Zonguldak CHP Belediye Meclis Grubu adına açıklama yapan Grup Başkan Vekili Dr. Atınç Kayınova, Zonguldak Belediye Başkanı Ö. Selim Alan’ın yolcu olduğunu söyledi.

Belediyenin öncelikli olarak vermek zorunda olduğu bir çok hizmeti veremediğini belirten Kayınova, “Gönül Belediyeciliği gömün belediyeciliğine döndü” diyerek toplu taşıma işinde otobüslerin değil, belediye başkanının da lastiğinin patladığını söyledi.

Belediye çalışları arasında iş barışının bozulduğunu ve çatışmaların yaşandığına dikkat çeken Dr. Atınç Kayınova, “Aradan geçen yaklaşık 3 yılda arkadaşlarının Tilki Selim’i, basın önünde yıllar içinde TOKİ Selim, zamcı Selim, kancı Selim, solcu Selim gibi yeni lakaplarla anılmışsa da bize göre “Yolcu Selim”dir. Yaptığı yoldan mı, yoksa gittiği yoldan mı olduğunu ilk seçimde halk kendisine gösterecektir” ifadelerini kullandı.

İşte Atınç Kayınova’nın açıklaması;

Zonguldak tarihinde hiç olmamış bir şekilde toplu taşımacılık hizmetleri tekrar durdu. 11 ay ara ile ikinci defa duran toplu taşımacılık hizmetleri belediye başkanının şahsi hesaplaşmalarına malzeme olmuştur. Gönül Belediyeciliği “gömün belediyeciliği”ne dönmüştür. Halk otobüsü işini yapmaya çalışanlar ya ticari olarak batmakta ya da intihar etmektedirler. İlginç olan tüm olanlara karşın Belediye Başkanının sessizliğini korumasıdır. Bu sorunun nasıl çözüleceği ile ilgili ortalıkta birçok kişinin sesi duyulurken esas konuşması gereken kişi susmaktadır. Suskunluk beceriksizliğin ve korkaklığın ispatıdır.

Karayollarının verdiği asfaltla Gazipaşaya asfalt serebilen Belediye Başkanı, bu karda kışta o yola bir kepçe yollayıp tuzlama da yapamadığı gibi, üstünden halk otobüsünü geçirememe beceriksizliği ile tarihe geçmiştir. Sadece otobüslerin değil Başkanın da lastiği patlamış, havası da sönmüştür. The Gaca’dan 2022 kış fotoğraflarını beklediğimiz sayın Başkanın kendine mal ettiği TOKİ projeleri yürümemekte, %30 zam yaptığı sular bir kesilmekte, bir çamurlu akmakta, babasının parası gibi harcayıp hesabını vermediği ama büyük ümitlerle bütçeye yazdığı milyon TL’lik Bakanlık hibeleri verilmemekte bekletilmekte, krediler tırpanlanmakta hatta verilmemekte, başka belediyelerin bütün şehri değiştirdiği 15 ayda tek bir sokağın su-kanal işleri bitirilememekte, mecliste yaptığı tüm rant odaklı imar plan tadilatları hukuksuz olduğu için geri dönmektedir. Belediye içinde eşitlik, adalet, saygı yerle yeksan olmuş herkes birbirinin düşmanı bir çalışma ortamında ve mutsuzluk içindedir. Sayın Başkanın bu stresi kaldıramadığı artık herkesin malumudur. Aradan geçen yaklaşık 3 yılda arkadaşlarının Tilki Selim’i, basın önünde yıllar içinde TOKİ Selim, zamcı Selim, kancı Selim, solcu Selim gibi yeni lakaplarla anılmışsa da bize göre “Yolcu Selim”dir. Yaptığı yoldan mı, yoksa gittiği yoldan mı olduğunu ilk seçimde halk kendisine gösterecektir.    

Halkın toplu taşıma hakkının sağlanması hususunda tek yetkili ve sorumlu kurum yerel yönetimdir. Nitelikli, sürdürülebilir ve kamusal düzen içinde denetlenerek bu hizmetin halka sunulması Belediyenin temel görevlerindendir. Ancak Belediye Başkanının çözüm yaratmak yerine sessiz kalması, salgın ortamında ve mevcut yoksullaşma şartlarında halkın toplu taşıma hakkını korumaması “başkan ne yapmaya çalışıyor” sorusunu sordurmaktadır.

Belediye Meclisinde her soruya üstten bakışla ahkam keserek, afaki konuşmalarla yanıt veremeden pas geçen sayın Başkan şehrin böyle önemli bir sorununda “sözleşmeyi fesh eder gerekirse kendimiz hizmet sunarız” demiş olmakla birlikte sözleşme feshinden bugüne, bırakın bir icraatı tek bir açıklayıcı cümle de kurmamıştır. Planı nedir? Bu planı ivedilikle kamuoyuna açıklamalı ve sorunu çözmelidir. 

Belediye ivedilikle toplu taşımacılıkla ilgili kamusal denetimin sağlandığı bir yöntemle hizmet sunumunu sağlamalı, mevcut kış koşullarında, salgın şartlarında ve ekonomik zorluklar içindeki halkın ulaşım hakkını ivedilikle kamusal güvence altına almalıdır.

Aile Sosyal Politikalar Bakanlığınca desteklenen 65 yaş üstü insanlarımızın ve engellilerin toplu taşımacılıktan ücretsiz yararlanma hakkı AKP iktidarının siyasal sorumluluğundadır. Emekli ve hasta-sakat şehri haline getirdikleri Zonguldak’ın bu sorununu, ister yerel kaynaklarla ister ulusal kaynaklarla çözecek kişiler AKP rozeti takan kişilerdir. Sorunu sümen altına iterek toplumun gözünden kaçırdığını sanan kişiler deve kuşundan farksızdır. Toprağa gömdükleri kafalarını çıkartıp çözüm yolu yaratmaları ve bunu halka anlatmaları birincil sorumluluklarıdır. Bunu yapmadıkları sürece “halkı mağdur etmiş oldukları bugünler” zamanı geldiğinde önlerine konulacaktır.  

Editör: TE Bilisim