Pervane dediğin, çerağa gelir;
Sular, kıvrım kıvrım, ırmağa gelir.
Bülbül kovuldu mu dil bahçesinden,
Gak gak, karga; vak vak, kurbağa gelir.
O yön ki, ezelle ebed arası
Ne sola kıvrılır, ne sağa gelir.
Gam çekme, böyle gitmez bu devran,
Nihayet sonuncu durağa gelir.
Hasretle beklenen gelir mutlaka;
Sultan fikir, sanlı otağa gelir.
Yırtılır günesin kapkara zari,
Dünyamız yepyeni bir cağa gelir.
Füzeler kağnıya döner ve nöbet,
Işıktan da hızlı burama gelir.
Gökyüzü, yeryüzü, helalleşirler,
Nur, kaçtığı yerden toprağa gelir.
Birleşir, kupkuru dalla yanık kok,
Yemyeşil bir ışık, yaprağa gelir.
Kalma nine burcundan çakar işaret;
Millet, dalga dalga bayrağa gelir.
Üstad Necip Fazıl Kısakürek ideolojisini açıkça ortaya koyan şiiri ile bir gün her şeyin yerini bulacağını, düzenin kurulacağını anlatıyor.
Nasıl ki pervane doğal olarak ışığa geliyorsa, su yolunu bulup ırmağın yatağına giriyorsa tıpkı bunlar gibi doğal olarak yol da gidilmesi gereken noktaya gelecek, düzen buna göre kurulacaktır. Şair, pervane-ışık ve ırmak-su benzetmesini kullanarak bu durumun doğası gereği kaçınılmaz olduğunu dile getirmiştir.
Hani zaman çabuk geçer derler ya. Hani senet ile seçim zamanı çabuk gelir derler ya gerçektende öyle değilmi.
Tam 6 ay önce 30 mayıs tarihinde bu köşede yazmıştık ‘O ukalalıklar, kibir gidecek bir maske gelecek yerine!’ demiştik. Farkındamısınız kibir gitti yerine herkese gülücük dağıtan bir maske geldi. Tamda bunu söylemiştik.
Ama insanlar çok iyi biliyor ki bu maske 4 ay sonra yine kalkar gerçek yüz ortaya çıkar.
Ama ne yazık ki Şairin de dediği gibi ,
Gam çekme, böyle gitmez bu devran,
Nihayet sonuncu durağa gelir.
Kaçınılmaz son geliyor belli ki çok da şey yapmayın tadını çıkarın