Bir şehir düşünün ki, Cumhuriyet’in ilk kenti, içinde bulunduğumuz yüzyılın en yorgun vilayeti olsun.

Bir şehir düşünün ki, 20 yıllık iktidar döneminde en az yatırımı alsın.

Bu yatırımı alırken, halkı çile yaşasın…

Tamamlanan sahil bandı halka açılmasın.

Adliye’ye gidip-gelmek çileye dönüşsün!

Acılık açık otoparkında iş merkezi yapılsın, araçları koyacak yer bulamayalım!

Her yıl parça parça asfalt dökülsün, iki ay sonra ‘alt yapı çalışması var’ diye bir daha açılsın, eski halini aratsın…

Kentin orta yerine Kadastro Binası inşaatı başlasın, iki yıldır fore kazıklar dursun!

Uzunmehmet Göğüs Hastalıkları Hastanesi’ne ulaşım eziyete dönüşsün, yol yıkılma tehlikesi ile baş başa bırakılsın!

Uğur Mumcu Kavşağı, Müftü rampası, Lavvar yan yolu, Köprü altı çevre yolu açılsın.

Ama trafik her geçen gün daha da çekilmez hale gelsin!

Zonguldak’ta görev yapan gazetecilerin lobisi ile ihale edilen, AK Parti İl Başkan Yardımcısı Muammer Avcı’nın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile olan hukukuyla açılma aşamasına gelen Mithatpaşa Tünellerinin kent trafiğini rahatlatması bekleniyor.

Merkezde trafik sorununa çare olmadığını varsaysak bile Filyos’a, sanayiye ve denize götürecek olması paha biçilmez bir hizmet olacak.

Fakat kent trafiğini bekleyen önemli bir tehlike bizi bekliyor.

Fevkani Köprüsü’nün kent trafiğine katkısı hesaplandı mı bilmiyoruz ama Belediye Başkanı Ö. Selim Alan ısrarla yıkmak istiyor.

Şehirler kavşaklardaki trafik sorununu çözmek için viyadükler, battı-çıktılar, üst geçitler yaparken biz varolanı yıkmaya çalışıyoruz.

Başkan Alan, Zonguldak’a iyilik yapacağını düşünüyor, kaş yaparken göz çıkaracak.

Bence Zonguldak trafiğini oturduğu makamdan değil, Gürcü Tepesi’nden izlesin.

Köprünün trafiği ne denli rahatlattığını görecektir.

Üstelik kenti yaymadan, köprü altındaki 90’nın üzerindeki esnafın nereye yerleştirileceği de belli değil.

Zonguldak halkına atılan bir kazık olmaz inşallah…

Ulan nasıl öldü bu adam!

Temel'in babasının cenazesine gelen bir aile dostu "nasıl oldu" diye sorar.

Temel : 30. kattan düştü.

Adam : çok feci ölmüş.

Temel : yok, manavın tentesine çarpıp tekrar yükseldi.

Adam : daha şiddetli çakıldı o zaman.

Temel : hayır, kasabın tentesine çarpıp ordan karşı binanın çatısına fırladı.

Adam : demek çatıya çarpıp öldü.

Temel : yok, çatıdan yuvarlanıp elektrik tellerine gitti.

Adam : çarpıldı mı ?

Temel : yok canım teller yaylandı, babamı 200 metre yukarı fırlattı. bunları duyan adam dayanamaz ve temel'e bağırır; ulan nasıl öldü bu adam?

Temel : baktık durmuyo vurduk !