Zonguldak

Yurtbay'dan bomba açıklamalar...

Yeni yapılacak hastane inşaatı israf



Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi Kulak Burun Boğaz hekimi Dr. Kemal Yurtbay 4.’cü kitabı “İsraf Bir insanlık Suçu”nu çıkardı.



İki yıldır inşaatı duran ve yeni yer arayışı içine girilen Kent Hastanesi inşaatının israf olduğunu anlatan Dr. Yurtbay, Zonguldak’ta doktor ve kent israfının ciddi boyutlara ulaştığını söyledi.



Sizi tanıyabilir miyiz?



Kemal Yurtbay: Zonguldak Çaycuma ilçesinin Velioğlu köyü doğumluyum. 1953 yılında. Halen Atatürk Devlet Hastanesi Kulak Burun Boğaz hekimi olarak çalışmaktayım. 40 Yıldır hekimlik yapıyorum.



Kitap yazmaya nasıl karar verdiniz?



Kemal Yurtbay: Kitap yazma merakım hep vardı. 60 Yaşından sonra yazmaya başladım. (Gülüyor) 3 Kitabım edebi nitelikte son kitabım ise “İSRAF” sosyal içerikli bir kitap oldu.



Neden İsraf?



Kemal Yurtbay: Çağımızın insanı tutumlu insanlardı. Harcarken, yerken, içerken tutumlu olmayı ilke edinmiş insanlardık biz. Okullarımızda da bu şekilde öğrendik. Eskiden ziyade, temiz giyinmeyi öğrettiler bize. Hala o tutumluluk bende kaldı. Hala lüzumsuz yanan bir lamba görsem kapatırım. Damlayan suyu kapatırım. Son zamanlarda kamuda, sağlıkta yapılan israf içler acısı.



İnşaatı yarım kalan Kent Hastanesini nasıl değerlendiriyorsunuz?



Kemal Yurtbay:  Bakanlık, Hastanemizin bahçesine yeni Kent Hastanesi yapılmasına karar verdi. Fakat bir şartla oradaki poliklinik binasının yıkılması şartı ile. Poliklinik binası yıkılırsa hastane için yeterli bir alan çıkıyordu. Bu karar benim çok içimi acıttı. Faal bir binayı sırf yenisi için yıkmak insanlığa ve vicdana sığmaz. Ama ne yazık ki ben kendi başıma çok uğraştım. Üç defa Vali beyin yanına çıktım. Binanın yıkılmaması gerektiğini savundum. Alternatif yerler gösterdik. Gösterdiğimiz yerleri kabul ettiler fakat yapılan araştırmalarda olumlu sonuçlar alamadık. Koca binamız yıkıldı. Ve müteahhidin zor duruma girmesi ile birlikte 2 yıldır inşaat durdu. Şu anda hastanenin başka bir yere yapılacağı söyleniyor. Çünkü buranın trafiğinin kaldırmayacağı söyleniyor. Zamanında burası için karar verenler, bu polikliniği yıkanlar acaba bu hesabı ödeyecekler mi? Bu tamamen kamu zararıdır. Kamuda yetim hakkı vardır. Büyüklerimiz bu işleri düzeltmiyorlar. Kendilerine cimriler fakat kamu malına karşıda çok müsrifler ne yazık ki…  Son kitabımın “İSRAF” olmasının nedeni de bu hastanede çok etkili oldu.



Peki, yeni hastane yeriyle ilgili yeni arayışlar var. Yeni hastane nereye yapılmalı?



Kemal Yurtbay: Aslında Zonguldak’ın yeni bir hastaneye ihtiyacı yok. Yeni hastane de israftır. Hatta Rüzgarlı’da bulunan Kadın doğum ve Çocuk hastanesi de israftır. Oraya hastane yapılmasın diye zamanında ben karşı çıktım. Ulaşılması en güç yerdir. Oraya hastane yapılmaz dedim. Bir hekim olarak bu karara inanamadım. Hakikaten orada çok hasta zaiyatı oldu. Çıkamadığı için, ulaşamadığı için. Kadınlar yolda doğum yaptı. Yolda öldüler. Ama hala bunları büyüklerimiz görmüyorlar.



