Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda bazı kazalı işçilerin Tokat ve Konya’’da bulunan hastanelerden yüksek oranlı sakatlık raporu alarak TTK ve sigorta şirketleri üzerinden vurgun yapıldığı iddiaları ile ilgili Amelebirliği Yönetim Kurulu Üyesi Adem Aydeniz noter aracılığıyla cevap hakkını kullandı.

İşte Adem Aydeniz’in noter aracılığı ile gönderdiği cevap hakkı;

18.03.2022 tarihinde tempogazetesi.com sitesi adresinde yayınlamış olduğunuz “Skandal-Büyük vurgun” başlığı tamamıyla gerçek dışı, karalayacı ve hedef gösterici mahiyettedir. Gerek çalıştığım kurum olan Türkiye Taşkömürü Kurumu çalışanları gerek atif görev yaptığım Amelebirliği Yönetimi ve çalışanları gerekse Başkanlığını yaptığım dernek üyelerinin ve destekçilerinin saygınlığını ağır bir şekilde sarsmakta ve itibarsızlaştırmakta, ağır ithamlar iddia edilerek kamuoyuna yalan ve yanlış bilgi verilmektedir.

Basın özgürlüğü bir yönüyle halkı ilgilendiren haber ve görüşleri iletme özgürlüğü ise de diğer yönüyle halkın bu bilgi ve görüşleri alma hakkıdır. Ancak söz konusu yazı bakımından basın özgürlüğünden yahut haber alma hakkından bahsetmek mümkün değildir. Çünkü ne yazık ki bu yazı, gerçek dışıdır ve kamuoyunun yararına yahut bilgisine konu teşkil edebilecek nitelikte değildir. Temelden yoksun, ispata muhtaç ve muğlak ifadelerle kamoyunun yanıltma ve şahsımın itibarını ağır bir şekilde sarsma amacı gütmektedir.

Söz konusu yazıda özetle, “Türkiye töş kömürü kurumunda iş kazası geçiren işçilere Konya ve Tokat ilerinden bir hastaneden sakatlık raporu alındığı, hatta bu raporun gerçeği yansıtmayacak şekilde % 30-% 40 oranında daha fazla maluliyet içerir şekilde düzenlenmesi sağlanarak, dolandırıcılık yapıldığı ve bu şekilde de hem Türkiye Taş kömürü kurumundan hem de sigorta şirketlerinden tazminat alınmak sureti ile Suç işlendiği vurgun yapıldığı iddia edilmiştir. Yukarıda özetlenen olayı, bir uç şebekesi aracılığı ile yaptığım, yaptırdığım ve hatta olayın içerisinde bazı avukatlarında bulunduğu, kazalı işçileri notere yönlendirerek vekaletname düzenlenmesini sağladığım da iddia edilmiştir.

Yapılan bu asılsız haberde geçen iddialar, aşağıda ayrıntılı bahsedeceğim üzere, gerçeklik payı olmayan yalan ifadeler içermektedir. Şöyle ki;

Maden çalışanları zorunlu ferdi kaza sigortası 5684 sayılı sigortacılık kanunun 13. Maddesi kapsamında Bakanlar Kurulu’nun 2015/7249 sayılı kararı ile kararlaştırılmış olup, 6 Şubat 2015 tarihli ve 29259 sayılı resmi gazetede yayınlanmıştır. Buna göre yer altı ve yer üstü kömür madenciliği, kömürden gayrı yer altı madenciliği faaliyetlerinde bulunan gerçek ve tüzel kişiler söz konusu faaliyetlerin icrası esnasında meydana gelebilecek kazalar sonucu tesislerinde istihdam ettikleri, üretim ve üretim hazırlığı faaliyetlerinde bulunan personeli için sigorta poliçesi yaptırmak zorundadırlar. İlgili emredici yasa hükmü uyarınca Türkiye Taşkömürü Kurumu da belirli dönemlerde açık ihale ile hizmet alımı yaparak, farklı sigorta şirketlerine yer altı çalışanlarını sigortalattırmaktadır. Yer altı maden işçilerinin herhangi bir şekilde kaza geçirmeleri durumunda oluşabilecek zararlarının iş bu sigorta şirketleri tarafından karşılanması amaçlanmaktadır. Tamamen işçi lehine yapılmış yasal bir düzenlemedir.

Ben Adem Aydeniz olarak TTK Kurumund çalıştığım gibi Amelebirliği Gelik Merkez Yönetim Kurulu Üyesiyim. Aynı zamanda Bartın İli Yardımlaşma derneğinin de Başkanım. Çalıştığım ve görev yaptığım kurum içerisinde işçi sorunları ile birebir ilgilenmekteyim. Görevim gereği, iş kazası geçirmiş olan yer altı maden işçileri, yasal hakları doğrultusunda sigorta şirketinden talep edebilecekleri tazminat hakları olduğu hususunda tarafımdan bilgilendirilmişlerdir. Yasaya aykırı hiçbir işlem yapılmadığı gibi haberde iddia edildiği şekilde Türkiye Taş Kömürü Kurumunu zarara uğratacak nitelikte bir yönlendirme de söz konusu değildir.

Aksine iş kazası geçiren işçilerin uğradıkları maddi zararlarının, Türkiye Taşkömürü Kurumundan önce, sigorta şirketlerinden karşılanması amaçlanmaktadır ki, ilgili sigorta şirketlerine Türkiye Taşkömürü Kurumu tarafından her işçi için  ayrı ayrı prim ödemekte, işçiler tarafından iş bu sigorta şirketlerine başvurulmadığı taktirde de Türkiye Taşkömürü kurumunun işçiler adına ödediği sigorta primlerinin karşılığı alınamamakta, kurum asıl bu şekilde zarara uğratılmaktadır.

