Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Murat Pulat, 4 madencilik gününü kutlarken, hükümetin pandemi sürecinde dahi doğa talanını sürdüren politikalar yürüttüğünü söyledi.

CHP İl Başkanı yaptığı açıklama şu görüşlere yer verdi;

Türkiye’de kömür denince akla Zonguldak gelir. Çünkü Zonguldak, taş kömürünün başkenti, binlerce Zonguldaklı ailenin geçim kaynağıdır.

Madenciler dünyanın en zor, en riskli  işini yapmaktadır. Bugün hayatımızda elimizi attığımız her alanda madencilerimizin alın teri vardır. Sanayinin ve ekonominin temel çarklarının dönmesini sağlayanlar madencilerimizdir. Yerin binlerce metre altında, çok zor şartlar altında çalışan madencilerimiz, canları pahasına dünyanın en zor, en ağır, en tehlikeli işini yapmakta, yeraltındaki zenginlikleri insanlığın hizmetine sunmaktadır. Ancak buna rağmen hala daha emeğe, insana değer verilmemekte, denetimsiz, kaçak ve iş güvenliğinin hiçe sayıldığı ocaklarda madencilerimiz hayatını kaybetmektedir.

Doğanın gözü dönmüş maden şirketleri tarafından acımasızca talan edildiği bir zamanda Dünya Madenciler Günü’nü kutluyoruz. AKP iktidarının kol kola girdiği maden şirketleriyle krizi fırsata çevirme çabası nedeniyle,  yaşanan Koronavirüs salgını bile doğanın talanını durduramıyor. Tüm dünya bu süreçte, sağlıklı kır ve kent yaşamını, adil-şeffaf ülke yönetimini, su güvenliğini, gıda egemenliğini, insan eliyle doğaya verilen zararlara son verilmesini konuşurken, Türkiye’de enerji, maden, inşaat lobileri rantlarını büyüttükçe büyütüyor. Yaşadığımız hayat bize şunu öğretti ki, doğanın korunması en temel görevimizdir. Bu nedenle, enerji ve maden sektörleri başta olmak üzere hava, su, toprak kirlenmesine yol açabilecek kirli yatırımlara derhal son verilmelidir.

Öte yandan enerji-maden sektöründeki yandaş firmaların, Kanadalı altın şirketleri gibi uluslararası tröstlerin kârlarını büyütmek için bin türlü ayrıcalık ve teşvik sağlayan hükümet ilimizin olmazsa olmazı Türkiye Taşkömürü Kurumunu adeta kaderine terk etmiş bulunuyor. Yapılan üretim her geçen gün azalırken, işçi sayısı parmakla sayılır hale geliyor. Buradan açıkça söylüyorum: TTK’de işçi açıklarının giderilmesine yönelik acil bir çalışma yapılmadığı takdirde, bırakınız üretim yapmayı,  yeraltındaki galerileri ayakta tutabilecek iş gücü bulunmakta bile zorluk yaşanacaktır. Bu durum ciddi iş güvenliği riskleri yaratacağı gibi ocakların kendiliğinden kapanmasına da yol açacaktır. TTK’nin içine düşürüldüğü bu acıklı hal, AKP iktidarının enerji ve maden sektöründeki yerli ve milli söyleminin bir aldatmacadan ibaret olduğunu göstermektedir.

Yaklaşmakta olan Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında, yerli ve yenilenebilir kaynakların enerji alanındaki paylarını yükselterek, doğanın talanına son vereceğiz.  Madencilik sektöründe, aramadan son ürüne kadar her aşamada ileri teknoloji kullanımını yaygınlaştıracağız. Madencilik faaliyetlerinde iş ve işçi güvenliğini birinci öncelik haline getireceğiz. Tüm bunların yanı sıra sektörün tüm temsilcilerinin katılımıyla bir maden politikası belirleyecek, bu politikalarla TTK’yi yeniden hayata döndüreceğiz.

Bu duygularla başta yerin yüzlerce metre altında üretim yapan maden işçisi kardeşlerim, sektördeki teknik elemanlar, mühendisler olmak üzere tüm emekçilerin 4 Aralık Dünya Madenciler Gününü kutluyor; her türlü kazadan uzak bir çalışma ortamı diliyor, hayatlarını kaybeden tüm maden şehitlerimizi de rahmet ve saygıyla anıyoruz.

Editör: TE Bilisim