Çaycuma Belediyesinin 3194 Sayılı İmar Kanunu’nun 18.maddesi doğrultusunda yaptığı uygulamalar sonrasında hak sahibi olan vatandaşlara tapuları törenle dağıtıldı. Törende konuşan Başkan Kantarcı, “TOKİ konutlarından daha ucuz konut yapılacak. Bunu iddia ediyorum, bunu yazın bir yere. Ve gerekirse de bu konuda belediye öncülük yapacak. Ama ben şunu söylüyorum. Çaycuma’da rant devri bitti” dedi

Çaycuma Belediyesi Yeşiltepe ve Çay Mahallesinde İmar Kanunun 18. maddesi ve ilgili yönetmelikler çerçevesinde Yenimahalle, Yeşiltepe ve Çay Mahallesi’nde yaptığı imar uygulaması sonucunda hak sahibi olan vatandaşlar tapularını aldı.  Yenimahalle’de 298, Çay ve Yeşiltepe Mahallerinde ise 735 vatandaşa tapuları dağıtıldı. Törende bir konuşma yapan Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, “Bugün Çaycuma için tarihi bir gün. Birincisi 74 yıl önce ilçe olan Çaycuma, 1944 yılının 20 Temmuz’unda aynı zamanda yeniden belediyeye kavuşmuş. Neden yeniden diyorum; yaptığımız araştırmalarda, Çaycuma Belediyesi tarihinin 1889 yılına kadar gittiğini gördük. Türkiye Cumhuriyeti kurulmadan önce de Çaycuma bir belediyeye sahipti. Ve Çaycuma’da insanlar huzur içinde, barış içinde yaşıyordu ve şu anda aramızda olmayan Ermeni ve Rum vatandaşlarımız da vardı. Hatta bunların içinden de meclis üyeleri vardı. Osmanlı döneminde, 1911 yılında, maden havzasını korumak amacıyla Havza-i Fahmiyye Kanunu ve buna dayalı olarak Teskere-i Samiye çıkarıldı. Bu Kastamonu Azdavay’a kadar olan bir bölgede tapu edinilmesinin yasaklandığı anlamına geliyordu. Bu bölgemizde çok büyük sorunlara sebep oldu. İnsanlar oturdukları yerlerin, evlerinin, köylerinin, topraklarının, tarlalarının sahibi olamadılar. Mülkiyetlerini kanıtlamak için geçmişte kadastro geçerken 1911 öncesine dayandırmak zorunda kaldılar, o sayede tapu alabildiler. Dolayısıyla sağ olup olmadıkları bir yana hiç bilmedikleri birçok insanla da müşterek olmak zorunda kaldılar. Tasarruf ettikleri, oturdukları veya sahip oldukları yerleri kullanamaz hale geldiler ve kullanamadılar. Halen bugüne kadar bunu kullanmaya muvaffak değiller” dedi.

KARŞINIZA ALNIM AÇIK OLARAK ÇIKIYORUM

Eğitimi ve askerliğimi tamamladıktan sonra 1980 yılında Çaycuma’ya geldiğini Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası’nda görev yaptığını bildiren Başkan Kantarcı, sözlerini, “Bunları anlatıyorum, çünkü bu yaptığımız iş nedir, bunun bilinmesi lazım. Bir takım laflar duyuluyor, işte 18 şudur-budur. Bunları kolayca anlaşılacak şekilde izahı lazım. Tapularını dağıtacağımız bu bölge uzun yıllar Çaycuma halkının kandırıldığı, 1100 yataklı hastane yapılacak diye rezerve edildiği bir alan. 1100 yataklı hastane düşünebiliyor musunuz? Meslek Hastalıkları Hastanesi. Siyasetçiler her seçimde geldi Çaycuma insanına yalan söyledi. Ve bu insanlar kendi yerlerini kullanamadı. Daha sonra 1994 yılında ilk defa Çaycuma’da 18 denen sözcük kullanılarak hastanemizin yerini elde ettik. Fakat o dönemde aslında bu sorun çok kolay da çözülebilirken, devrin yöneticileri bu işe girmediler. ‘Bize ne’ dediler, ‘milletin yerini biz mi böleceğiz? Bize ne?’ Ve o zamandan bu tarafa defalarca uygulama yapıldı. Bu uygulamalar netice vermedi. 10’ar yıllık periyotlarla yapılan bu uygulamalarda sonuç alınamadı. Biz 2014 yılının nisan ayında göreve geldik. Ben belediye başkanı olmak için gelmedim. Ben Çaycuma’nın yıllardır bu çözülemeyen kronik sorunlarının ağır ameliyatlarını yapmaya geldim. Ve çok şükür bugün huzurunuza bu ameliyatları başarıyla yapan ve Çaycuma’yı sağlıklı bir bünyeye kavuşturan bir vatandaşınız, bir arkadaşınız, bir hemşeriniz olarak, bir mühendis olarak, bir belediye başkanı olarak karşınıza alnım açık çıkmış bulunuyorum” diyerek sürdürdü.

