Pusula Gazetesi Sahibi Ali Rıza Tığ’ın, Ali Bektaş’ın yandaş medyası olduğunu belirten Birinci, “Bizi Ali Bektaş hedef gösterdi diyorum. Olayların sonucunda Ali Bektaş’ın sonucunda olayların buraya geldiğini. Biz onun köşesindeki yazıyı okuduktan sonra bunu söyledik. Hem de yandaş kendi gazetecisi bu! “ dedi.

İşte Elmas TV’nin o haberi;

"Pusulasının arızalı olmuş olduğu dönemde doğruyu söylemiş"
26 Eylül 2021 tarihinde Zonguldak’ın Kozlu ilçesinde silahlı saldırıya uğrayan, omzundan ve bacağından yaralanan Kozlu Belediyesi Bağımsız Meclis Üyesi Celal Murat Birinci Elmas TV Haber Müdürü Ergin Özkul’a çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Kozlu Belediye Başkanı Ali Bektaş’ın kendisine yapılan suikastın arkasında olduğunu iddia eden Birinci, Pusula Gazetesi Ali Rıza Tığ’ın 27 Eylül 2021 tarihinde yazmış olduğu köşesinde “Herkes Muhasebe yapmalı: Değdi mi?” başlıklı yazısında bunu doğruladığını iddia etti.
“PUSULASININ ARIZALI OLMUŞ OLDUĞU DÖNEMDE DOĞRUYU SÖYLEDİ” 
Pusula Gazetesi İmtiyaz Sahibi Ali Rıza Tığ’ın yazmış olduğu köşesinde kendisine yapılan saldırının sebebinin Ali Bektaş olduğunu doğruladığına vurgu yapan Birinci; “Ben vurulduktan sonraki gecenin sabahına kadar hiçbir açıklama yapmadım. Yalnız vurulduğum günün akşamı Zonguldak’ta kendine gazetecilik kimliğiyle yayın yapan üstü açık, üstü kapalı, yandaş Pusula Gazetesi var. Bunun bazen pusulası duruyor, bazen çalışıyor. Her ne kadar arızalı da olsa, saatin günde 2 defa doğruyu gösterdiği gibi, bu Pusula Gazetesi de pusulasının arızalı olduğu dönemde doğruyu söylemiş herhalde.
Şöyle ki; benim vurulmamla ilgili benim de ifade ettiğim gibi, bunun sorumlusu Ali Bektaş’tır dedim.  “Ali Bektaş beni vurdurdu” demiyorum. “Talimatı direkt kendisi verdi” demiyorum. Ben diyorum ki; bu kadar Kozlu’da yapılan yolsuzluğu, haksızlığı, mahkeme kararlarına rağmen vermiş olduğum mücadelenin sonucunda, durdurma ve iptal kararlarına rağmen durmayan bir Ali Bektaş var. Bizleri hedef halinde gösteren bir Ali Bektaş var. Sanki bu işlerin sorumlusu benmişim gibi, bunlar ben olmasaydım yapılacakmış gibi, yasal gibi gösteren bir Ali Bektaş var. Gelelim konunun basın tarafına. İki senedir sosyal medyamdan olsun, yasal mücadelem sonucu almış olduğum mahkeme kararlarını takip eden Zonguldak’ta sizler olsun, diğer basın kuruluşları olsun, lehte veya aleyhte yazanlar var. 
Ali Rıza Tığ 26 Eylül tarihinde, benim vurulduğumda bir köşe yazısı yazmış. “Olayların buraya geleceği ta en başından belliydi” diye. Yani ne diyor orada, “Celal Murat Birinci ile Ali Bektaş arasında bir savaşın olduğu ve bu savaşın sonucunda, sürtüşmenin sonucunda Celal Murat Birinci’nin vurulmasının normal olduğunu” söylüyor. Ya bunu söyleyen Ali Rıza Tığ bu durumun normal olduğunu söylüyor da, bizi hedef gösteren Ali Bektaş’tır dediğimiz zaman biz o zaman iftira mı atmış oluyoruz?
Ben kimseye iftira atmadım ki. Bana; “Mecliste seni konuşturmayacağım” diyen Ali Bektaş. “Senin burada söz hakkın yok” diyen Ali Bektaş. Bana millet burada söz hakkı vermişken, kendi meclisteki sayı üstünlüğü ile beraber beni sindirmeye çalışırken, “Seni burada istemiyorum” deyip, 05.01.2020 tarihinde yaptığım meclisteki konuşmamın üstüne, kalkıp üstüme yürüyen Ali Bektaş. Milletin hakkını korumak isteyen benim. Yine Ali Rıza Tığ kalkıp diyor ki; “İşin sonucunun böyle olacağı zaten belliydi.” Böyle olacağı madem belliydi, sen Ali Bektaş’ın böyle olacağını suçluyorsun da müsebbibi tutuyorsun da, biz bunu “Ali Bektaş oldurdu” dediğimiz zaman mı, biz iftira atıyor oluyoruz canım kardeşim? Herkes yazdığı yazının arkasındaysa, ben zaten söylediğim sözün arkasındayım. Ali Rıza Tığ’a teşekkür ediyorum bu arada, güzel yazmış, hedefin sadece bizim olduğumuzu Ali Bektaş tarafından, bizim söylediğimiz kelimenin doğruluğunu bizzat oradan aldık da söylüyoruz. Bizi Ali Bektaş hedef gösterdi diyorum. Olayların sonucunda Ali Bektaş’ın sonucunda olayların buraya geldiğini. Biz onun köşesindeki yazıyı okuduktan sonra bunu söyledik. Hem de yandaş kendi gazetecisi bu! Ali Bektaş hakkında bakın bakalım son 7 sene aleyhte bir yazısı var mı? Bir de 7 sene öncesine bakalım. Ali Bektaş ile ilgili, Kozlu’da ki yapılan işler ile ilgili yazmış olduğu yazılara bakalım. Birileri satın alınabilir ama birilerinin şerefini ve gururunu asla ve asla satın alamazsınız. Bunların içerisinde bazı gazeteciler olur, bunların içerisinde vatandaşlar olur, bunların içerisinde demin de dediğim gibi Atatürk’ün yakmış olduğu Cumhuriyet ateşinin meşalesini taşıyan bizler gibi insanlar var. Biz satın alınamayacağız, biz susturulmayacağız.


