TOKİ Üzülmez Konutları İhalesini alan Çakırlar İnşaat firmasının, şantiye sahasında "Kaçak Su" kullandığı haberinin ardından tüm kirli ilişkiler ve tezgahçılar dökülmeye başladı.



 



"Kaçak Su" haberini yapan Tempo Gazetesi'ni, ihbarı yapan Çınartepe Mahalle Muhtarı Okan Girgin ve ihbarı değerlendirerek özel ekip görevlendirilen Belediye Başkanı Muharrem Akdemir'i tezgah kurmakla suçlayanlar İnanış Gazetesi'ni de tezgahlarına alet ettiler.



 



"Kaçak Su tezgahı" ile bir çok imada bulunmaya çalışan ancak ünlem işaretleri ile bir şeyler anlattığını zanneden büyük üstad(!) gazeteci Adnan Küçükvar'ın, Su İşlerinden Sorumlu  Başkan Yardımcısı Şenol Şanal'ı neden aklamaya çalıştığı, onu aklarken haberi yapan Alev Uzunbaş'ı, kaçak suyu ihbar eden Muhtar Okan Girgin'i, Kaçak Su'yu yerinde tespit eden Ayhan Mercan'ı ve olayı ortaya çıkaran Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir'i hangi akılla tezgahçı olarak kamuoyunda rezil etmeye çalıştığına anlam verilemedi.



 



"Kaçak Su tezgahı" haberinde "ünlem" işaretleri ve "tırnaklarla"  ile ne olduğu anlaşılmayan habere cevap veren Çınartepe Mahalle Muhtarı Okan Girgin, 6 ayrı noktada Kaçak Su tespiti yapıldığını söyledi.



Çakırlar İnşaat firmasının sahibi Mehmet Çakır'ın da kandırıldığını anlatan Girgin, avantayı kimlerin alabileceğini söylerken, Su İşlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Şenol Şanal'ın delikanlı gibi davranarak Kaçak Su dosyasını Cumhuriyet Savcılığı'na vermesi gerektiğini söyledi.



okangirgin



 



İşte Okan Girgin'in röportajından başlıklar;



  • 6 Yerde Kaçak Su tespiti yapıldı...


  • Şantiye şefi Bayram, elinde tespihle misafir karşılıyor.


  • Mehmet Çakır, elemanlarını çağırıp sorsun, avanta almış mıyız..


  • Mehmet Çakır kandırılıyor... Giden çocuk patroncuydu, bir santim ne ileri gitti, ne geri gitti...


  • Kendileri avanta almaktan... Bunu kim yapar bana... Avanta alanlar, avantaya alışmış olanlar, rantı bozulacak olanlar yaparlar bu işleri, bizim gibi insanlara düşmez.


  • Eğer muhtar olarak avanta istiyorsam ve bu şirket bana avanta veriyorsa o şirket aptaldır ya...


  • Ben cahil kafamla bunu söylüyorum. Bu güne kadar yapılan inşaat belli, kaç kişinin çalıştığı belli, harcanan su belli, ödenen faturalar belli. Mehmet Çakır, çağırsın şantiye şefini istesin su faturalarını. Bakalım ne kadar fatura ödenmiş, ne kadar inşaat yapılmış. Mehmet Çakır diyecek ki, ben size ödenek gönderiyorum. Bu şerefsizliğinizi bana anlat diyecek. Koskoca patron aptal mı yani.




 



  • Ama ben Mehmet Çakır'a, sevgili işadamı söylüyorum. Bizi altındaki paçoz adamlarla bizi uğraştırmasın. Şantiye şefi onlar ufak adam ya


  • Ben Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir'e teşekkür ediyorum. Bu ihbarı değerlendirip bu pisliği ortaya çıkardığı için... Çok önemli... Yani emin olun çok önemli...


  • Şenol Şanal delikanlı gibi "Verin savcılığa kardeşim" diyecek. Bu dosya kesinlikle savcılığa gitmelidir. Ben hakkımı kesinlikle helal etmiyorum. Zonguldak halkı olarak bu dosya savcılığa gitmezse hakkımı helal etmiyorum. Ve cırım cırım da cırlıyorum. Bu dosya kesinlikle savcılığa gitmeli. Mehmet Çakır, şantiye şefini çağırmalı, ne oluyor orada demeli. Belediye Başkanı ile de oturup konuşacaklar. Ne kadar metreküp su kullandıysa onu Zonguldak belediyesi'ne ödeyecek.




