HAL-i AHVAL-i ZONGULDAK

Tanrı bir gün aşağıya, dünyaya bakar,
O ülke senin bu şehir benim derken
Gözleri takılır, dikkatli bakmağa başlar
Zonguldak’ın hal-i pür melalini görür,
Bu Karaelmas ne haldedir diye düşünür
Hele şu işi iyice bir anlayayım diye
Karar verir bir melek göndermeye,
Zonguldak’ın durumunu incelemeye.. .
Çağırır en iyi meleklerinden birini,
Gönderir Zonguldak’a bir süre için...
***
Melek, Kokaksu’dan girer, Limandan çıkar
Fener’i gezer, Rüzgarlı’yı geçer, Bahçeli’ye atlar,
Gazipaşa’da zorlanır insan ve araç trafiğinden,
Soğuksu, Lavvar yeri ve kirli denizi görür,
Geri döndüğünde Tanrı’ya raporu verir.
Der ki: İşler kötü Rabb’im, durum şöyle;
Şu gördüğün Zonguldak’ta, kadınların %95'i
Olayın ve olan bitenin pek farkında değil,
Erkeklerin de %95'i umursamaz durumda.
Sorma şehrin hal-i ahvalini işte durum budur!..
***
Tanrı, ne olmuş bu Zonguldak, diye düşünür bir süre.
Yapılan tespitler, görüntüler bu kadar kötü mü diye
Belki başka bir meleğin gitmesi, değişik bir bakışla
Zonguldak’ı gözlemlemesi çok daha sağlıklı olacak.
Böylece çağırır ikinci bir meleği, yeraltı, yerüstü
Yeni bir inceleme için gönderir Zonguldak’a..
***
Melek, dalar Karadon ocağına çıkar Kilimli’den
Girer Asma ocağından, fırlar dışarı Kandilli’den
TTK’ya işçi alalım mı? Kepengleri kapatalım mı?
Çates’i satalım mı? Birleşip alalım mı?
Tersten tango yapar gibi herkes; iki geri bir ileri
Bu Zonguldak’ın işleri, ne yolu bitmiş ne derdi
Fasit dairede bir kovalamaca birbiri ardınca
AKP’si, CHP’si, MHP’si, İşçi Partisi, ve DSP’si
At şu kara dereye olmasa gizemli güzelliği
***
Melek geri dönünce Tanrı'ya raporunu verir:
Maalesef Tanrı’m, durum gerçekten çok kötü.
Bu Zonguldak’ta, kadınların %95'i durumun
Pek farkında değil, umurlarında da değil açıkçası
Erkeklerin %95'inin de umursadığı yok, al papazı
Ver kızı, okeye dönüyor kahve köşelerinde
Yani sınırsız sorumsuzlar çoğunlukta Tanrım.
Geriye sadece % 5' lik düzgün bir grup kalmış..
***
Tanrı bakar ki durum hiç iyi değil Zonguldak için,
Günlerce düşünür acaba ben ne yapabilirim diye
Birden kararını verir: Kalan % 5 Zonguldaklı’yı
Koruma altına almaya, koruyup kollamağa
İyi niyetli Zonguldaklıları desteklemeye,
Onlara moral vermeye, onlara ümit vermeye!
***
Biraz da öfkelenir aslında bu Zonguldaklılar’a
Yiyip içip Zonguldak aşkına yan gelip yatıp
Her işlerini de havale ediyorlar yukarıya diye
Aşağı inip ortalığa çıkamam politika yapamam
Dernek kuramam, nutuk atamam bunlar gibi
Bir süre dolanır durur bulutların üstünde
Sonra oturur, bilgisayarın başına yazar-çizer
Siler, tekrar yazar-çizer Zonguldak’ın derdince
İyi niyetli Zonguldaklılar’a birer e-mail gönderir.
***
E-mailde neler der biliyor musunuz...???
Aaa! Yoksa bilmiyor musunuz...??
Demek bilmiyorsunuz!..
Size gelmedi ha?
***
Neden acaba..???
Düşünüp dururken “neden acaba?” diye,
Adını söylemeyen “iyi niyetli bir Zonguldaklı”
“Ben de böyle bir e-mail alanlardanım,
Sadece bir-iki cümle söyleyebilirim” der.
Acaba nedir nedir diye sorar arkadaşları.
***
e-mailde, “bir düşün hele!” denilmiş özetle:
Eyy Zonguldaklı, hep nutuk attın Zonguldak için
Kaymağını yedin bu şehrin de başka ne ettin?
Seviyorum bu şehri, dedin de sonra ne yaptın?
Dedikten sonra Tanrı, şunları da eklemiş e-maile:
Sahipsiz bıraktığın Zonguldak şehrinden;
Koskoca KEDAŞ Genel Müdürlüğü,
Orman Bölge Başmüdürlüğü,
PTT Bölge Başmüdürlüğü,
Sümerbank Bölge Müdürlüğü,
Devlet Malzeme Ofisi,
MİT Bölge Müdürlüğü ve bunun gibi kurumlar,
Zonguldak’tan alınıp başka illere gönderilirken;
Zonguldak-Ankara, Zonguldak-Karabük hattı
Mototren ve Mavi tren seferleri kaldırılırken,
Ne yaptın hele bir söyle duysun cümle alem!
***
Çok mu ağır geldi bu kurumlar şehrimize
Devlete verdiğin vergi kadar bile alamadın geri
Emeklilerin çoğalıp parkta banka kuyruğunda
Çalışanlar azalırken ve yeni işçi alımı yokken
Binlerce Zonguldaklı başka illere göçerken,
Esnafların borç içinde kepenkleri kapatırken,
Gözünüz var görmedi, kulağınız var duymadı.
***
Mithatpaşa Tüneli için de sağıra yattınız epeyce.
Zonguldak-Filyos karayolu ki “ölüm geçidi” denilen
Yapmayı bu güne kadar birtürlü beceremediniz,
Hayatını hiçe saydınız o civarda oturanların.
Sonra Zonguldak’ta fala baktınız fasulyeden
Acaba niye turist gelmiyor bu güzelim şehre diye
***
Şehrinize çağdaş bir düzen, yaşam veremediniz,
Kültür değerlerinize hiç ama hiç sahip çıkamadınız.
Itiraz etmediniz kötü gidişata, sesinizi çıkarmadınız.
Zonguldak’ın daha çok ufalmasına, ufalanmasına
Daraltılmasına, küçültülmesine gözlerinizi yumdunuz.
Kırk yıldır bir çivi çakmadınız, 10 yıldır uyudunuz da
Şimdi de Filyos Vadisi masallarını anlatıyorsunuz
Yani ki masal masal mastika üstüne de madika!..”
***
Aynen öyle diyormuş yukarıdan gelen e-mailde.
Tanrı sözü, ne denir ki, her kurumun gidişi
Zonguldak’ın ekmeğinin azalması değil miydi?
Böyle yalnızlaşan, 3+2 vekiliyle kimsesizleşen
Sahipsiz kalan Zonguldak’ın hali ahvali nice olur?
Aaah! Ah!.. Ah!..
Diz çöküyor Türkiye’nin Karaelması kaderine,
Çöktürülüyor politika bezirganlarının elinde..
Ey Tanrım! Yüce katınız ne diyor bu işlere?
Hiç mi gülmeyecek kara bahtımız yüzümüze?
(Hamit Kalyoncu)

Editör: TE Bilisim