Türkiye çok kritik bir süreçten geçiyor.

Böyle bir süreçte 14 Mayıs Cumhurbaşkanı seçimlerinin kazananın olmaması aslında hiç de şaşırtıcı bir sonuç olmadı.

Oy çalındığına yönelik iddiaları bir kenara koyarsak, Türk halkı, her iki adaya da güvenoyunu vermedi.

Seçmen, 21 yıldır iktidar olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve 13 yıldır 8 seçim kaybeden CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun da değişmesini istemiştir.

Ve şunu bir kez daha anlıyoruz ki, halk; ekonomik kriz altında inim inim inlese de sağ partiler sol partiler tarafından devrilemiyor.

O yüzden sol partiler halkta neden karşılık bulamadıklarını sorgulamalı.

14 Mayıs seçimleri öncesi; mevcut siyasal yapıların 2023 Türkiye seçmen profilinin gerisinde kaldığını ve Haziran 2015-Kasım seçimlerini yaşayabileceğimizi söylemiştim.

Bana kalırsa tekrar eden seçimlere doğru yol alıyoruz.

Kim kazanırsa kazansın, kazananın olmayacağı bir sonuca doğru gidiyoruz.

‘Erken seçimi’ konuşmak için erken belki ama buradan tarihe not düşmüş olalım.

Türkiye Cumhuriyeti ve milletimiz için hayırlı olur inşallah.

Allah, Anadolu toprakları ve Türk halkının yar ve yardımcısı olsun…
 

Hiçbir başarı cezasız kalmaz!

14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve 28’inci Dönem Milletvekili seçimlerinde adaylarla ilgili bir analiz ya da öngörüde bulunarak toplumu yönlendirmekten uzak durmaya çalıştık.

Seçim bittiğine göre rahatlıkla tespitlerimizi yazabiliriz.

İl Başkanı olarak, AK Parti’nin önceki dönem 3 milletvekilinin Zonguldak’ta bıraktığı enkazı toparlayabilecek tek bir isim vardı.

O isim, halkta hiçbir karşılığı olmayan bir adayla, 10 yıl sonra büyük mücadele ile Zonguldak Belediyesi’ni AK Parti’ye armağan eden Mustafa Çağlayan’dı.

Yine AK Parti’yi güvenle limana taşıyan kaptan olarak tarihe geçti.

CHP, yerel seçimlere Mustafa Çağlayan’ın İl Başkanı olduğu AK Parti ile girerse işi zor.

Zonguldak Belediye Başkanı Selim Alan tekrar aday gösterilirse, bu kez Mustafa Çağlayan’ın işi zor!

AK Parti daha doğru bir liste ile seçime gitmiş olsaydı 4’cü sıra adayı ve milletvekili adayları arasında en iyi performansla seçmende karşılık bulunan Nejdet Tıskaoğlu’da bu gün Dorukhan tünelini geçmişti.

Adeta seçim profesörü olan Mustafa Çağlayan, ‘iktidar yorgunluğu’ ve yanlış listeye rağmen mevcudu koruması çok ciddi bir başarıdır.

Diğer başarı da kendi sandığından çıkamayan, Vadi bölgesinde kredisi biten Ahmet Çolakoğlu’nu tekrar meclise gönderen Nejdet Tıskaoğlu’na aittir.

İktidarın son döneminde AK Parti’nin onurunu bu iki isim kurtardı.

Mustafa Çağlayan ve Nejdet Tıskaoğlu, 2+2+1 tahminlerini tepetakla eden, hangi parti olursa olsun gelecek vaadeden isimler oldu.

Unutmadan şunu da tarihe not düşmüş olalım.

Hiçbir başarı cezasız kalmaz…

Önümüzdeki süreçte Mustafa Çağlayan ve Nejdet Tıskaoğlu’na yönelik, tabiri caizse ‘kafalarını koparma’ operasyonlarına da şaşırmayın!

Zaman zaman fırsat buldukça bu köşede 14 Mayıs seçimlerine ilişkin görüşlerimizi yazmaya devam edeceğiz…