 



Kaçak suya kim tenezzül ediyorsa Allah Belasını versin, göz yummak da aptallıktır



 Soru: İnanış Gazetesi'nde Adnan Küçükvar imzalı "Kaçak Su tezgahı" haberinde sizinde adınız tezgahçı olarak geçti. Bize bu tezgahı anlatır mısınız?



 Okan Girgin: Kaçak su ihbarını ilk kez Belediye Başkanı Muharrem Akdemir'e söyleyen benim. Vatandaşın bana yaptığı ihbarı bende Belediye Başkanı'na söyledim.



Bir İl'e 180 Trilyonluk bir iş yapan bir şirket çıkıp da 3-5 milyarlık suya tenezzül ediyorsa Allah belasını versin. Göz yummak da bir aptallık, yapmak da bir şerefsizlik. Böyle aptalca bir şey olamaz.



Şimdi patron çıkacak diyecek ki, "Ne oluyor o Zonguldak'ta kardeşim!" Ben Zonguldak'ta ki işimi temsilcilere verdim. Onlara soracak,  "Var mı böyle bir şey" diye. Çıkıp söylemesi lazım yani. Belediye girmiş bir birine, bazı basın organları bizi zan altında bırakmaya çalışıyor.



Ben emekli bir adamım. 8 yıldır da muhtarlık yapıyoruz. O bölgemize büyük bir yatırım yapılıyor. 8 Yıl yapılma aşamasında sıkıntı çektik, inşaat başlayınca rahat ettik dedik. İnsanlar kendilerini rahat ettirdi. Adı Murat olan bir şirket yetkilisini atadılar.



 



O adamın hizmetkarı olmak istedik...



Soru: Eski şirket yetkililerine teşekkür etmenizin altında kirli ilişkiler aranıyor. Neden teşekkür ettiniz?



Okan Girgin:  2 Muhtarlıkla beraber iyi temasa geçip sıkıntılarımızı askeri düzeye indirdik. Bana bunları yaparken, Gazeteci Adnan yazdıklarında (!) ünlem işareti koyuyor. Diyorlar ki, Okan Girgin eski yönetime neden teşekkür etti.



Neden teşekkür ettiğimi anlatayım. Evi yanan 2 aileye yardım ettiler. Bizle yani vatandaşın mağdur olmayacağı şekilde hareket ettiler. Yollarımızdaki sıkıntılarımızda kepçelerini, kamyonlarını gönderdiler, hazır beton da atacakları atık olan betonu bize verdiler, yollarımıza yama yaptık. Yağmur çamur içerisinde kalan çocuklarımıza servis getirdiler. Vatandaşa güler yüz gösterdiler. Şok olduk ya... Dedik ki, "Böyle bir yetkili mi olur?" Allah belamı versin şok olduk. Eski yönetimin Murat denen adamın  bu tavrı karşısında onların hizmetkarı olmak istedik. Bir an önce de bu inşaat bitsin istedik.



İnşaatı yaparken oradaki vatandaşın çekeceği sıkıntıyı minimuma indirdiler. Sözümün yine arkasındayım. Allah önceki çocuktan razı olsun.



 



Mehmet Çakır, elemanlarını çağırıp sorsun, avanta almış mıyız..



İnşaata başlanırken alt yapıda neler yaşanmış, öbür yeni gelen şantiye şefi Bayram'da neler yaşanmış. Şirketin sahibi Mehmet Çakır çağırsın konuşsun. Desinler ki, Okan muhtar, Celil Muhtar avanta mı aldı. Desinler abi... Böyle virgül, ünlem işaretiyle olmaz bunlar. Bizim çoluk çocuğumuz var. Biz avanta peşinde yaşamadık, yaşatmadık. Aldığımız Devletimizden bir miktar emekli maaşı, yine bir miktardan muhtarlık maaşı.



Patron çağıracak diyecek ki, kendisi de Rizeli, Başbakana, Cumhurbaşkanı'na yakındır bu adamlar... Diyecek ki, Ben Türkiye'nin her yerinde şantiyem var kardeşim, benim kurumuma, benim markama Zonguldak'ta ne oluyor" diye soracak. Bizi çağıracak, yetkilileri çağıracak... Hiç uzaktan doğru basını masını konuşturmayacak.



Çağıracak, kim şantiyeye gitti, kim oraya baskın yaptı, zabıtadan kim gitti, şantiyeden kim gitti. Gel bakayım muhtarım benim şirketim neden bu kadar zedelendi" diye sorsun...



