Vatandaşa tepeden bakmayın



Oradan oraya sürdüler rahmetli Vali Recep Yazıcıoğlu'nu ama, Türkiye'nin gönlünden sürgün edemediler hala...



Recep Yazıcıoğlu, hala bu milletin acısıdır, özlemidir...



Vatandaşına tepeden bakan, kasım kasım kasılan, kibirinden, kaprisinden şaşıran ne çok memur/yönetici/bürokrat var Zonguldak'ta...



Sadece AK Parti'nin Belediye Başkanları mı şımarık?



Devletini, maaş aldığı bankamatik gibi gören...



Milletini  ezdikçe, horladıkça egosunu tatmin eden kompleksi yöneticilere ne demeli?



Sabah 10.00'da uykusundan yeni kalkmış, makam arabasıyla işine getirilmiş...



Afyonu patlamamış, tembel ama kurnaz yöneticilere ne diyeceğiz bilmiyorum ki?



Biz, bir şey dersek çok ağır oluyor.



Vali Ahmet Çınar kibarca söylüyor...



"Vatandaşa tepeden bakmayın"



Baş ne ise, ayaklar o olur.



Ne yapalım Sayın Valim, bunlar 4 yıldır alışmışlar vatandaşa tepeden bakmaya...



Ayaklar baş, başlar ayak oldu!



Öyle birden değişirler mi?



Onların cüzdanı taştı, egoları tavan yaptı!



Daha size alışamadılar...



Alışamazlarsa sizinle uğraşırlar!...



 

Efsane Vali...



Aydın Valiliği’ne atandığında, henüz üç dört günlük valiydi. Nazilli SSK Hastanesi ile ilgili bir şikayet kulağına geldi…



Hiç vakit kaybetmeden tebdil-i kıyafet hastaneye gitti.



Acil bölümünden içeri girdi ve görevli bir hemşireye “Başhekimin odası nerede?” diye sordu.



Hemşire şöyle bir baktı Yazıcıoğlu’na ve küçümseyici bir ses tonuyla “Üst kata çık, koridorun sonundan sağa dön, sondaki oda” dedi.



Yazıcıoğlu üst kata çıktı. Başhekimin odasını buldu. Kapısı açıktı ama başhekim odasında yoktu. İçeri girdi. Tam o sırada başhekim geldi ve “Buyurun ne istiyorsunuz?” diye sordu.



Yazıcıoğlu, rahatsız olduğunu, tedavi olmak istediğini ama parası olmadığını söyledi.



Başhekim kendisine “Burası hayır kurumu değil, paran yoksa tedavi olamazsın” cevabını verdi.



Yazıcıoğlu, “Devletin görevi vatandaşına bakmak değil mi doktor bey?” dedi.



Başhekim sinirlendi ve Yazıcıoğlu’nu odasından kovdu.



Sessizce aşağı indi, hastanenin iki sokak arkasında bekleyen makam aracına bindi.



Arabada onu bekleyen yardımcısına “Gerekli yazışmalar hemen bugün yapılsın yarın görevden alınma yazısını kendisine bizzat ben vereceğim” dedi…



Ertesi gün bu sefer resmi giyimli, kıravatlı, takım elbiseli olarak elinde bir kağıtla hastaneye gitti…



Bu sefer makam aracı hastane girişine kadar geldi…



Herkes şaşkındı… Dün gördükleri yamalı pantolonlu, kasketli, yırtık gömlekli adamın meğerse yeni atanan Aydın Valisi olduğunu gördü.



Hiç vakit kaybetmeden başhekimin odasına çıktı, içeri girdi.



Başhekim dona kaldı…



“Siz? Ama siz!” dedi…



Yazıcıoğlu, “Bugün itibariyle başhekimlik unvanından azledilmiş bulunmaktasınız” dedi ve elindeki görev azli belgesini uzattı.



Peki sonra ne mi oldu?



İstedikleri şeyleri ve tayinlerini yaptıramayanlar Valiyi Ankara’ya şikayet etti ve Yazıcıoğlu Aydın’dan Erzincan’a gönderildi.



 
Editör: TE Bilisim