AK Parti İl binasında, İl Yönetim Kurulu Üyeleri Erdal Mercimek, Ahmet Yılmaz ve İl Genel Meclis Üyesi Abdullah Karagüzel ile birlikte hakkında çıkan iddialara yanıt veren Başkan Mustafa Çağlayan yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi;

Kıymetli hemşehrilerim; geçtiğimiz 2023 yılında Erdal Mercimek il başkanlığımıza baktı. İşlerin yoğunluğu sebebiyle ve çok daha etkin ve zamanını kullanabilecek, hakkını verebilecek şekilde yapacak bir karakterde olduğu için genel merkezimiz tarafından bu görev bizlere tevdi edildi. İlk önce buradan başladı. Ne olduysa ondan sonra oldu. Bizim hakkımızda o günden bugüne kadar türlü iftira ve karalamalar yapıldı. Hatta ve hatta Erdal Başkanımıza il başkanlığını engelleyici kumpaslar kuruldu. Hem partimizde hem şehrimize hizmet etmek için bir aradayız. İftiraya uğrayan, hakarete uğrayan, şantaja uğrayan kişiyle aynı masada olmamız mümkün mü? Değil. Daha sonrasında bizim şahsımızın çok lüks villalar satın aldığı iddia edildi. Bu da bambaşka bir şey çünkü; evini aldığım kişi yanımızda, Ahmet Yılmaz. Ahmet Yılmaz abiyle de hem yönetimde, hem geçmişten bu zamana kadar sıkı dostlukları olan abi kardeş ilişkisi olan bir kişiyiz. 

Geçmişten günümüze ailemizle ticaret yapıyoruz

 Bu iddiaların nedenini, bu iddiaların sebebini bizler biliyoruz. Sizler de bilin ki bu iddiaları ortaya atanlar bize iftira atanlar, yalan ve karalama kampanyası yapanlar, bizim hiç kimseyle aramızı açamaz, hiç kimseyle kavga etmemize sebep olamazlar. Kıymetli arkadaşlarım, değerli hemşerilerim;  işi gücü olmayan diye benden bahsediliyor. Bizim bir işimiz elhamdülillah var. Geçmişten bugüne ailemizle birlikte ticaret yapıyoruz. Yaptığımız ticaret gereği sertifikalı olmamız gerekiyor. Yani eğitimini alıp, sınavına girip sınavından başarılı olup, belge almamızı gerektiren bir işimiz var. Medikal sektörü. Biz de bu noktada eğitimi aldık, sınava girdik, sınavda başarılı olduk, sertifikalarını aldık ve bu şekilde çalışmaya da devam ediyoruz. Kendi ailemizden bizlere miras kalan varlıklarımız var. 

Bizler yol arkadaşı olduğumuz gibi aynı zamanda sıkı dostlarız…

Hiç kimsenin ekmeğinde gözümüz yok, parasında gözümüz yok. Herkes geçmişten bugüne kadar tırnaklarıyla çalışarak bir yerlere gelmiştir. Bizim arkadaşlarımız her zaman böyledir. Yalnız şunu belirtmekte fayda var. Bizler yol arkadaşı olduğumuz gibi aynı zamanda sıkı dostlarız. Kendi arkadaşlarını kendi yakınlarını, kendi tanıdıklarını menfaat için kullanmaya çalışanlar bu dostlukları anlamazlar. Anlamalarını da zaten bizler beklemiyoruz. Şunun altını çizmekte fayda görüyorum. Kıymetli hemşehrilerim; Bize atmaya çalışılan iftiralara milletimiz asla ve asla inanmıyor. Yalnız iftira atmaya devam edenler için söylüyorum; bizler bu konuların çözümünü hukukta görüyoruz. En son yapılan eylemden bir gün öncesinde öylesine ağır bir yazı yazıldı ki hakkımızda. Devleti soymaktan, devleti soyarak zenginleşmekten bahsettiler. Şöylece ifade edelim ki bununla ilgili de hukuki süreci başlattık ve devam ediyor. Elmas TV'nin genel müdürü müdür, sahibi midir bilmiyorum. Bunları yapan Akın isimli kişi. Ben bununla ilgili hukuki süreci başlattım kıymetli hemşerilerim. Hukuki süreç başlamışken bu konular hakkında bizler bir daha konuşmayacağız. Çünkü; hukuka inanan kişileriz. Başka taraflarda bu işleri çözme niyeti olan kişiler değiliz. Ne kadar iftira atarsanız atın. Bizler görevimizin başındayız. Görevimizi en layıkıyla yapmaya çalışıyoruz. Birlikte görev yapıyoruz ve birlikte görev yapmaya da devam edeceğiz.”

Tahsin Erdem, Asma ve İncivez'de incelemelerde bulundu... Tahsin Erdem, Asma ve İncivez'de incelemelerde bulundu...

Çağlayan, Villa tartışmalarına da açıklık getirdi…

Evle ilgili konuya gelince; ben uzun yıllardır bir sitede oturuyorum. Buradan taşınmaya karar verdik ve evimizi satılığa çıkardık. Öncelikle bir sosyal medya platformundan kendi ismimizle 2023 Mart ayı gibi evi satışa çıkardık. Taşınmaya karar vermiştik. Birkaç yerden evle ilgili anlaşma yaptık. Ancak evi sattığımda ücretini ödeyebileceğimi ifade etmiştim. Bunu kabul edenler oldu, süre tanıyanlar oldu. Daha sonra süre tanıyan bir vatandaş bana süre tanıyamayacağını ve kendisinin de bir ev alacağını söyledi. Bu konuşmaya Ahmet Yılmaz abi de şahitlik etti. Yanındayken oldu. Ahmet abi de bana dedi ki “Ben İstanbul'a gidiyorum. Eğer evimi beğenirsen bu evi sana vereyim. Evi sattığında parasını ödersin” dedi. Evin konusu tamamen bu. Yani öyle bir yere getiriyorlar ki konuyu; sanki evi aldığımız kişiye biz bir menfaat sağlayacakmışız gibi. Benim arkadaşlarım, abilerim, yol yürüdüğüm kişiler dürüst ticaret yapan insanlar. Etraflarınca dürüst tanınan, dürüst bilinen ve dürüstlüğüne bir toplumun şahitlik ettiği insanlar. Bu arkadaşların anlamadığı bu. Onların ilişkileri tamamen menfaat üzerine kurulu. Bizde böyle bir durum söz konusu değil. Evle ilgili konu da tamamen budur.”

Editör: Haber Merkezi