Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun yaptığı reçinesinde kanserojen madde bulunan kimyasal alımlarındaki şaibe belgeleriyle ortaya konulmasına rağmen TTK Genel Müdürü Kazım Eroğlu ve Genel Maden İşçileri Sendikası lideri Hakan Yeşil sessizliğe büründü.
Kimyasal alımında yapılan yanlışları ve ürün içeriğindeki reçinenin maden işçisinin sağlığını tehlikeye attığını, kısırlık ve kansere yol açtığını bilmesine rağmen Formaldehit Fenol Köpük ihalesiyle ilgili soruşturma açmaması TTK’da ihale imparatorluğunu kim yıkacağı sorusunu da beraberinde getirdi.
Tempo Gazetesi’nin eline yeni ulaşan bilgilere göre maden işçisini kansere maruz bırakan OK Dış Ticaret Madencilik şirketi TTK’ya benzer bir ürünü yine aynı metotlarla vermeyi sürdürüyor.
Şartnamede AB normları yok!
AB Komisyonu kanserojen kimyasalların sınır değerlerini 2014 yılında belirledi. Türk yasa ve yönetmeliklerinde yer alan karara rağmen TTK Satın Alma Daire Başkanlığı ihale şartnamesinde sınır değerleri kriterini belirtmeyerek usulsüz ihaleler yaptı.
Eksik şartnamede aynı firma ihaleleri aldı
Yönetmeliklerde belirtilen sınır değerleri şartnamede yer vermeyen kurum yetkilileri 2016 yılından 2020 yılına kadar Formaldehit Fenol Köpük ihalesini Ok Dış Ticaret Madencilik firmasına vererek suç işledi.
Şartnamede OK’a ince ayar…
2020 yılında yapılan ihaleye başka bir firmanın teklif vermesi ile OK Dış Tic. Madencilik şirketinin ve ihaleyi yapan komisyonun hesapları tutmadı ve ihale iptal edildi. Yaklaşık bir ay sonra tekrar ihaleye çıkan TTK Satın Alma Daire Başkanlığı, şartnamede ince ayar yaparak yıllardır 15 gün yaptığı teslim süresini 3 güne indirerek ihalede rekabet koşullarının önüne geçerek adeta “Biz bu ihaleyi OK Madenciliğe vereceğiz” dediler.
Türkiye ve dünya çapında araştırma yaparak, meslek hastalığına da neden olan kanserojen madde sınır değerlerinde titiz davranması gereken kurum yetkilileri OK Madencilik firmasının belgelerinde yer alan ürün detaylarındaki kanser oranlarını içeren bilgi detaylarının altını boşaltmasına karşın ihaleyi tekrar aynı firmaya verdi.
Başka firma ihaleye girdi TTK 250 Bin Euro kazandı
2016’dan 2020 yılına kadar ihaleyi tek başına alan OK Madencilik, ihaleye başka bir firmanın girmesi karşısında 72 Euro olarak verdiği teklifi 36 Euro’ya düşürmek zorunda kaldı.
İhalede rekabet ortamını sağlamayan ve aynı firma ile çalışmak isteyen TTK yetkililerinin OK Madencilik firmasının 36 Euro indirimi nasıl açıklayacakları merak konusu olurken, 72 Euro’ya kanserojen madde sınır değerlerini aşan ürün veren bir firmanın, 36 Euro’ya kanser içermeyen maddeyi nasıl verdiği de merak ediliyor.
OK firması dürüst davrandı!
Yıllardır TTK’nın Fenol Köpük ihalesine tek başına girerek ihaleyi alan Ok Madencilik şirketi, ürün raporlarında açıkça kuruma maden işçisini zehirlediğini, meslek hastalığına davetiye çıkardığını ve kanserojen sınır değerlerini aştığını belgeleri ile ortaya koyarak dürüst davranırken, ihale komisyonun bu belgeleri nasıl kabul ederek ihaleyi aynı firmaya verdiği sorusu yanıt arıyor.
Firma kazanıyor!
Dünyanın hiçbir yerinde ‘Fenol Köpük’ ürünü metreküp üzerinden alınmazken, TTK yetkilileri OK Madencilik için büyük bir riske girerek, % 50 oranındaki kar marjını firmanın insafına bırakmış oldu.
Özel sektör madenciliğinde kg bazında alınan ‘Fenol Köpük’ malzemesi sıvıdan oluşan bir kimyasal olmasına rağmen TTK ihale şartnamesinde ‘m3’ olarak alırken, şartnamede % 20 +5, -5 gibi bir oran koyarak firmanın +5 yada -5 oranında malzemeyi az vermesinin önünü açacak maddeyi de şartnameye koyarak adeta firmaya ‘kazan, kazan’ dedi.
Şartnameye AB kriterlerini koymayan TTK yetkililerinin hangi güven esasla kg olarak alması gereken ürünü m3 olarak aldığı, m3 üzerinden alınan ‘Fenol Köpük’ün nasıl test edildiği, teslim tesellüm kabulünün yapılıp yapılmadığı da merak ediliyor.
Meslek hastalığı dediler, madenciyi böyle zehirlediler
Türkiye Taşkömürü Kurumu, maden ocaklarında kullandığı kimyasal bazlı ürünlerde maden işçisinin sağlığını değil, ihaleye giren firmaların akıbetini düşündü.
TTK, bir yılda 16 Milyon TL madencinin Meslek hastalığı nedeniyle kasasından harcama yaparken, bazı kurum yetkilileri kendi imkanlarını düşünerek yaptıkları kimyasal alım ihalelerinde firmanın kendi belgelerinde AB sınır değerini aşan kanserojen içeren maddeleri aldı.