CHP Zonguldak Kadın Kolları Başkanı Merve Kır, gündeme getirdiği ensest ilişki eleştirilerine tokat gibi yanıt geldi.

25 Kasım Kadına Şiddete Hayır gününde Zonguldak’ta aile içi ilişkilere dikkat çeken CHP Kadın Kolları Başkanı Avukat Merve Kır, sosyal medya üzerinden kendisine yapılan eleştirilere yanıt verdi.

Çocukların aile içinde ve dışında karşılaştığı cinsel istismarların nedenlerini ve sonuçlarını değil de bunu gündeme taşıyan birini eleştirmenin hem insani hem de acı olduğunu ifade eden Merve Kır;

25 Kasım’da ‘kadına şiddet’ ile alakalı avukat kimliğimle yaptığım bir röportaj sonrası sosyal medyada yazılanları hayretle izliyorum.

Öncelikle bu konu asla ve asla siyasi malzeme yapılamayacak kadar hassas ve maalesef çok acı bir gerçektir.

‘Kadına şiddet’ ile alakalı vermiş olduğum röportajda gerçekler yani asıl mesele çarpıtılmaya çalışmış ve siyasi bir malzeme haline getirilmiştir.

Çocukların aile içinde ve dışında karşılaştığı cinsel istismarların nedenlerini ve sonuçlarını değil de bu konuyu gündeme getiren birini eleştirmeye çalışmak hem insani yanlışlık hem çok acı.

Bir hukukçu olarak adliyelerde tanık olduğumuz olaylar ile adliyeye gelemeyecek kadar yalnız ve sahipsiz çocuklarımızın tanık olduğumuz hikayelerinden yola çıkarak, üstü kapalı şekilde söylemek öncelikle insani ve vicdani bir görevimizdir.

Bu çirkin gerçeği bilip de üstünü kapatmak isteyenlerin, yaşanmış ve yaşanabilecek benzer olaylarla ilgili suç ortağı olabileceklerini unutmamak gerekir. Olayların asıl nedenlerini, çözüm yollarını konuşmak yerine ucuz polemiklere çekmeye çalışmak doğabilecek suçlara ortak olmaktır.

O zaman soruyorum yorum yapan arkadaşlara. Kendi bölgelerinde var olan, adliye ve basına yansıyan vakalarla ilgili ne yaptınız?

Ömrü boyunca her türlü travmaya maruz kalacak çocuklara nasıl destek oldunuz?

Bu suçun azalması için bölgede nasıl bir çalışma yaptınız?

Bu röportajdan sonra şiddet gören çok sayıda kadın arkadaşımız bizlere ulaştı. Onlara haklarını ve nerelere başvuru yapabileceklerini anlattım.

Adliyelere yansımayan benzer olaylarla ilgili bu çirkin olayların mağduru olan, korktuğu için kimseye anlatamayan kardeşlerimiz bizlerle temasa geçti.

Bu röportaj sonrası tüm şovenist hareketlere rağmen, yetkili kişiler bize ulaştı ve elimizdeki bilgileri paylaştık. Belki bu sayede birçok kardeşimize el uzatabileceğiz.

Ayrıca bölge üstünden bu konuyla ilgili siyaset yapmaya çalışan arkadaşlara sesleniyorum. Perşembe beldesi çok kıymetli dostlarımın olduğu ve benimde çok kıymet verdiğim bir beldedir. Tüm Türkiye’de var olan hepimizin bildiği bu suçun yaşadığımız bölgelerde yaşanıyor olması kimim suçu?

Ses çıkartmayanların suçu değil mi?

Eğer olmamış gibi yapacaksak, görmezden geleceksek, gerçek yaşam, üzüntü ve travmalar karşısında 3 maymun gibi; “görmüyorum, duymuyorum ve bilmiyorum” diyeceksek adli rakamlar üzerinden konuşanlara “suçlusun” diyeceksek ses çıkarmayanlar gibi suçsuz yerine suçlu olmayı tercih ederim!

Olaylardan haberdar olduğu halde kılını kıpırdatmayan partili ve STK’lı arkadaşlarımız, tribünlere oynamak yerine her türlü cinsel saldırıya uğramış çocuklarımızın duygularını anlayamıyorsa asıl problem oradadır!

Editör: TE Bilisim