Arapça’dan dilimize geçmiş yüzlerce kelime mevcuttur.

Biz bunları anlamına hiç bakmadan kullanır geçeriz. 

Oysa hepsinin çok derin anlamı, tarihsel kökleri vardır. Hatta dünyada onomastik (kelimebilim) denilen bir bilim dalı da vardır. Kelimelerin kökenlerini, dolayısıyla tarihini inceler.

Şimdi siz “Amaan ne olacak, bir kelime işte! Neden bu kadar büyütüyorsunuz?” diyebilirsiniz.

Eğer böyle düşünüyorsanız, size “Günlük yaşıyorsunuz!  Hem de hiç sonunu düşünmeden yaşıyorsunuz!” demek isterim.

Çünkü bir insan taşıdığı ismin anlamını bilmeli. Hatta bilmek yetmez. O ismin anlamına uygun da yaşamalıdır.

Büyüklerin bu konuda çok güzel sözleri vardır.

Bir insan kendi ismine uygun yaşamıyorsa ona, “Hiç isminle müsemma değilsin!” derler.

Örnek, “Hamdi” isimli birinin hamd ve şükürden uzak olması.

“Selim” adlı birinin tehlikeli, kötücül olması.

“Saffet” isimli birinin kurnaz, kıskanç ve sinsi olması.

“Sedat” adlı birinin yalanlara başvurması, haksızlık yapması.

Ya da “Kazım” adlı birinin hoşgörüsüz, kindar ve küfürbaz olması gibi!

Oysa zaman büyük bir hızla akar. Her şeyin bir sonu vardır.

Birçok son, pişmanlığını içinde taşır.

Zaman, kavram ve şartlar mutlaka değişir.

İnsanlar bir lokantada yedikleri yemeğin parasını mutlaka öderler.

Birçok kez arka kapıdan kaçmış olsalar da sonunda hepsini birden öderler.

Emekli olup kaçmış olsalar bile…


 

Son viraj…

14 Mayıs seçimlerine sayılı günler kaldı.

Adayını açıklayan İYİ Parti’de kayış resmen koptu!

1999 Yılından sonra ilk kez toparlanan MHP’de ise aday ve teşkilatlar iddialarını sürdürüyor.

CHP; her seçimde olduğu gibi, kolektif çalışma ruhundan uzak, bireysel başarıya odaklı bir kampanya sürdürüyor.

Öyle ki, medya da bu çalışmalardan olabildiğince uzak tutuluyor.

Elimizdeki imkanlar ölçüsünde adayların çalışmalarını kamuoyunun ilgisine ve bilgisine sunmaya çalışıyoruz.

Rahmetli Süleyman Demirel’in efsane bir sözü vardı; “Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur”

İktidarın yanlış ekonomi politikalarına ve Belediye Başkanlarının, eski milletvekillerinin kırıp döktüğü partili-partisiz insanlara rağmen AK Parti’nin  Zonguldak’ta kısa sürede toparlanması ilginç.

İl Başkanı Mustafa Çağlayan çok başarılı bir seçim operasyonu yürütüyor.

Milletvekili Adayları Muammer Avcı ve 4. Sıra adayı Nejdet Tıskaoğlu’nun seçim gezilerinin miting havasına dönüştüğünü görüyoruz.

Son bir ayda yakalanan bu kolektif sinerji sandığa yansır mı, bilemiyoruz.

Gönülden geçen mi, tencerede pişen mi, tercih edilecek?

Bir dip dalga geliyor ama…

Son viraj!

Çok enteresan bir seçim…

Hiçbir sonucun şaşırtmayacağı bir atmosfer…