 



6 Yerde Kaçak Su tespiti yapıldı...



Soru: Peki, TOKİ İnşaatında kaçak su kullanıldı mı?



Okan Girgin: Bana söylenen 6 yerden. Söylüyorum; yemekhaneden, Kolombo'nun evinden, Erhan Genç'in evinden, Güler Sütçü'nün evinden ve kullandığı yemekhaneden, Üzülmez İlköğretim Okulunun altındaki kaçak-patlak yerinden yapılan ihbarlar var. İhbarı da Zabıta yerinde tespit etti. Hepsini de yerinde gördüler, tespit ettiler...



Eee şimdi Belediye Başkanı ile Yönetimi bir birlerine girmiş beni uzaktan yakından alakadar etmiyor.



Ben üzerime düşeni yapıyorum. Basının çıkıp Kaçak Su tespiti yapıldığı için teşekkür etmesi lazımken beni tezgahçılıkla suçlamasına anlamıyorum. İhbar eden kişi ne gibi bir beklentiye girebilir Allah aşkına...



Burada Mehmet Çakır'ın çıkıp da ya kardeşim gelin bakalım buraya... Çünkü, bu adamlar görmüş geçirmiş adamlar. Bizim gibi 500 tane bin tane muhtarla uğraşmış adamdır. Ya patron çıkıp diyecek ki, "Eğer muhtara çıkıp avanta vererek iş yapıyorsunuz burada size de yazıklar olsun" demesi gerekir.



Toprak döküm alanı dediniz, elimizden geleni yaptık. Yeter ki işimiz olsun diye daha da bu şirketi tanımadan...



TOKİ Konutları başladığı için Belediye'nin hizmetlerinden artık yararlanamıyoruz. Onlar da haklı, her yer şantiye olmuş durumda. Önceki yönetimden, Murat'tan atık kalan harçları istedim ya... Sonra oraya bir şef atamış Bayram...



 



Şantiye şefi elinde tespih ile misafir karşılıyor...



Abi bir konuşması, bir hal ve hareketleri var... Çekmiş elinde tespihi sallıyor. Buraya misafir gelmiş, vatandaş gelmiş, muhtar gelmiş, bir insan evladı gelmiş. Almış eline tespihi sallıyor. Bizim o şirkete gösterdiğimiz sevgiyi, saygıyı, ekip çalışmasını, onlardan da beklemek bizim en doğal hakkımızdır...Bu hakkı Mehmet Çakır'da istemez mi, siz olsanız istemez misiniz, kim istemez ki...



 



Hangi aptal muhtar bu yatırımı durdurur



TOKİ İşi başlayacağı zaman bize inşaat başlıyor dediklerinde Allah belamı versin iki muhtarda bu işe karışmayacağımızı söyledik. Ne yaparlarsa yapsınlar dedik. Ama gelen şantiye şefi çocuk Murat, Zonguldak bürokrasisinde sıkıştı, yardım etmeyi kendimize farz bildik ya. Zonguldak ilk defa böyle büyük bir projeye yapıyor. Hangi aptal muhtar bu yatırımı durdurur ya...



 



Avanta yüksek makamdakilere verilir



Yani bunlar avanta veriliyor imasında bulunuyor. Avanta kime verilir. Yüksek makamdakine avanta verilir. Ben kimim. Bana derler ki, "Sen otur" otururum. "Sen kalk" kalkarım.. Ben kimim ki... Şimdi atıyorum diyecek ki Vali yada Belediye Başkanı, "Çekil lan kenara" ben ne yapacağım. Hayır ben ne yapabilirim yani. Elimde belge yok, bilgi yok, oturduğum bir makam yok ki benim.



Yani Adnan abiye soruyorum, "Ben ne alabilirim ya" Bana ne verirler ya, sen benim dostumsun ya... Bu ünlem işareti ile beni nasıl zan altında bırakırsın. Ara beni, sor bana konuşurum.



 



Soru: Şirket yetkililerden hangi taleplerde bulundunuz?



Okan Girgin: Gönderdikleri bilgisayar Hüseyin Girgin Okulu'nda, yanan evlerdeki yapılan tadilatlar ortada, yapılan yollarda ortada... Bir tane yolumuz yarım kaldı. Murat'a yapılacak işi söyleyip, bana ihtiyacın var mı diye soruyordum. O yemek parası vermişse, bende verdim kardeşim. O yemek ısmarladıysa ben de ısmarladım. O çay ısmarladıysa bende ısmarladım. Eğer farklı bir olayımız varsa şerefsiz ve namussuzum.



