Siyaset

Zorbalıkla yapılan delege seçimleri parti tüzüğüne aykırı

CHP eski Merkez İlçe Başkanı Ebru Uzun, geçtiğimiz haftasonu 3 mahallede zorbalıkla gerçekleştirilen delege seçimlerine ‘Sarı’ liste kurmayları tarafından yapılan itirazın jet hızıyla reddedilmesini eleştirdi.

Geçtiğimiz haftasonu Sarı ve Mavi listenin yarıştığı delege seçimleri olaylı sonuçlanmıştı. Bir çok delegeye açık oy kullandırıldı, üye olmayanların oy kullandırıldığı, kavga ve tartışmaların Ontemmuz, Mithatpaşa ve Çaydamar mahallelerinde yapılan delege seçimlerine ‘Sarı’ liste kurmayları itiraz etmişti.

‘Mavi’ liste taraftarlarının zorbalıkla müdahale ettiği seçimlerin parti tüzüğüne aykırı olduğunu belirten Ebru Uzun, İl Başkanı Devrim Dural’ın tüm olaylar karşısında “Böyle şeyler, çok da büyütmemek lazım” söyleriyle geçiştirdiğini ileri sürdü.

İtirazlarına rağmen jet hızıyla reddedildiğini ifade eden Ebru Uzun, parti tüzüğünün kapağının açılmadan karar verildiğini söyledi.

Ebru Uzun’un yaptığı açıklama şöyle;

CHP Tüzüğü ve Siyasi Partiler Kanunu esaslarına göre;

Delege seçimleri gizli oy, açık tasnif kuralına göre yapılır.

Bir üyenin açık oy kullanmaya zorlanması ya da baskı altına alınması, üyenin hür iradesinin kısıtlanması anlamına gelir.

Bu tür bir durum, parti içi demokrasi ilkesine aykırıdır ve disiplin suçu teşkil edebilir.

Özellikle CHP tüzüğü Madde 56 ve devamında seçimlerin gizli oyla yapılacağı düzenlenmiştir.

Ayrıca Madde 68-69’da üye üzerinde baskı kurmak, hür iradesini engellemek, parti disiplinine aykırı eylemler arasında sayılır.

Sonuç olarak:

Bu durum şikâyet edilirse, il disiplin kurulu tarafından disiplin cezası (uyarı, kınama, geçici ihraç vb.) gündeme gelebilir. Açık oy dayatması seçim iptaline, veya yenilenmesine gerek doğurur.

Ayrıca CHP Kongreler Yönetmeliğinde de (özellikle Madde 13-16 arası) seçim kurullarının kimlerden oluşacağı belirtilir. Burada sandık kurulunun; aday olmayan üyelerden olması gerektiği açıkça vurgulanır.

Yani; Delege listesinde adı olan üye, sandıkta görev alamaz.

Görev alabilmesi için delege adayı olmaması gerekir.

Aksi durumda, seçim iptaline kadar gidebilecek hukuki ve parti içi sonuçlar doğar.

Çünkü görevli kişi hem aday, hem de seçim organizatörü konumuna girmiş olur. Bu durum parti içi demokrasiye hem de “dürüst seçim” ilkesine aykırı kabul edilir.

Bunları niye anlattım.

Mithatpaşa ve Çaydamar Mahallesi delege seçimlerinde delege listesinde aday olan iki partili arkadaşımız sandık başında görev yaptılar.

Ayrıca Çaydamar Mahallesi delege seçiminde, üyemiz olan fakat sandığa gelemediği için onun yerine üyemizin kimliğiyle üye olmayan kişiye oy kullandırıldı. Seçime gölge düştü. (Kişilerin isimleri İl ve İlçe Başkanlığımızda mevcut.)

Ontemmuz Mahallesi delege seçimlerinde olanlar zaten ayyuka çıktı. Sandık çevresinde uygulanan zorbalığı gören onlarca üye oy kullanmadan geri döndü. Gelen üyelerin çoğuna zorla açık oy attırıldı. (Buraya yazmak istemediğim birçok detay dilekçemiz de mevcut)

Dün sevgili yoldaşım Olcay Can ile birlikte tüm bu saydığım usulsüzlüklere itiraz ettik. İl ve İlçe Başkanlığımıza belgelerimizle birlikte dilekçemizi verdik. Merkez İlçe Başkanlığı jet hızıyla itirazımızın reddine karar verdi.

Sayın İl Başkanımıza derdimizi hem sözlü, hem yazılı anlattık. Bize söylediği “Olur böyle şeyler, çok da büyütmemek lazım” oldu. Bir çare tavrını gördük. Yarın aynı cevabı İl yönetiminden de alacağız belli oldu. Masalarının üstünde duran CHP Tüzüğünü açmadan itirazımıza cevap verdiler.

Bunları sosyal medya hesabımda yazınca tepki duyan partililerimiz var… Tabi ki haklılar ama her miting ve eylemde "Hak, hukuk, adalet" sloganı atan biri olarak muhatap bulamayınca insan isyanını ,mücadelesini duyurmak zorunda kalıyor.

Haftalardır “Bir çift mavi gözün ışığında” yürüdüğünü söyleyenler, hem Nutuk’un, hem CHP Tüzüğü’nün sadece kapağını okumuşlar.

Bilinsin istedim sadece....