CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, 301 işçinin can verdiği Soma Davası’nda Yargıtay’ın verdiği çelişkili kararları Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’e sordu.

CHP Zonguldak Milletvekili Av. Ünal Demirtaş,301 işçinin can verdiği,162 işçinin yaralandığı Soma Davası’nda Yargıtay’ın 3,5 ay arayla verdiği çelişkili kararları Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’e sordu.

CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, yaptığı açıklamada;

“Yargıtay 12.Ceza Dairesi, 30 Eylül 2020’de,Soma Davası ile ilgili olarak tarihi bir karar verdi.12.Ceza Dairesi’nin tüm üyelerinin oy birliği ile alınan bu kararda sanıklara 301 kez olası kastla adam öldürme ve 162 kez olası kastla adam yaralama suçlarından ceza verilmesi gerektiği belirtildi. Ancak her ne olduysa, Yargıtay 12.Ceza Dairesi’nin 3 üyesi değiştirildi ve 18 Ocak 2021 tarihinde Türk hukuk tarihinde eşi benzeri bulunmayacak bir şekilde, dairenin ilk kararı ile çelişen ve tamamen zıt yeni bir karar verilmesi sağlandı. Yeni gelen 3 üyenin çoğunluğu ile alınan yeni kararla Soma Davası’nın tüm sanıklarına tahliye yolu açıldı. Tüm bunların tesadüfle açıklanması elbette mümkün değil” dedi.

“YASALAR ÖRÜMCEK AĞINA BENZER, KÜÇÜK SİNEKLER AĞA TAKILIR KALIR, BÜYÜK SİNEKLER AĞI DELER GEÇER”

Yargıtay 12.Ceza Dairesi’ndeki 3 üyenin değiştirilmesine tepki gösteren CHP’li Demirtaş; “M.S. 121-180 Yılları arasında yaşayan Roma imparatoru ve filozof Marcus Aurelius günümüzden tam 1.850 yıl önce; “…Yasalar örümcek ağına benzer, küçük sinekler ağa takılır kalır, büyük sinekler ağı deler geçer…” sözünü sanki bu dava için söylemiştir. 301 madencinin feci şekilde yaşamını yitirdiği,162 madencinin yaralandığı ve ülke tarihimizin en feci, en acı, en büyük iş cinayetinin yaşandığı kazanın ceza yargılamasında Türk hukuk tarihinde görülmemiş olağanüstü bir süreç yaşanmıştır” ifadelerine yer verdi.

ACILAR KATLANDI, VİCDANLAR YARALANDI

CHP Zonguldak Milletvekili Avukat Ünal Demirtaş, önergesinde şunları belirtti:

“Soma Davası’nın başından itibaren, sanıkları kurtarmaya yönelik müdahaleler yapılmıştır. Yargıtay 12.Ceza Dairesi’ndeki 3 üyenin değiştirilmesi de, bu müdahalelerin sonuncusudur. Soma faciasındaki sanıkların kasıtları ve kusurları hukuka uygun bir şekilde ve bilimsel delillere ispatlanmış olmasına rağmen bağımsız ve tarafsız olmayan yargı, Soma’da feci şekilde can veren 301 madencinin hukukunu değil, bu feci kazaya sebebiyet veren sanıkları korumuştur. Bu nedenle Soma Davası, adaletin tecelli ettirilmediği, madende hayatını kaybeden yüzlerce işçinin canının hiçe sayıldığı, hukukun ayaklar altına alındığı, geride kalan madenci yakınlarının acılarının katlandığı, vicdanların yaralandığı bir davadır.”

“HUKUK TARİHİNDE KARA BİR LEKE”

Ülkemizde ilk defa yüksek yargıda, Yargıtay Ceza Dairesindeki hâkimler değiştirilerek, sanıkların aleyhine olan yargı kararı ortadan kaldırılarak değiştirilmiş, ikinci karar ile de sanıkların lehine bir karar verilmesi sağlanmıştır. Bu yol ve yöntem ile olası kast ile 301 madencinin feci şekilde ölmesine ve 162 işçinin yaralanmasına sebebiyet veren sanıkların tamamı da aradan 7 yıl geçmeden serbest bırakılmıştır. Yüksek yargıda 12. Ceza Dairesi’ndeki heyetin değiştirilerek, kararın değiştirilmesiyle kasıt ve kusurlarıyla 301 madencinin feci şekilde ölmesine sebep olan sanıklar adeta ödüllendirilerek serbest bırakılmışlardır. Bu karar ile artık ülkemizde yargı sistemimizde “ bu kadar da olmaz diyeceğimiz” bir olay kalmamıştır. Maalesef yargı sistemimize olan güven tamamen sıfırlanmıştır. Soma’da babalarını kaybeden çocukların, kocalarını kaybeden eşlerin, evlatlarını kaybeden anne ve babaların feryatları dinmemiştir. Acılı ailelerin gözyaşları bir kez daha sel olmuştur ve acıları ilk günkü kadar tazedir. Bu davada yaşanan bu olaylar sadece bizim hukuk tarihimize değil, dünya hukuk tarihine kara bir leke olarak geçmiştir.

“ADALETE GÜVEN YOK EDİLDİ”

Soma Davası, en başından itibaren, maalesef hukukun katledildiği bir dava olmuştur. Faciadan 6 ay sonra hazırlanabilen ve 10 Kasım’da Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulan iddianame, dosyadaki eksiklikler nedeniyle iki defa iade edilmiştir. İddianame, kazanın yıldönümüne iki ay kala, 2 Mart 2015 tarihinde kabul edilmiş, ilk duruşma ise 13 Nisan 2015 tarihinde Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılabilmiştir. Dava süreci, mütalaaların zamanında verilmemesi, karar verilmesine az bir zaman kala mahkeme başkanı ile kıdemli üye hakimin görev yerlerinin değiştirilmesi gibi sebeplerle sürekli uzatılmıştır. Yargılama aşamasında, Soma kazasının avukatlarından Selçuk Kozağaçlı başta olmak üzere, Soma katliamında can veren madencilerin avukatları, yargılama devam ederken gözaltına alınarak tutuklanmıştır. Selçuk Kozağaçlı 13 Kasım 2017 tarihinde bu yana halen tutukludur. Soma sanıkları dışarıda, Soma avukatları ise hapistedir. Tüm bu erteleme ve müdahalelerin sonucunda, Soma Davası kararı, faciadan yaklaşık 3.5 yıl sonra, 11 Temmuz 2018 tarihinde verilebilmiştir. Kararda, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan’a basit taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçlarından 15 yıl; Genel Müdür Ramazan Doğru’ya bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçlarından 22 yıl 6 ay, İşletme Müdürü Akın Çelik’e 18 yıl 9 ay, Yardımcısı İsmail Adalı’ya 22 yıl 6 ay hapis cezası verilmiştir. Verilen bu karar, hayatını kaybeden madencilerin yakınlarının acıları dindirmek bir yana daha da arttırmıştır. Soma Davası’na yapılan bu son müdahale ile Anayasa’nın Hukuk Devleti İlkesi ihlal edilmiş, yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığı zedelenmiş, adalete güven yok edilmiştir.

Editör: TE Bilisim