KULLANILAMAYAN YER PARA ETMEZ

 Mal edinme hakkının anayasadan kaynaklanan bir hak olduğunu ve tasarruf edebilmesi, kullanabilmesi gerektiğini söyleyen Kantarcı, “Kullanılmayan mal orada dursa ne olur. Alınamayan, satılamayan, inşa edilemeyen, üzerine bir şey yapılamayan, ekilemeyen bir yer ne işe yarar?

Çaycuma’nın her yerinde ama belediyenin imkânlarının el verdiği her yerde ve dışarıdan destek veren arkadaşlarımız var, haritacılarımız var, birçok insan bu uygulamaya destek verdi. Ben başlangıçta onlara teşekkür ediyorum. Yıllardır bu işlere emek veren insanlar var. Onlara da bir teşekkür borçluyuz.  2 bin dönümün üzerindeki alanın şu anda tapudaki kadastro parselleriyle imardaki parseller üst üste oturmuş vaziyette. O biçimsiz tarlalar, şekilsiz parseller tamamen şimdi üst üste oturmuş durumda. Bundan sonra haksızlık olmayacak Çaycuma’da. Belediyenin başına gelenler imar planı tadilatı yapıyorlardı, kendi yerlerine bonfile gibi etrafını yolla çeviriyorlardı, sesi sedası çıkmayan gariban insanların yerinin ortasından da yolları, parkları geçiriyorlardı ve en büyük adaletsizliği yapıyor, kul hakkı yiyorlardı. 18 şudur:  Uygulanan bir bölgedeki bütün tapular, sınırlar yok edilir. Alan, kocaman tek bir tapu gibiymiş gibi çevrilir. Sonra yoldu, yeşil alandı, kamuya ait yerlerdi. Ki, bu da kesinlikle yüzde 40’ı geçemez. Yerin yüzde 40’nı geçmemek üzere imar planı uygulanır. Ve herkesi de mümkün mertebe kendi yerinden olabilecek şekilde düzgün imar parselleri verilir. Belki bin metrekare yer 600 metre kare yere iner ama metrekaresi azalan yerin değeri misli misli artar. Neden misli misli artıyor; bir defa düzgün bir imar parseli oluyor, kullanılabilir bir hale geliyor. İkincisi kullanılmayan yer para etmez. Kullanılmayan yere kimse para vermez. Diğeri ne? Öyle güzel bir imar planı yaptık ki, Çaycuma’da şuanda yeni yapacağımız alanlarda o kadar güzel mahalleler ortaya çıkacak ki; yeşil alanlarıyla, otoparklarıyla, bulvarlarıyla ve sosyal donatılarla, kamu alanlarıyla çok güzel alanlar ortaya çıkacak. Biz yeni bir modern şehrin temelini attık onun için önemli bugün. Bu işler kolay değil” dedi.