Yeni yapılacak hastane inşaatı israf zaten. Buraya hastane yapmak için Polikliniğimizi yıktınız. Orada % 86 iş bitiyordu zaten. Görüntüleme, laboratuar vardı. Hasta orada işini bitirebiliyordu. Oradaki poliklinikler buraya taşındı. Sadece burada yapılan tadilatlarla yeni bir hastane yapılırdı zaten. Bu da ayrı bir israf. İsraflar diz boyu. Yeni hastane yapılırsa burada polikliniğimiz olmayacak.Oysa eski haliyle bu hastane Zonguldak’a yetiyordu. Çünkü nüfusumuz sürekli azalıyor. Tıp Fakültesi Hastanemizde var.



Yinede yapılacak. Sizce nereye yapılmalı?



Kemal Yurtbay: Kent hastanesi olduğu için kent içinde yapılması gerekiyormuş. Ben olsam Site’de bulunan Devlet Hastanesi’nin olduğu yere yapardım. Oranın arazisi çok büyük aslında. Öğretmenevi’de Hastane arazisi içindeydi. Cumhuriyetle yaşıt tarihi bir binaya bir sürü ek yapmışlar. Bir kere tarihi binaya ek yapılmaz. Onu zamanında kim yapmışsa çok büyük bir hata yapmış. Sit alanına giriyor. Artı bir de önüne cami yapmış. Orada caminin ne işi var. O da ayrı bir konu. Cami’ye karşı mısın? Hayır değilim. O cami boş. Zaten hastanenin içinde mescit var. O da din israfı. O da gösteri! Müslümanlık gösterisi yapıyorlar. Neyse, bence yeni hastane bu alana yapılmalıdır. Tarihi binayı ortaya çıkaracak şekilde yeni hastane o büyük araziye göre planlanabilir.



Kent hastanesi için de daha önce 69 Ambarlarını önermiştim.Zemin etüdleri yapıldı. Burası su yatağıdır, yapı yapılamaz diye rapor tutuldu. Peşine oraya Ağız diş Sağlığı Merkezi yapıldı. Demek ki yapılabiliyormuş. Ona bakarsanız Acılık’taki otoparkın altı sular altındaydı. Kazıklar çakılarak yaptılar. Ve taş gibi bir bina oldu. Keşke zamanında Kent hastanesi 69 Ambarlarına yapılsaydı. Bu kadar israf yapılmazdı. Hem zamandan, hem de maddi olarak bu kadar israf yapılmazdı.



 



Kamudaki israf diz boyu



Zonguldak en çok neyi israf ediyor?



Kemal Yurtbay: Zonguldak’ta en çok yeşil alanlar israf ediliyor. Neredeyse tüm yeşil alanları imara açtılar. Ne yazık ki imarı böyle yaptılar. Bırakın kent meydanını Zonguldak’ta gidecek yol dahi yok. Nüfusumuz azaldığı halde inşaatlar her gün artıyor. Trafik neredeyse 24 saat tıkalı vaziyette. Kent israfı yönünden havası da çok kötü Zonguldak’ın.  Hala Doğalgaza geçemedik. Termik Santrallerde havayı  feci şekilde kirletiyorlar. Sadece havayı değil, suyumuzu, toprağımızı kirletiyor. Halkımızın duyarlı olması gerekiyor kent israfı konusunda. Herkes istediği yere bina dikememesi gerekiyor. Meydanların korunması, yeşil alanların korunması gerekiyor. Kamuoyunda farkındalık yaratmak gerekiyor.



Kamuda israfı eleştirdiğiniz için tepki aldınız mı?



Kemal Yurtbay: Hiç tepki almadım. Alırsam da cevabını veririm zaten. Bence tepki almamamın nedeni; Kamu da o kadar büyük bir israf var ki, kimse bana bir şey diyemiyorum. Örneğin yarım kalan hastane inşaatı… Kime sorsanız bunun bir israf olduğunu söyler. Hastanede yaşanan israf zaten diz boyu. Maalesef Tomografi ve  MR’ların % 80’i boşuna çekiliyor. Ve bunu ispatlayabilirim de. Yapılan tahlillerin % 80’i boşuna yapılıyor. Bunu ispatlayabilirim. Yazılan ilaçlar ve antibiyotikler boşuna yazılıyor. Bunu da ispatlayabilirim. Benim reçetemde bir veya iki tane ilaç vardır. Ama bazı arkadaşlarımız bir nezlede bile 6-7 kalem ilaç yazıyorlar. İçerisinde muhakkak antibiyotik oluyor. Gereksiz. Dünyada antibiyotik tüketiminde birinciyiz.



