPO ile iş birliği protokolü imzalıyor.

Biz de Zonguldak olarak seyrediyoruz.

Oysa iş üretecek potansiyel Zonguldak’ta var.

Ancak, yönetenlerin Zonguldak adına bir kaygısı yok.

Kentin dinamiklerini kendi içinde çalıştırdığımızda oluşacak istihdam, katma değer, küçük işletmelerle kendi kendine yeten bir şehir olmaya yeterde artar bile…

Dışardan biri gelip bizi kurtarmayacak, eleştirsek de, kızsak da kollektif ekonomi bilinci oluşturmamız artık elzem!

AK Parti yeni bir model bulmalı!

Sabit fikirli, inandığı doğruda sabit kalan, zaman zaman da aksi bir adamdı Vali Erdoğan Bektaş.

Kendinde kalması gereken bilgiyi, farklı ve yanlış bir üslupla söyleyerek Sağlıkçılarla hükümeti karşı karşıya getirdiği için merkeze çekildi.

Asılına bakarsanız, kendini düşünmekten Zonguldak’ı düşünecek zaman ve enerjileri olmayan Milletvekilleri de onu göndermek için fırsat kolluyordu.

İstedikleri kalıba girmemişti!

Onlara göre en iyi Vali, taleplerini hilafsız emir telakki eden Vali’ydi!

Tribüne oynamak gibi bir kaygısı da yoktu üstelik.

Diğer Valilerin aksine Zonguldak’ın turizmle kısa sürede kalkınmasının imkansız olduğunu düşünüyordu.

Önce MEKSA’yı ziyaret etti, ardından işi olgunlaştırdı.

Zonguldak Maden Makineleri Kümelenmesi yani MAKZON Sanayi Sitesi Projesi ortaya çıktı.

Zonguldak sanayi potansiyellerini bir araya getirerek yeni bir kalkınma modeli oluşturuldu.

Kentin sanayi bilgi, birikim ve tecrübesini üretime dönüştürerek ekonomiye kazandırılması amaçlandı.

Yani bu kentin ruhuna ve becerisine uygun bir model oluşturuldu.

Peki, biz ne yaptık?

Geçen yıl Meclis’ten geçiremedik.

AK Partililer beceremedi.

Zonguldak Belediye Başkanı Selim Alan’ın o yüksek egosu, CHP’lilerle çatışma ruhu, mecliste şov yapma merakı yüzünden bir yıl bekledik.

Selim Alan, Zonguldak’a önemli bir ivme kazandıracak projeyi polemik konusu yapmayı başardı!

Sözde CHP’yi yatırım düşmanı ilan etti.

Oysa başarısızlığına kılıf uydurdu.

CHP’nin yerel iktidarında Meclisteki çoğunluk oy oranı ile AK Parti’liler sahile Uzunmehmet Cami projesini tartışmasız meclisten geçirdi!

Az sayıdaki AK Partili Meclis Üyeleri, CHP’li Belediye Başkanına ve Meclis Üyelerine Cami yaptırdı!

Şaka gibi değil mi?

Ama, AK Parti yerel iktidarında, AK Parti’nin Meclis çoğunluğunda, AK Parti hükümetinin MAKZON projesini Selim Alan Meclisten geçiremedi.

Demek ki, Cami’yi hiç geçiremezdi!

AK Partili Meclis Üyesi Murat Uzun’un Başkanlığındaki Meclis toplantısını izlediniz mi bilmiyorum.

Zonguldak’a yakışır bir Belediye Başkanı ve Meclis yönetimi izledik.

MAKZON geçti!

Selim Alan, Ankara’daydı.

O da, Ankara’dan bir şeyler kopardı.

Bence AK Parti yeni bir model bulmalı!

Çatışma ile hizmetleri polemik konusu yaparak unutturan Selim Alan, Ankara’da kalsın, hizmet koparsın.

Zonguldak Belediye Başkanlığı makamını da Murat Uzun temsil etsin.

Ego, kibir, çatışma ve polemik kültürünün verdiği yılgınlık ve bıkkınlıktan sıyrılır, hizmet almanın keyfini yaşarız öyle değil mi?

Ayak izleri eşeğin ama…

Zalim kaynana gelinleri ekmek yemesin diye, ekmeği sandığa koyup, sandığa dokunan gelini ayak izlerinden yakalamak için de etrafına un serpiyormuş.

Gelini Perihan iz bırakmamak için eşeğe binip sandığa gidip ekmek alıyormuş.

Kaynana demişki; Ayak izleri eşeğin ama akıl Perihan’ın!