Biri 50 yaşında, çoluk çocuk sahibi!

Diğeri de 45 yaşında, o da çoluk sahibi!

Cinsiyet olarak her ikisi de kadın değil!

İkisi bir süredir kamuoyunun önünde kavga ediyorlar.

Bu koca koca adamların acizliğine bakar mısınız?

İki adam kavga ederken, bir kadını kavgalarının içine çekip hesap görmeye çalışıyorlar.

Biri onun arkasından diğerine yumruk atmaya çalışıyor.

Diğeri onun üzerinden bize iftira atıp, kansız kancıya kısa mesaj yolluyor.

Hesabı vadeli mi görürler, vadesiz mi bilmem?

Ben hesabıma kimseyi karıştırmıyorum, alet etmiyorum.

Siz de ‘adam’ olarak kendi işlerinizi kendiniz görün…

Kimse kirli hesaplarını benim üzerinden görmeye çalışmasın…

Çetin Bozkurt’tan bu işi öğren!

Zonguldak Belediye Başkanı Doktor Ömer Selim Alan, küçük Emrah var ya küçük külhan beyi gibi…

Genzinden ve burnundan konuşurken hangi mahallenin külhan beyi diye merak ediyor insan.

Sokakta gezerken öyle, konuşurken böyle…

Yumurta topuk iskarpin olsa onları giyecek!

Ama külhan beyliğini fakir fukaraya, ihtiyaç sahibi insanlara gösteriyor.

Corona Virüs salgını çıktıktan sonra marketler adeta vatandaşı sömürdü.

Şükür ki, bu günden itibaren pazaryerleri kademeli olarak açılıyor.

Bizim külhanbeyimiz çıktı ne dedi;

Bu kötü günlerde geçer, Corona’dan sonra fırsatçı marketlerin önlerine çok büyük cezalar gelebilir!

Ciddi söylüyorum, yalnızca bu sözleri söylemekle yetindi.

İhtiyaç sahibi aç bir kadını makamından bağır çağır, hakaret ederek gönderen küçük külhan beyimiz, vatandaşı sömüren fırsatçı marketlerle sonra görüşecekmiş!

Sahte külhan beyi, iktidarın gücünü fırsatçı marketler üzerinde kullanamadı, vatandaşını bu süreçte marketlerin önüne attı.

Bu millet o fırsatçı marketleri de, o fırsatçı marketlere kendini ezdiren yöneticileri de asla unutmaz.

Gerçek kabadayı Devrek Belediye Başkanı Çetin Bozkurt’u da unutmayacağız vallahi!

Fırsatçılara sosyal medya hesabından seslenmiş, “Buradan herkesi uyarıyorum! Şayet halkımız bu durumdayken hala fırsatçılık peşinde olan varsa, belediye olarak manav dükkanı açmam gerekiyorsa manav dükkanı açarım, fırın açmam gerekiyorsa halk fırını açarım. Dediğimi de yaparım” demişti.

Dediğini yaptı…

Halk manavını açtı…

Kabadayılığa özenen, gücü çaresiz insanlara yeten Selim bey, gitsin Devrek’te öğrensin bu işleri…

Üç şeye itibar etmeyiniz;

  1. Kırgınlıkla söylenen sözlere!
  2. Para sesini duyunca fırıldak gibi dönen GÖZLERE!
  3. Mevki, makam sahibi olduktan sonra, kendini dünyanın hakimi sanan ÖKÜZLERE!