Bu kadar antibiyotik, ilaç yazılması, Tomografi, Emar istenmesindeki amaç nedir ?



Kemal Yurtbay: Hastayı tatmin etmek için yazıyorlar. Bir de hekimler maalesef tanıda emin olmadığı için bunları yazıyorlar. Ben bunları yazayım da hasta benden bilmesin havasında…



Halbuki hastaya tam tanısını koyanlar ne istediğini ve hastaya hangi ilacı yazacağını bilir. Ne kadar az ilaç yazıyorsa bir hekim o kadar iyi hekim demektir. Az ilaç yazıyorsa kendine güveniyor. Çok ilaç yazıyorsa kendine güvenmiyor demektir.



Mali açıdan da Milyarlarca dolar bizim kaybımız oluyor. Hepsinin hammaddesi dışarıdan geliyor. Hele antibiyotik israfı insanlık suçudur resmen. Çünkü boşuna yazılan antibiyotikler dirençi artırıyor. Hastanın bağırsak florasını bozuyor. Bir de mali acıdan da milyarlarca dolar Türkiye’nin döviz kaybına neden oluyor.



 



Yapılan işlerin bence % 80’i kanun dışı



Zonguldak’ın bir fotoğrafını çekseniz, tespitleriniz ne olur?



Kemal Yurtbay: Zonguldak kömürle var olan bir şehir. Bu yüzden tüm ormanları kesip, dağlara, kayalara binaları koymuşlar. Bir şehir yaratmışlar ama ne yazık ki şehir meydana getirirken, yol, meydan düşünmemişler. Hala daha da düşünmüyorlar. Şu anda kaldırım bile yok. Direk yolun üzerine binaları yapıyorlar. Ve buna imar izni alıyorlar. Nasıl alıyorlar anlamış değilim. Şikayet de etmiyor halkımız. Eğer şikayet olsa o binalar yıktırılır. Ama herkes korkuyor kendinden, hükümetten, komşusundan korkuyor. Başım belaya girmesin diye düşünüyor.



Bence Avrupa’dan tek farkımız bu. Avrupa’da yanlış bir şey yaptığınız da vatandaş şikayet ediyor. Müdahale ediyor ya da şikayetçi oluyor. Biz şikayetçi olmadığımız müddetçe rant her şeyin önüne geçiyor Türkiye’de… Ya adam rüşvetini veriyor, ya siyasi yönden güçlü bir adamdır. Zonguldak da yapılan işlerin bence % 80’i kanun dışı. İddia edebilirim. Yeni yapılan yapılarda dahil. Yani orman kesiliyor. Bina yapıyorlar. Bakanlık da buna hiçbir şey demiyor. Maalesef bu kentin sahibi yok.



Filyos Projesi mesela… Eğer oraya sanayi alanları yapılırsa. Orada harika bir doğa var, tam bir turizm merkezi olacak yer. Turizm şehrinde sanayinin ne işi var? Zonguldak’ta ciddi manada kent israfı var. Hala daha da sürüyor.



Zonguldak depo, ilçelerde Doktor yok!



Doktor israfımız da var mı?



Kemal Yurtbay:  Doktor israfı var. Zonguldak’ta doktor enflasyonu var. Fakat ilçelerde doktor yok!  Devrek’e büyük bir hastane yapıldı. Fakat içinde doktor yok. Bu dengeyi sağlayamıyorlar. Burası depo haline geldi. Eşi TIP Fakültesinde çalışıyor, kendisi de eş durumundan buraya geliyor. Burada fazlası var. Bu dağılımı yapabilseler burası o kadar sıkışmaz, çevreden de o kadar hasta buraya gelmek zorunda kalmaz.  Bütün Zonguldak şimdi buraya akıyor. Çaycuma, Devrek, Gökçebey hep burada. Neden? Doktor yok!...