 



Soru: İhbarı Belediye Başkanı Akdemir'e yapınca bu şekilde kirli ilişkiler ve tezgahçılıkla suçlanacağınızı tahmin etmiş miydiniz?



Okan Girgin:  Vatandaşlar getirdi ihbarı. Ama bu şekilde suçlanacağım hiç aklıma gelmemişti. Ben teşekkür bekliyordum. Zonguldak kamuoyunun ayağa kalkıp ne oluyor burada demesini bekliyordum. Mehmet Çakır'ın da bu meseleyi bize sormasını bekliyordum. Bence burada Mehmet Çakır kandırılıyor, ekibini iyi kursun.... Mehmet Çakır kandırılıyor... Giden çocuk patroncuydu, eğer bir santim ne ileri gitti, ne geri gitti...



Murat, mütevazi, saygılı, kültürlü, seviyesi yüksek bir çocuk. Şimdi ben şu an ki şantiye şefi Bayram'la asla Murat'ı kıyaslayamam bile... Onlar kıyas olmaz, muhatap bile almıyorum Bayram'ı... Bir kere gördüm, tanıdım...



Elinde tespihle misafir karşılayan bir adamı bir kere görmek yetiyor. Murat denen çocuk da 5-6 önce gitmiştir, bayram nedeniyle bir kere görüşmüşümdür. Murat bana niye avanta versin, benim avantaya mı ihtiyacım var yani...



Kendileri avanta almaktan... Bunu kim yapar bana... Avanta alanlar, avantaya alışmış olanlar, rantı bozulacak olanlar yaparlar bu işleri, bizim gibi insanlara düşmez.



Eğer muhtar olarak avanta istiyorsam ve bu şirket bana avanta veriyorsa o şirket aptaldır ya... Kimse kusura bakmasın yani.



 



Mehmet Çakır, bu şerefsizliğin hesabını sorsun...



Ben cahil kafamla bunu söylüyorum. Bu güne kadar yapılan inşaat belli, kaç kişinin çalıştığı belli, harcanan su belli, ödenen faturalar belli. Mehmet Çakır, çağırsın şantiye şefini istesin su faturalarını. Bakalım ne kadar fatura ödenmiş, ne kadar inşaat yapılmış. Mehmet Çakır diyecek ki, ben size ödenek gönderiyorum. Bu şerefsizliğinizi bana anlat diyecek. Koskoca patron aptal mı yani. Bilmeyecek mi neyin nerden nasıl yapıldığı. Gidecek, çağıracak, faturaları isteyecek. Ben miyim suçlu, bana ihbar eden vatandaş mı suçlu, bu ihbarı yazan gazeteci mi suçlu görecek.



Muhtar olarak ben avanta talep etmişsem gelsin yüzüme karşı söylesin, gitsin basına açıklasınlar. Açıklamazlarsa namerttirler..



 



Onlar avanta verilecek yeri bilirler...



Ama ben Mehmet Çakır'a, sevgili işadamı söylüyorum. Bizi altındaki paçoz adamlarla bizi uğraştırmasın. Şantiye şefi onlar ufak adam ya, görünüşleri kendilerini ifade ediyor ya... Bunlar Mühendis olmuşlar ama insan olamamışlar. Bizim işimiz olmaz o işlerle. Onlar avanta verilecek yeri bilirler. Kimle paslaşacaklarını bilirler... Ama bizim adımızı kimse lekelemesin kardeşim...



Bana diyorlar ki, "girme bu işe".  Nasıl girmeyeyim. Haberde resmim var, adım var, ünlem işareti ile imalar var. Adnan abi, sen ne sordun da ben cevap vermedim, sor bana, niye sormuyorsun...



 



Evet ihbarı ben yaptım...



Evet ihbarı ben yaptım. Hiç bir sıkıntı da duymuyorum. Ben kamuoyundan teşekkür beklerdim. Hele Adnan abi'den teşekkür beklerdim. Aferin lan sana, kedi olalı bir fare tuttun demesini beklerdim. Ünlem işareti ne demek...



 



Bu milletin 200-300 liralık suyu kesiliyor



Bakın arkadaşlar, bu milletin 200-300 lirası için suyu kesiliyor kardeşim... Adamın içi sızlıyor... Ben muhtarlık yapıyorum. 5 Bin nüfusum var benim. Ben onların neler yaşadıklarını biliyorum. Benim şahsıma istediğim bir şey varsa Savcılık orada... Medya orada... Zaten bizi düşürmek isteyen bir sürü medya mensubu vardır. Bu iş rant meselesi... Gelecek soracak...



