‘Abilik’ yapması için Zonguldak da listenin başına konan Polat Türkmen Kızılay Başkanı kim olacak sorusu gündem de olunca “Biz o konuyu Selim Alan’a bıraktık Kızılaycı olan o” diye cevap verdiğinde ve Selim Alan “Ben o defteri Fatih Akça ile kapattım” dediğinde herkes olayın bittiğini ve Fatih Akçanın Kızılay Başkanı olacağını düşünmüştü.

Ama Kızılay Genel Başkanlığı yani şu atadığı yönetime 15 gün sonra sahip çıkmaktan aciz Kızılay Genel Başkanlığı Fatih Akca’nın listesini beğenmeyip daha doğrusu siyasilerin verdiği, istediği isimleri listeye koyamayan Kızılay Genel merkezi son dakikada sürpriz yapmıştı.

Neydi bu sürpriz?

Belediye Meclis üyesi Murat Uzun aracılığı ile yeni bir ismi yani Serap Elibol’u başkan olarak listesi ile birlikte atamıştı.

Yani Selim Alan golü yemişti.

Hem de Belediye seçimlerin de son dakikada transfer edip listesinin başına aldığı kendi meclis üyesi Murat Uzun’dan.

Yani kendisine seçimde destek olan onunla birlikte sokak sokak, mahalle mahalle dolaşıp kendisine oy isteyen hani köprüaltı esnafına gidip “Ben yıkmaya değil yapmaya geliyorum, yıkacak diyenlere inanmayın” derken bile yanında bulunan eski milletvekili Ali Uzun’un yeğeni olan Murat Uzun’dan.

Şimdi bırakın tekrar seçimde ona çalışmayı oy vermeyi bile aklına getirmeyen yapılan yanlışlara isyan eden Ali Uzun’un yeğeni olan ve Selim Alan’ın potansiyel tehlike gördüğü çok bariz belli olan Murat Uzun’dan.

Bu çok yanlıştı, Selim Alan elbette gol yememeliydi, o kaybetmemeliydi.

Nerde görülmüş Selim Alan’ın bir işe karışıp da başarısız olduğu kaybettiği.

Ayrıca potansiyel tehlike olan kişilerin önü de her yer de kapanmalıydı.

O hep kazanmalı dediği hep yapılmalı. Belediye Başkanının kabul etmediği uygun görmediği biri bir sivil toplum kuruluşunun başına geçebilir mi, nerde görülmüş!

Çok doğru bir iş yaparak randevu bile vermedi Selim Alan yeni yönetime!

Ankara ziyaretlerinde Zonguldak için mücadelesinin(!) yanında genel merkez üzerinden Kızılay’a baskı yaparak küçük bir zaman ayırarak şehrimiz için çok önemli bir katkı daha sağladı Belediye başkanımız!

Belediye kanununda STK’ları dizayn etmek görevi bulunmaması önemli bir eksiklik.

Acilen bu konuda da gerekli yasal düzenlemenin yapılması için çalışmalar yapmalı sayın Alan!

Örnek olmalı. Belediye kanunu değişmeli.

Sonra bu gelişmeye paralel olarak Kızılay Genel Merkezi atadığı yönetimin arkasında durmadı ve kongrede ikinci bir aday ortaya çıktı Dr. Murat Babalık!

Demokratik bir sivil toplum kuruluşunda aday olmak elbette doğal bir olay ve bundan kimsenin gocunmaması gerekiyor.

Son dakika da ortaya çıkan bu adayın Selim Alan'ın eski ortağı olduğu iş güvenliği şirketi Karaelmas İş Güvelik şirketinde doktor olarak görev yapması elbette tamamen tesadüf!

Cemaat bağlantılı olduğu ve yeni 170 üye kaydettiği söylenen birinin de yeni aday Babalık tarafında olması da elbette tesadüftür.

Yoksa Alan ile cemaatlerin yan yana hareket ettiğini düşünmek mümkün mü?

Gelelim Kızılay gibi önemli ve uluslararası bilinen tanınan bir kurumun prestijine. Ve Kızılay da Yaşanan rezillikler silsilesine.

 Mevcut atanmış Başkan Serap Elibol tarafından kongre salonunda yapılan açıklamada söylediği önceki dönem ile ilgili müfettişlerin yaptığı incelemenin kendilerinden saklandığı, kira borçlarının ödenmediği ve buna göz yumulmasının istendiği açıklamalarına. Tahminen bunlar buzdağının sadece görünen yüzü. Bundan sonra hiçbir yardım sever gönül rahatlığı ile Kızılay’a yardım yapmaz bu şehirde.

Kızılay kaybetmiş çok önemli mi, ya Selim Alan kaybetseydi ne yapardık biz!

Onun Prestiji ne olacaktı ?

Herkes demeyecek miydi Selim Alan kaybetti dediğini yaptıramıyor diye.

Şer güçler neler söylerdi neler.

Cumhurbaşkanı artık telefonla aramıyor bile derlerdi maazallah. Önemli olan elbette Selim Alan’ın rövanşı almasıydı.

Onu da yaptı yapıyor.

Ama milletvekillerinin Kızılay senin işin diyerek tamamen tasarrufu bıraktıkları Selim Alan’ın Kızılay Tüzüğünden bihaber olduğu ortaya çıktı.

Kızılay çalışanı birinin görevinden ayrılsa bile 3 yıl geçmeden Kızılay yönetiminde görev yapmasının tüzük gereği mümkün olmadığını bile bilmeyen birinin “Kızılay benim işim kimse karışmasın” demesi biraz havada mı kaldı?

Aday çıkaranın bilmediği gibi aday olanında bunu bilmemesi garip biraz. Yani Kızılaycılıkla kan alma işinin aynı olmadığı anlaşılıyor buradan da.

Sonuç olarak sayın Alan bir gol atarak rövanşı aldı beraberliği sağladı dedik ama galiba VAR incelemesinden geri döndü.

Maç henüz bitmedi Selim Alan maç bitene kadar beraberliği sağlamak için hücumlarını sürdürecek gerekli oyuncu değişikliklerini de yapacaktır.

İlçe Başkanı ile başlayan bürokratlarla devam eden STK’lar ile taçlanan operasyonlarında elbet her istediğini yaptı. Kendisine yakışan şekilde!

Biter mi bu Belediye başkanımızın operasyonları?

Biterse sürpriz olur.

 Görünen o ki bu operasyonlar sürecinin finali milletvekilleri ile noktalanır.

O zaman bugüne kadar yapılan operasyonlara yol veren vekiller geç kalmış olabilir.

Atı Alan Üsküdar’ı geçer.