Siyaset düşünüyor musunuz?



Kemal Yurtbay: Şu anda düşünmüyorum. Ama çok da teklif geldi. Düşünmüyorum. Şu an yaptığım işin daha yararlı olduğunu düşünüyorum. Çünkü çok siyasetçi var memlekette. Herkes kendi işini yapsın. Siyaset ne için yapılır? Memlekete hizmet için yapılır. Ama çoğunluk başka emellerle siyasete atılıyor. Bir de şu var; Türkiye’de siyaset ne yazık ki zenginlerin işi. Muhtar olmak için bile ortalamanın üzerinde gelirin olması gerekiyor. Seçim kampanyaları ortada. Su gibi para harcanıyor. Bu kadar para harcayan insan ne yapıyor? Sonra bunu çıkarmak için her türlü şeyi yapmak zorunda kalıyor.



 



İmar izni kaldırılsın, artık yeter!



Zonguldak’la ilgili bir öneriniz var?



Kemal Yurtbay: Her şeyden önce tamamen doğalgazın gelmesini istiyoruz. Çünkü hava kirliliği hat safhaya ulaştı. Önce kamu binalarına doğalgazın gelmesi gerekiyordu. Biz hastaneyi halen kömürle ısıtıyoruz. 12 ay boyunca kömür yakıyoruz. Bir an önce kamu binalarında doğalgaz gelmesi gerektiğini düşüyorum. Yeni inşaat yapılmaması gerekiyor. Artık yeter. Yeşil alanlar biraz kalsın. İmar izni tamamen kaldırılması gerekiyor. Çok katlı binaların yapılmaması gerekiyor. Bunlarda hava sirkülasyonunu bozuyor, trafiği etkiliyor. Kenti yaymaları gerekiyor. Bir de bu kadar aracın trafiğe çıkmaması gerekiyor. Toplu ulaşımın sağlanması gerekiyor. Raylı sistem olabilir. Ama tabi ki Zonguldak için çok geç kalınmıştır, yapılacak fazla bir şey yok.  Zaten Zonguldak’ın sanayiside yok. Kömürde zaten bitiyor. Zonguldak’ın il merkezinin bir an önce Çaycuma’ya taşınmasını tavsiye ederim.



Çaycuma’ya mı, Bakacakkadı’ya mı?



Kemal Yurtbay: Çaycuma civarlarına. Hakikaten Çaycuma Türkiye çapında bir kent olmaya aday. Çünkü orada arazisi var, ulaşımı var.  Deniz, hava, tren ve karayolu ulaşımına sahip.  Ve düz bir alan. Bütün dünyadaki metropollerden nehir geçiyor. O da şehrin değerini artırır.



Bir de, Zonguldak’ın giriş-çıkış yolları hala yapılamadı. O kadar kötü bir coğrafyası var ki, girişi var, çıkışı yok. Coğrafyası kötü, hizmette kötü.  Zamanında bu kente imar girmemiş. Hala daha yok. İsteyen istediği yere ev yapıyor.



40 Yıllık meslek hayatınızda unutamadığınız bir anınız var mı?



Kemal Yurtbay: Aslında çok var. Sadece bu anıları bir kitapta topladım. Fakat en ilginç bulduklarımdan bir tanesini anlatayım. Sabah saatlerinde orta yaşlı bir bayan geldi polikliniğe. Birde öğlen servisteki odama geldi. Kadın meğerse bir ay önce maden mühendisi olan kocasını  beyin kanamasından kaybetmiş. Ama önce Devlet hastanesine getiriyor eşini. Orada beyin cerrahı olmadığı için sigorta hastanesine gidiyor. Ama kadının iddiası şu; Nakil olurken kocam yatarak gitti, eğer oturarak gitseydi ölmezdi. Ondan şikayetçi. Birde kocamı çok seviyorum. Param da var. Kocamı mezardan çıkarıp tedavi edebilir miyiz? diye sordu bana. Dondum kaldım.



Son söz…



Halkımızın israf konusunda duyarlı olmasını bekliyorum. Zaten bu konuda farkındalık yaratmak için kitabı yazdım.