Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Zonguldak Şubesi tarafından yapılan açıklamada, Gezi direnişinde yapılan yargılama ve verilen mahkumiyetleri tanımadığı, CHP İstanbul İl Başkanı Kaftancıoğlu hakkında verilen kararı da tanımadıkları belirtildi.

TMMOB Zonguldak Şubesi tarafından yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi; 1960’lı yıllarda dünya genelinde gelişen yeni toplumsal hareketler, eski haraeketlerden pek çok yönüyle farklılık göstermekte ve yeni talepler içermekte idi. Ancak, eski toplumsal hareketlerin konu ve talepleri yeni toplumsal hareketlerin odağını oluşturmuştur. Dolayısıyla her tolumsal olay bir sonraki için beslenme kaynağıdır. Tıpkı ülkemizde olduğu gibi.

1965 yılının mart ayında Zonguldak maden işçisinin zamanın adaletsiz uygulamalarına karşı, sendikadan bağımsız başkaldırısı sonucu Satılmış TEPE ve Mehmet ÇAVDAR isimli iki maden işçisi güvenlik güçlerinin silâhlı müdahalesi sonucu hayatını kaybetmiştir. Bu olay hem ülkede hemde  Zonguldak’taki, o zamana kadar en büyük işçi direnişi olarak tarihe geçti.

1969 yılında ALPAGUT’ta işçiler ocakları işgal ederek haklarını almak için direnişe geçtiler.

1960’lı yılların ikinci yarısında başlayan öğrenci hareketleri Deniz GEZMİŞ arkadaşları ile yeni bir direniş dalgası yarattı. 12 MART 1971’de demokrasiye vurulan darbe ile bu direniş hareketi de söndürülmek istendi, ama söndürülemedi; aksine direniş simgeleşti, kendini bugünlere taşıdı ve 70’li yılların sloganı oldu.

1970 yılının haziran ayı başında, devlet eliyle ‘sendikal bürokrasinin’ güçlendirilmesine, sözüm ona ‘güçlü sendikacılık’yaratılması iddiası ile o yılların  iktidar ve ana muhalefet partilerini birlikteliği ile; sendikalar ve bilim adamlarına danışmadan yapılması plânlanan değişikliğin asıl amacı sendikal örgütlenmenin ve grev hakkının kısıtlanmasından başka bir anlamı yoktu. Buna karşı işçiler 15/16 HAZİRAN da işi bırakıp sokağa çıktılar. Egemenler yine en çok bildikleri yola başvurup şiddet kullanmayı seçtiler.

1960/70  yılları arasında yapılan işçi direnişleri hak arama üzerine kurulmuş inşa edilmiş ve işçi sınıfı tarihinde onurlu yerini almıştır.

12 EYLÜL Amerikancı faşist darbe ülkede demokrasi adına ne varsa aldı götürdü. Uyanışın ve direnişin önüne geçmek için yüzbinler işkenceden geçirildi ,binlerce yurtsever tutsak edildi,bir sağdan, bir soldan deyip idamları apoletlerine eklediler,17 yaşındaki Eren’i yaşını büyütüp darağacına gönderdiler.

1986 yılında 12 EYLÜL sonrası ilk büyük NETAŞ grevi ve ardından 1989 bahar eylemleri  gerçekleştirildi.

Günleden 4 OCAK 1991 ;Zonguldak maden işçisi aileleri ve Zonguldak halkı ile büyük madenci yürüyüşünü başlattı. On binler hak mücadelesinde buluştu ve direniş tarihinde yeni bir sayfa açıldı.

2013 yılı MAYIS ayında ağacıma, parkıma, yaşam alanıma dokunma ile başlayan ve ülkenin dört bir köşesinde sahiplenilen ‘onurumuz, gururumuz gezi direnişi, direnme sözcüğüne başka bir anlam yükledi.Gezi parktı.ağaçtı,gezi özgürlüktü,gezi insandı,yaşama dair herşeydi.

Bu direnişlerin toplumsal tarihimizde ayrı ayrı önemli yerleri var. Ancak, nasılki  Deniz GEZMİŞ ve arkadaşlarının mücadeleleri, bizim kuşağın beynine özgürlük ve direniş tohumları ekmişse, halâ hafızalarda tazeliğini koruyup genç kuşaklara klavuz olmuşsa, Gezi parkı direnişide yeni ve gelecek nesillerin zihinlerine özgürlük tohumları ekecek, insan ve yurt sevgisini nakşedecektir.

O yüzde gezi davasında yargılamaları ve verilen mahkümiyetleri tanımıyoruz. Demokrasi ve özgürlük,DOĞA mücadelesinden koparılmak istenen arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Ayrıca özgürlük ve demokrasi mücadelesi için onurlu duruşu ile kendini topluma atamış  CHP İstanbul İl Başkanı sayın Canan KAFTANCIOĞLU’na verilen mahkümiyet kararını tanımadığımızıda kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz.

Editör: TE Bilisim