Filyos Belediye Başkanı Ömer Ünal’ın hakkında ‘Kamuyu zarara’ uğratmak iddiasıyla dönemin Çaycuma Kaymakamı Serkan Keçeli soruşturma izni vermişti.
Soruşturma izninin ardından dava açılırken, Ömer Ünal “Kamuyu zarara uğratmaktan 4 Milyon TL zimmet” davası ile karşı karşıya kaldı.
Ceza ve maddi ceza ile karşı karşıya kalan Ömer Ünal, davanın seyrini değiştirecek bilirkişi raporlarına 100 bin lira rüşvet vererek müdahale etti.
100 Bin lira rüşvet alan bilirkişinin raporunun sisteme yüklemesi ile para trafiği gerçekleşti.
Ömer Ünal, bilirkişiye verdiği rüşveti şehir dışında bulunan bir iş adamından istedi. Vermezse inşaatlarını mühürlemekle tehdit etti.
Ancak…
Filyos Belediye Başkanı Ömer Ünal, hakkında çıkan bu iddialar karşısında finansal destek verdiği Pusula Gazetesi Sahibi Ali Rıza Tığ’a algı operasyonları yaptırmaya başladı.
Haberi veren Tempo Gazetesi ve olayların üzerine giden gazeteci Alev Uzunbaş’la ilgili de köşesinde imalı, bel altı yazılar yazarak algıyı değiştirmeye çalışan Ali Rıza Tığ, Filyos Ateş Tuğla Fabrikası’nı da öne sürdü.
Ömer Ünal, rüşvet ve rüşvet pazarlıklarını bilen ve rüşveti vermediği için tehdit ettiği şehir dışındaki iş adamını bilmesine rağmen Zonguldak kamuoyunu yanıltmak amacıyla Filyos Ateş Tuğla fabrikasını Ali Rıza’ya adres gösterdi.
Aslında, IQ’sü ile övünen, meslektaşlarını da aptal yerine koyan Ali Rıza, rüşvet iddiasının şahitlerini bilmesine rağmen bilinçli olarak Filyos Ateş Tuğla’yı kamuoyunun önüne atarak yıpratmaya çalıştı.
Zekai Bükrü, Ömer Ünal ve Ali Rıza Tığ, üçlüsü tüm gerçekleri bilmesine rağmen kamuoyunu yanıltacak haberler ve yorumlarla zaman kazanmaya ve rüşvetin şahidi olan iş adamının ifade vermemesi için çaba gösterirken, bir taraftan da Filyos Ateş Tuğla ile olan husumetleri nedeniyle adeta intikam alıyorlar.
Algı yaparak tüm gerçekleri saptıran, bir gazeteci olarak rüşvet olayının üzerine gitmesi gereken Ali Rıza Tığ, dün yazdığı köşesinde bir iş adamının bize gazete kurma karşılığı Filyos’u dizayn etme görevi verdiği şeklindeki hayal ürünü yorumu ile kamuoyunu yanıltmaya devam etti.
Oysa hem Ömer Ünal, hem de Ali Rıza, bilirkişiye rüşvet verilerek beraat edildiği iddiasının arka planındaki şahitleri ve belgeleri bilmesine rağmen Zonguldaklıların aklıyla dalga geçiyorlar.
İşte Ali Rıza’nın algı yaratmaya çalıştığı saçma sapan yorumu;
İşadamı, gazeteciye ne söylediğini anlatıyor:
“Siz gazeteyi kurun. Tüm masrafı ben karşılayacağım. Bu belediye başkanını görevden aldıracağım. Yalnız önceki vali döneminde bizim arsaya yıkım için gelenlere kolluk gücü verilmiyordu. Böylece yıkım yapılmıyordu ya da gecikiyordu. Şimdi hemen kolluk gücü veriliyor. Yıkım gerçekleşiyor. Bunun için kolluk gücü vereni de yazın. Ali Rıza Tığ’ı her gün yazın. Dava açarsa, parayı ben veririm. Sen bir kaç gazeteci daha ayarla. Beni onlarla muhatap etme. Onların parasını da vereyim. İnternetten yazılınca, savcılık suç duyurusu gibi kabul etmiyor. O durumlarda günlük yayınlanan bir gazete ayarla. Ona da haber yaptır. Onun da parasını vereyim. Bu işin başı sensin.”
Gazeteci, bu teklifi, birkaç gazeteciye iletiyor.
Bu arada, başka bir gazeteci de bir süredir günlük gazete çıkaracağını üfürüyor.
Mesele, yavaş yavaş daha iyi anlaşılıyor.
Demek ki, yerel basın daha da renklenecek.
