Roma yanarken Neron ne yapıyordu?

Kesinlikle keman çalmıyordu;

Keman 15. Yüzyıla kadar icat edilmemişti.

Diğer suçlama, Roma MS 64’te yanarken Neron’un Troya’nın yanmasıyla ilgili bir şarkı söylediğiydi; bu da, bu şarkıyı söylemek için şehri bizzat Neron’un yaktığı anlamına geliyordu.

Gerçekteyse, yangın çıktığı sırada Neron yangının 56 km uzağında, deniz kenarındaki yazlık evindeydi.

Neron haberi alınca hızla Roma’ya gitti ve yangın söndürme çabalarının sorumluluğunu üstlendi.

Roma’yı yakmak istediğiyle ilgili şüphe, şehri yeniden kurmak istediği yönündeki beyanından kaynaklanmış olabilir.

Yani Roma’yı kimin yaktığı tam olarak bilinmiyor aslında.

Enterasan ama Neron’u tarihe geçiren olay acımasızlığı değil Roma’yı yaktırmasıdır.

Neron üvey kardeşi Britannic'i öldürttü. Kendi annesinin öldürülmesine de sebep oldu.

Neron, en ilginç Roma imparatorlarından birisi, belki de birincisi idi.

Tarihe aç gözlü, bencil, şehvet düşkünü, ne derseniz deyin bunlar gibi olumsuz özellikleri vardır.

Küçük kardeşinin yanı sıra annesi ve hamile olan ilk karısını öldürmüş, daha sonra genç azatlı kölesini hadım ettirip onunla resmen nikah kıydırmıştır.

Kaynaklar böyle söylüyor…

Şimdi; Roma, Zonguldak olsun…

Neron;

Herkese göre değişebilir.

İster 49 aday adayı arasında arayın…

İster mevcut üç kişi arasında…

Bana göre algıda değil, olguda bir tane Neron var…

Dışarda kalıp içeri girmek isteyen…

Partisinin Belediye Başkan adayına seçim kaybettiren bir siyasi hain…

İl Başkanlığı’nı yeniden ele geçirmek için dışarıda ihanet şebekesi konsorsiyumunu oluşturan…

Tosun’u kurban etmek isteyen ayin çetesi…

Zonguldak’ı, İngilizler gibi; bölüp, parçalayıp, yönetmeye çalışan…

Köylünün ineğini sattırıp çocuğunu işe alan…

Elinde şovenizm sermayesi ile gezip Zonguldak’ı ateşe vermek isteyen..

Dağa Karaduman indiren, Nas’ırı bağırttıran…

Aday adaylığını ilan ettiğinde, duvarına “işe girmek istediğimde benden para istedi” dedirtecek zalim bir Neron var…

Made in; Yerli ve milli!...

Fakat, zehirli!

Ama bizim Neron, utanmaz, uçar…

Telefonun ucundaki Hamdi beye soralım…

Bu kutuyu açsakta mı saklasak, sarımsaklasak da saklasak?

Dini, vicdani ve insani paylaşımları ile insanın yüreğine dokunan Abdullah Karagüzel’e mi sorsak yoksa!

O bilir, o da bilmezse hacı bilir!...

Hacı bilmezse, reis bilir!

Reis bilmezse…

Alem bilir, kainat bilir!

Bir büyüğüm sormuştu…

Kainatta bitmeyen tek şey nedir?” diye…

Aşk biter, sevgi biter, para biter, itibar biter, acı biter, mutluluk geçer…

Ömür biter…

Ama “Suç ortaklığı bitmez”miş…

Zonguldak’ta 40 kişilik bir suç ortaklığı var…

Zonguldak’ın celladı gibi…

Onlar yerli ateşiyle Zonguldak’ı yakmaya…

İtibar suikastlığı ile insanları yakmaya…

Ticari ahlaksızlıkla servete, insanlığa düşmanlar…

Saysan 3-5 kişiler…

Ama suç ortakları 40 haramiler gibi…

Sen paylaş Abdullah abi…

Yüreğini okuyalım…

Ama yaptıklarını örtüştüremiyoruz ki biz!

Neredesin, kiminlesin anlıyoruz da, anlayamıyoruz ki biz!