 



Anlaşamıyorlarsa ipi kesip atsınlar...



Belediye Başkanı ile Başkan yardımcısı anlaşamıyorsa ipi kesersin biter iş. 2 Yıl gibi bir zaman var. Keseceksin ipi bitecek. Ya sen yanacaksın, o taraf... Kimsenin bu kurum üzerinde hükmü olamaz. Burada Zonguldak belediye Başkanlığı yazıyor. Burası Akdemir, Çakan, Okan Girgin diye yazmıyor. Herkese açık burası, herkese hizmete amade olması lazım.



 



Bu pisliği ortaya çıkardığı için Akdemir'e teşekkür ediyorum...



Ben Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir'e teşekkür ediyorum. Bu ihbarı değerlendirip bu pisliği ortaya çıkardığı için... Çok önemli... Yani emin olun çok önemli...



 



Mehmet Çakır, su faturalarını sorsun...



Bundan sonraki süreç Mehmet Çakır, çağıracak ne oluyor orada diyecek. Sen benim şirketimi nasıl lekelersin, çıkar lan ne kadar su kullandığını, bu şantiyeye bu kadar su gitmesi lazım, sen ne kadar su parası verdin demesi lazım.  Burada ne yazan olarak Alev'in suçu var, ne de Okan Girgin'in suçu var. Hiç bir şey istemiyorum. Şirketin arayıp bizlere teşekkür etmesi lazım.



 



Şenol Şanal delikanlı gibi "Verin savcılığa kardeşim" diyecek



Soru: Belediyedeki bu kavgayı ihbar edince mi öğrendiniz?



Okan Girgin: Ben Muharrem başkanımı da severim. Şenol Başkanımı da severim. Ben ailemde iki kişiyi kaybettiğim de Şenol Başkan benim acımı paylaşmıştır. Şenol Başkan şunu diyecek delikanlı gibi "Verin savcılığa kardeşim"... Evet ilk etapta alelacele söylediği bir açıklama var size. Dedi ki, "Orada kaçak su kullanılmaz. Ben takipteyim"... O çok büyük bir hataydı...



 



Bu dosya kesinlikle savcılığa gitmelidir. Ben hakkımı kesinlikle helal etmiyorum. Zonguldak halkı olarak bu dosya savcılığa gitmezse hakkımı helal etmiyorum. Ve cırım cırım da cırlıyorum. Bu dosya kesinlikle savcılığa gitmeli. Mehmet Çakır, şantiye şefini çağırmalı, ne oluyor orada demeli. Belediye Başkanı ile de oturup konuşacaklar. Ne kadar metreküp su kullandıysa onu Zonguldak belediyesi'ne ödeyecek.



 



Belediyenin kestiği cezalar iptal oluyor,



Bunlar çıksın, bunlar araştırılsın...



Soru: Şantiye çevresinde toz, çamur sorununu çözdünüz mü?



Okan Girgin: Hayır, yine var. belediyeden ekip gönderiyoruz. Ceza yazılıyor, o cezalar iptal oluyor. Su parasını ödemiyorlar. İtfaiyeye su parasını ödemiyorlar. İtfaiyeyi arıyorum. Diyor ki itfaiye "Kardeşim ben orayı sulamam diyor. Şirket paramızı ödemedi" diyor. Bununla 2-3 defa karşılaştım. Artık biz de bıktık arıya arıya... Ceza yazılıyor, cezalar iptal ediliyor. bunlar çıksın, bunlar araştırılsın...



Kardeşim, Mehmet Çakır'ın firması büyük bir firma. Zonguldak'ı satın alır. Ama burada şantiyede çalıştırdığı adamlar ufak adamlar... Şantiye de çalışan yetkilileri ufak adamlar. Mehmet Çakır, Zonguldak halkının su parasına tenezzül etmez ama şantiyede işgüzarlık var diye düşünüyorum. Mehmet Çakır'ı ben tanımam etmem, gördüysem de Allah belamı versin. Bir bardak ne çayını içmişimdir, ne de o benim çayımı içmiştir. Ama burada büyük bir sıkıntı var. Mehmet Çakır, ne kadar su kullanıldığını, ne kadar fatura ödendiğini, ne kadar borçları olduğunu bilir.
Editör: TE Bilisim