Benimde içinde bulunduğum iddia edilen habere konu şebeke tarafından kazalı işçiler için 2. Kez rapor alınarak dolandırıcılık yapıldığı iddia edilmiş ise de hiçbir işçi hiçbir sağlık kurumuna sevk edilmemiş, hiçbir surette sakatlık raporu da düzenlettirilmemiş ve alınmamıştır.

Ayrıca haberin “Sahte Rapor veren doktorlar bulunsun” başlıklı ikinci kısmı da tamamen kamuoyunu yanıltmaya yönelik olup, yukarıda hakkımda yapılan haber ile bağlantısı varmış gibi gösterilerek, TTKda 335 işçiye 1635 sahte sağlık raporu verilerek 835 bin lira devlet zararı oluştuğu ve bunun ayrıntıları yazılmak sureti ile benimle ilişkiliymiş gibi aksettirilmiştir. Haberin kasıtlı, tarafımı karalamaya yönelik, kamuoyunda itibarımı zedeleme amaçlı yapıldığı aşikardır.

Yukarıda ayrıntısı ile anlattığım üzere, yapılan tüm bilgilendirmeler işçi haklarını korumaya yönelik olup görevim gereğidir. Yapılan bu bilgilendirme sebebiyle hiçbir maddi menfaat elde etmediğim gibi böyle bir kastım da olmamıştır, olamaz. Aksinin ispatida mümkün değildir. Şahsımı karlayan hedef gösteren suçlamalarla itham etmek hukuken etik olarak kabul edilemez. Böylesi bir yayın, halkı objektif ve gerçekleri yansıtacak biçimde aydınlatmak bir yana dursun ancak ve ancak halkı ve işçi arkadaşlarımı şahsıma karşı kin ve nefrete teşvik maksatlıdır. Bu yanlışın derhal düzeltilmesi gerekliliği ortadadır.

Olay neydi?

Büyük vurgun

Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda kazalı işçilere ekstra sakatlık raporunu Konya ve Tokat illerinde bir hastaneden alan şebeke hem kurumu, hem de sigorta şirketlerini dolandırırken, şebekenin içinde bazı Avukatların ve Amelebirliği Yönetiminde bulunan bir hemşehri dernek başkanının olduğu iddiası gündeme bomba gibi düştü…

İddiaya göre; Amelebirliği Yönetiminde bulunan bir hemşehri derneğinin başkanı Adem Aydeniz, başta Karadon olmak üzere diğer Müessese Müdürlüğü’nde bulunan işçileri 8 veyahut 10’lı gruplar halinde Zonguldak ve Karabük’te bulunan bazı Avukatlara vekalet vermek amacıyla toplu olarak Noter’lere götürerek vekalet verdiriyor.

Avukatlara vekalet veren kazalı işçiler, iş kazası raporlarındaki sakatlık oranını artırmak amacıyla Tokat ve Konya’da bulunan devletin hastanelerine yönlendirerek yüksek oranda sakatlık raporu alıyor.

Yüksek oranda sakatlık raporu alan işçiler tekrar mahkemelerde dava açarak Türkiye Taşkömürü Kurumu’ndan ve Sigorta şirketlerinden sahte raporlarla tazminat alıyor.

Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi ve ZBEÜ Tıp Fakültesi’nin % 5- % 10 kaza raporu verdiği kazalı işçilere bahse konu şebeke tarafından % 30-% 40 oranında ikinci kez rapor alınarak yapılan dolandırıcılığın Zonguldak Emniyet Müdürlüğü tarafından takibe aldığı da iddialar arasında yer aldı.

Sahte rapor veren Doktorlar bulunsun…

Diğer taraftan, TTK’da 335 işçiye 1635 sahte sağlık raporu verilerek 835 Bin TL devlet zararı oluştuğu iddialarının ardından il genelinde özellikle bazı doktorların verdiği istirahat raporlarının devlete yükü yaklaşık olarak 110 Milyon TL olduğu iddia edilmişti.

Memur ve Bağkur’lu çalışanlar hariç yaklaşık 105 bin SSK’lı çalışanının olduğu Zonguldak’ta 2021 yılında yaklaşık 77 kişinin 86 bin kez istirahat raporu aldığı bununda devlete 110 Milyon TL maliyet bindirdiği diğer taraftan iş gücü kaybının çok ciddi oranlarda düştüğü iddia edilmişti.

Binlerce sahte raporun verildiği ve Devlete 110 Milyon TL yük getiren istirahat raporlarını Zonguldak’ta özellikle bazı doktorların verdiği, rapor veren doktorların yıllık izne ayrıldıkları dönemde rapor sayılarında yaklaşık % 60 oranında düşüş yaşandığı ve sahte rapor veren doktorların belli bir ücret karşılığı rapor verdikleri öne sürülmüştü.

Zonguldak’ta TTK işçileri ve özel sektörde çalışan SSK’lı çalışanlara verilen sahte raporlarla meydana gelen mali külfet ve iş gücü kaybının ciddi boyutlara geldiği iddia edilirken, yetkililerin sahte rapor veren doktorları da tespit ederek gerekli yasal cezaların verilmesi bekleniyor.

Editör: TE Bilisim