İŞTE MURAT BİRİNCİ’NİN BAHSETTİĞİ ALİ RIZA TIĞ’IN PUSULA GAZETESİ’NDE KALEME ALDIĞI O YAZI
Herkes muhasebe yapmalı: Değdi mi?
Kozlu Belediye Meclisi'nin Bağımsız Üyesi Celal Murat Birinci, geçtiğimiz pazar günü sokak ortasında vuruldu.
Şiddet mağduru bir gazeteci olarak, şiddetin her türlüsüne karşıyım.
Ancak Kozlu’da işin bu noktaya geleceği daha en başından belliydi.
Süreç, normal bir şekilde ilerlemiyordu.
Taraflar; inat, kin ve nefret duygularıyla hareket ediyordu.
İşler bu noktaya gelince, aslında olayın neden kaynaklandığı bile unutulur.
Ali Bektaş ile Celal Murat Birinci’nin arası çok iyiydi.
Celal Murat Birinci, AK Parti’den Belediye Meclisi Üyesi olmak istiyordu.
Ali Bektaş, Celal Murat Birinci’yi listeye almadı.
Birinci, CHP’den listeye girdi, seçildi.
Ali Bektaş’a savaş açtı.
Ali Bektaş ile savaşı, müteahhitlerle savaşa dönüştürdü.
Kozlu’da inşaat sektörü durdu.
CHP, Celal Murat Birinci’yi partiden ihraç etti.
Birinci, savaşını hala sürdürüyor.
Ve olay, silahlı saldırıya kadar gidiyor.
Olayın, önünde-arkasında-yanında kim varsa, devlet bulup çıkartmalı.
Suçu olanı cezalandırmalı.
Ve bu arada…
Herkes başını ellerinin arasına alıp muhasebe yapmalı...
Değdi mi?

 

Editör: TE Bilisim