18 UYGULAMASI BU DÜNYADAKİ İLAHİ ADALETTİR

Tapu almak için bekleyen vatandaşların arakasında bir grup insanın ellerine tutuşturulan tek tip dövizleri kaldıran gruba seslenen Kantarcı, “Arkadaşlarımız var orada dönüp bakın, ‘18 uygulaması rant uygulaması’ demiş. 18 uygulaması bu dünyadaki ilahi adalettir. Bu dünyanın adaletidir 18. Bir tanesi demiş ki, ‘Yerleriniz talan edildi’. Doğru. Bugüne kadar talan edilmişti. Artık edilmeyecek. Yeriniz artık talan edilmeyecek. Bakın, ablamız da ‘Yandaşlara peşkeş uygulamasına hayır’ demiş. Evet, hayır. Yandaşlara peşkeş uygulamasına kesinlikle hayır.  Çaycuma Belediyesinde yandaş yoktur. Varsın gelsin çıksın, ‘şu yandaştır’ desin, burada gelsin konuşsun.  Mikrofona gelsin buyursun. Başka, rant varmış. Şimdi şöyle; yer sahipleri, hissedarlar, artık yerlerini kullanabilecekler. Para sahibi olabilecekler, ev sahibi olabilecekler. Yer sahipleri yerlerine kavuşuyor bugün. Şu anda Çaycuma yeni mahallelere kavuşuyor. Çaycuma’nın 40 yılı, 50 yılı artık güvence altında. Yıllardır konuşuyoruz. Filyos Projesi diyoruz, liman diyoruz, endüstri bölgesi diyoruz. Organize Sanayi Bölgemiz var. Şu anda doluluk oranı neredeyse yüzde yüze ulaştı. Çaycuma gelişiyor, büyüyor. Çaycuma,  bölgenin yıldızı. Ve Çaycuma bölgenin yıldızı olmaya hak edecek belediyecilik uygulamalarına sahip şu anda. Çaycuma’nın geleceği garanti.  Çaycuma gecekondu semti olmayacak. Çaycuma sağlıksız kentleşmeye maruz kalmayacak. Çaycuma’nın başına benden sonra gelenler Çaycuma’yı talan edemeyecek” diyerek sözlerini sürdürdü.

ÇAYCUMA’DA YAPILACAK İŞ BİTMEZ

Çaycuma Belediyesinin nehir kenarında yaptığı uygulamalara da değinen Başkan Kantarcı, “Bakın Çaydeğirmeni’ne gidi, nehirden kazanılan yerler  imara açıldı, evler yapıldı. Biz ne yaptık. Tek bir çivi çakmadık, çaktırmadık. Biz de oraları rant alanı yapabilirdik. O ırmaktan kazanılan yerlere biz de imara açar, konut yapabilirdik. Hayır, koruduk. Oralar Çaycuma’nın değil bölgenin akciğeri. Oralarda çok güzel yaşam alanları yapıyoruz. Tıpkı söz verdiğimiz gibi. 4’üncü seneyi devirdik, 5’inci senenin içindeyiz. Size ne söz verdiysem yaptım. Söz vermediklerimi de yaptım. Ama Çaycuma çok şeye layık. Çaycuma’da yapılacak iş bitmez. Hele hele bundan sonra Çaycuma’nın hizmetine aday olacaklara söylüyorum;  Çaycuma’da her iş bitti, yapıldı, Bülent Kantarcı yaptı, bitirdi, sakın ha aklınızdan böyle bir şey geçmesin. 60 bin nüfuslu yeni bir şehir geliyor. 27 bin nüfusun üzerine 60 bin nüfuslu yeni bir şehir bugünkü bu dağıtacağımız tapularla geliyor. Ben iddia ediyorum Çaycuma’da konut fiyatları düşecek.  Neden? Konut neye bağlı? Arsaya. Müteahhit 3 tane daireden bir tanesini yer sahibine veriyor. O zaman ne oluyor? Bir dairenin fiyatı diğer satılacak iki daireye ekleniyor. Yani bir daire alan 1,5 daire parası ödüyor. Şimdi arsa pay fiyatları düşecek. Yüzde 30’dan yüzde 20’ye, 15’lere düşecek. Düşsün. Zararı yok. Niye. Arsayı zaten kullanamıyordun. Kullanamadığın tarlayı şimdi imar parseli yapsan gelecek müteahhit diyecek ki ben sana 3 tane daire veriyorum, al sana şu parayı veriyorum. Ve buralar şantiye olacak. Eğer Türkiye bir mali krize girmezse Çaycuma önümüzdeki dönemde Çaycuma’nın her tarafı şantiye olacak”  dedi.

TOKİ KONUTLARINDAN DAHA UCUZ KONUT YAPILACAK

Çaycuma’da konut fiyatlarının ucuzlayacağını da iddia eden Başkan Kantarcı, “TOKİ konutları yapılıyor. Vallahi billahi TOKİ konutlarından daha ucuz konut yapılacak. Bunu iddia ediyorum, bunu yazın bir yere. Ve gerekirse de bu konuda belediye öncülük yapacak. Ama ben şunu söylüyorum. Çaycuma’da rant devri bitti. Müteahhitler burada çok daire yapamıyor. Niye? Çünkü arsa yok. İkincisi fazla yaparlarsa o zaman fiyat düşer. Ama şimdi, bakın Çaycuma’ya dışarıdan müteahhitler geliyor. Müteahhitlikten geliyorum, Çaycuma’da müteahhitlerin para kazanması taraftarıyım. Ama rant bitecek, rant. Herkes hakiki, normal kazancı neyse ona sahip olacak. Bugün hakikaten benim için çok önemli bir gün.  Birinci gün başladık bu işe. 4.5 yıl sürdü bu iş. Birinci gün başladık, eğer planlı olmasaydı belli bir sıralamaya göre yapmasaydık, bugün burada olmazdı. Ve bu işler ebedi çözülmezdi, bunu da bilin.

