Corona Virüsü nedeniyle sadece hayatımızı değil, hükümetlerin ülkelerini yönetim şeklini de değiştirecek.

Türkiye Cumhuriyeti hükümeti bir dizi önlem almaya başladı.

En önemli adımı 6 nisan’da Tarım Bakanı’ndan geldi.

Bitkisel üretimin devamlılığı ve gıda arz güvencesini sağlamak amacıyla Ülkemizdeki tüm ekibilir alanların üretime katılması projesi hayata geçiyor.

İlk etapta 4 il bu kapsama alınmış.

İllerden gelen taleplerle 21 İl bu kapsama dahil edildi.

Oysa Zonguldak’ta çeşitli nedenlerle kullanılamayan binlerce dönüm arazi atıl durumda bekliyor.

Corona virüsünde Türkiye birincisi olan Zonguldak, tarıma dev destek projesinde yok!

Çünkü, Zonguldak’ı temsil eden Milletvekilimiz yok!

Zonguldak’ın çocuklarını, gençlerini, yaşlısını düşünen siyasi bir iradesi yok, idare eden Milletvekili var!

Emeğini gurbetten, kaçak maden ocaklarından kazanan Zonguldak çocuklarını bu milletvekillerine anlatamazsınız.

Sorsanız hepsi Zonguldak çocuğu…

Sorsanız hepsi Zonguldak’ta doğup, büyüdü…

Sorsanız, “ben, sizin uşağınızım” derler.

Siyasete atıldıktan sonra ticaretleri ivme kazandı bunların.

Biri pantolon sattı, diğeri ev eşyası…

İşi düşen vatandaş onlardan alışverişini yaptı.

Atama bekleyen memur açık hesap alışveriş yaptı.

Müdürlük bekleyen bürokrat kadrolu müşterileri oldu.

Biri hazine arazilerini kovaladı, diğeri Belediye’den sahilde yer aldı…

Vatandaşa goygoy yaparken, ticaretlerinde doydoy oldular…

AK Parti Milletvekili Hamdi Uçar ile Ahmet Çolakoğlu’nun geçmişlerini de geleceklerini tüm Zonguldak halkı iyi biliyor.

Keşke, kendileri de kazanırken bir parça olsun Zonguldak’ı da kazandıracak hamleler yapmış olsaydılar.

Yıllardır İl-İlçe Başkanlığı, Milletvekilliği yaptılar.

Bir tane çakılı çivileri yok Zonguldak’ta…

İnsan biraz utanır, sıkılır, minnet, vefa duyar Zonguldak’a…

Milletvekili Hamdi Uçar, gazetecilere bir bürokrat ataması için açıklama veriyordu!

Ve diyor ki; Biz onunla ilgili bakana dosya verdik!...

Bürokrat sevicisi Hamdi Uçar, Tarım Bakanı’na Zonguldak dosyasını vermiyor!

Milli Eğitim Müdürü atamasıyla uğraş…

Özel İdare Genel sekreteri atamasıyla uğraş…

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü’nü aldıracağım diye uğraş…

Emniyet Müdürü’nü beğenme…

Vali’yi göndermeye çalış…

Teşkilatla uğraş…

Mustafa’yı isteme!

Zeki’yi beğenme!

Düzen kuramadığı tüm bürokrat/teşkilat mensubu ile uğraşan bir Milletvekiliyle ancak salgın hastalığında Türkiye birinci olurduk, olduk da!

Kentiniz, salgın hastalığında birinci…

Hükümetinizin dev destekler projesinde listede bile yok!

Kendinizle gurur duyun!

Biri; Vatandaşa külhan beyi

Diğeri; fırsatçılara…

Devrek Belediyesi, kentte dezenfekte çalışmalarına başladı.

Devrek Belediyesi, hijyen ürünlerindeki faiş fiyatlar nedeniyle denetimlere başladı.

Devrek Belediyesi, dezenfektan istasyonu getirdi, ikincisi de geldi bu arada.

Devrek Belediyesi, sosyal mesafeyi hiçe sayan vatandaşlar yüzünden bankları tel ile çevirdi, oturuma kapattı.

Devrek Belediyesi, pazaryerine kısıtlama getirdi.

Devrek Belediyesi, marketleri denetledi.

Devrek Belediyesi sosyal yardımlara başladı.

Devrek Belediye Başkanı Çetin Bozkurt, Corona Virüsü’nü kimse ciddiye almadığında o bunları yapıyordu.

Corona Virüsü’nü ta en başında ciddiye alıp, işi şova çevirmeyen tek Belediye Başkanı Çetin Bozkurt ile İlçe Kaymakamı Ümit Altay’dır.

Üstelik bizim Belediye Başkanımız gibi doktor da değil!

Geçtiğimiz hafta sonu Çetin Bozkurt, bilgisayarın karşısına geçmiş.

Sade çalışma odasında takmış gözlüklerini, sosyal medya hesabından canlı yayın yapıp, vatandaşlardan gelen şikayeti dinledi, sorulara yanıt verdi, hal hatır sordu, önerilerini dinledi.

Güldü, espiri yaptı, vatandaşıyla şivesiylen sohbet etti.

Ta ki önceki gün ki paylaşımına kadar!

“Buradan herkesi uyarıyorum!!

Şayet halkımız bu durumdayken hala fırsatçılık peşinde olan varsa, belediye olarak manav dükkanı açmam gerekiyorsa manav dükkanı açarım, fırın açmam gerekiyorsa halk fırını açarım.  Dediğimi de yaparım” dedi.

Çetin Bozkurt’u tanıyanlar bilir. Dediğini yapar mı? Yapar…

Şimdi AK Partili dostlar yine işi siyasete getirip AK Parti’yi savunma, CHP’li Belediye Başkanlarının hatalarını önümüze serme çabasına girecekler.

Lütfen elinizi vicdanınıza koyun…

Bir Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan’a bakın…

Bir de İlçe Belediye Başkanı Çetin Bozkurt’a bakın.

Biri; makamdan, partiden, reisten aldığı güçle vatandaşa külhan beyliği taslayıp, ezmeye kalkıyor.

Diğeri; Bu zor günlerde vatandaşı mağdur eden, fırsatçılık yapan esnafa kafa tutuyor.

***

Bize Yunus'un ifadesiyle 'Ete, kemiğe büründüm, Yunus diye göründüm' diyen anlayıştaki insanlar lazım.

Diyorum ya, hep birlikte Ömer'ler olmaya aday olmalıyız.

Hele hele bulunduğu makamın gücüne, imkanlarına güvenerek gönül kıran, insanları rencide eden, vatandaşa tepeden bakan kibir abidelerinin bu davada yeri olmaz.

Yolsuzluğu, haksızlığı, çalıp çırpmayı hiç saymıyorum bile. Bu tür vasıflardaki insanların kapımızdan içeri girmesi dahi bizim için züldür.

Kendi nefsinin peşine düşen, sadece kendi ajandasına, kariyerine hesabına odaklanan kişilerden dava adamı olmaz.

Gurur abidesi olanlardan dava adamı olmaz.

***

Diyen bir dünya lideri, bu sözleri ile Zonguldak Belediye Başkanı’nı anlatmıyor mu Allah aşkına?