Belgeleri bekledik.
Dün gece haberi internet sitesine attık.
Ardından Su İşleri Müdürlüğü'nün bağlı bulunduğu Belediye Başkan Yardımcısı Şenol Şanal'ı aradım.
"Her hafta şantiye sahasındayım, Çakırlar büyük firma kaçak suya tenezzül etmez" dedi.
Telefonu kapatırken söylediği bir cümlenin ardından Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir'i aramaya karar verdim.
Akdemir, "Evet… Kaçak su kullanıldığına dair bize gelen ihbarlar var. Bu konudaki evraklar önümüze geldikten sonra elbette ki gereği yapılacaktır" dedi.
Hadi buyurun buradan yakın...
Biri "ihbar yok" diyor, diğeri "Var" diyor.
Biri şirketin "tenezzül etmeyeceğini" söylüyor, diğeri "gereğini yapacağını" söylüyordu.
Şirket, Türkiye'nin bir çok yerinde büyük iş yapıyor diye "Kaçak su" kullanmayacağı algısı ile Belediye yönetilir mi?
Benzer bir olay, daha bir kaç ay önce Çaydeğirmeni Beldesinde yaşandı.
İrfan-Ertan Civak'ın sahibi olduğu Cilas Kauçuk'ta "Kaçak su" ihbarı yapıldı.
Belediye "Kaçak su"yu tespit etti, verdi Cumhuriyet Savcılığı'na...
Onlarda Almanya'ya ihracat yapıyorlar ama "Kaçak su" kullanmaktan soruşturma geçiriyorlar!
Neyse...
Bu gün Belediyede kıyamet koptu.
Biz, "Kaçak su"yla ilgileniyoruz.
Onlar başka şeylerin derdinde...
Belediyedeki kişisel anlaşmazlıklar, gruplaşmalar, çatlak sesler almış başını gidiyor.
Şenol Şanal, şirketi savunmadığını, bir tespit yaptığını söylüyor.
Olabilir!..
Fakat, kimse Belediyenin hak ve hukukuna odaklanmıyor, odaklanamıyor!
Öyle görünüyor ki, yöneticiler arasındaki sürtüşme bu olayla daha da büyüyecek.
Ve öyle görünüyor ki, Belediye bu işin altından kalkamayacak.
Bu işi ancak Devlet'in Cumhuriyet Savcıları çözer.
Ben anlamam lavanta kokusundan!
Koku soyuttur...
"Kaçak su" somuttur...
Resim var, belgeler var, tutanaklar var.
Editör: TE Bilisim