ÇAYCUMA ÇELİK KORSEDEN KURTULDU

Yapılan uygulamaya pek çok insanın emeği geçtiğini bildiren Başkan Kantarcı, sözlerini, “Çaycuma’dan yetişmiş çok değerli insanlarımız var. Profesör Erol Köktürk var, Erdal Köktürk var. Bunlar Türkiye çapında çok değerli insanlar. Onlardan da destek aldık. Yerel de bu işlerle ilgilenen dostlarımız var. El birliğiyle, güç birliğiyle bu işi meydana getirdik. Değerli milletvekilimiz Ali İhsan Köktürk Bey de her zaman yanımızda oldu. Bu konu da tıkanan her yerde bu tıkanıklığın açılması için yanımızda oldu. Çok güzel bir imar planı yaptık. Bunu yaparken herkesten fikir aldık. Öyle bir imar planı yaptık ki, Çaycuma’nın gelecekteki gelişmesinin önünü açtık. Hem bu yakada hem İstasyon tarafında 30 metre genişliğinde Çaycuma’yı kuşatan bir çevreyolu koyduk. Bu çevreyolunun plana işlenmesi bile tek başına çok önemli bir iştir. Bu yol nasıl olsa yapılır. Önemli olan onu işlemektir. Bu şu demektir; Çaycuma’nın geleceği garanti altındadır, Çaycuma çelik bir korseden kurtulmuştur.  Hemen arkasından da işte bu 18 dediğimiz bu imar uygulamalarına girdik. Bunlar tabi zorlu süreçler. Dinliyoruz, itirazlar oluyor, hukuki süreçler var” şeklindeki cümlelerle sürdürdü

BU İŞTE MAĞDUR YOKTUR

Kantarcı sözlerini, “Burada şunu da söyleyeyim; hakkını arayan adamın ayağının altını öperim. Hakkını aradı diye kesinlikle bir kimseye tavır almadım. Herkesi hakkını aramasını tavsiye ediyorum. Aslında benim de bir şey yapacağım varsa ben de emrinizdeyim. Ancak kavgada yumruk sayılmaz, bu işler öyle kolay değil. Önünüze gelen bir balığın kılçığını dahi ayıklarken ufak tefek kırıntılar olur. Olur yani. Yüzde yüz kılçığını ayıklayamazsınız. Ama burada adaletin genel olarak tesisi önemli. Ben şuna inanıyorum. Bu işten mağdur yoktur. Bu işten hem yer sahipleri kazançlıdır, bu işten orada yeri olsun olmasın Çaycuma’da yaşayan insanlar kazançlıdır. Çaycuma göreceksiniz, biz oluruz olmayız 10 yıl sonra 20 yıl sonra 50 yıl sonra bizim adımızı anacaktır. Ben bundan eminim. O zaman anlaşılacaktır. Benim rahmetli babam 50 yıl önce o yolları açarken babama küfrediyorlardı. Buraya tayyare mi indirecek Nihat Kantarcı diyorlardı. Şimdi herkes ‘İyi ki bu yollar varmış, bu yollar zamanında açılmış’ diyor. Kolay değil. Hastaneye gidiyoruz ameliyat oluyoruz. İnsan kendini kestirir mi? Niye kestirsin insan kendini. Ameliyat niye olunur tedavi olmak için olunur. Bu ağır ameliyatları yapmaya bugüne kadar benden başka kimse cesaret edemedi. Ben bunu yaptım ve inanıyorum ki bu yüzden de Çaycuma’da çok büyük bir prestije sahibim. Sizlere çok teşekkür ediyorum. Allah hepinize bu yerlerinizde çoluk çocuğunuzla beraber torunlarınızla beraber bundan sonra doğacak çocuklarla beraber güzel hayatlar diliyorum. Mutluluklar diliyorum. Çaycuma bir huzur memleketi, barış memleketi, kardeşlik memleketi. Çaycuma’da yaşamaktan dolayı ben de çok mutluyum. Sizlerin de mutluluğu için sonsuza kadar da çalışmaya hazırım” diyerek tamamladı.

Editör: TE Bilisim