Madencilerimiz onlarca hayat kurtardı. İlk gün nedenini anlayamadığımız şekilde deprem bölgesine intikal ettirilemeyen madenciler ulaştıkları andan itibaren onlarca hayat kurtararak hepimizin burukta olsa küçük mutluluklar yaşanmasına vesile oldular.

Ancak kimse bu cansiperane çalışmalardan kendisine pay çıkarmamalı ve maden işçilerimizin hakkını kendilerine teslim etmeli. Yoksa Amasra faciası sonrası ortalarda gözükemeyenler hatta deprem bölgesine giden madencileri uğurlamaya bile gidemeyen yöneticilerin şu kadar madenci yolladık gibi gündemden rol kapmaya çalışmaları samimi gözükmüyor.

Tüm ülkeye domuzdamı ne demek öğreten madencilerimiz tüm şehrimizin her zaman ki gibi gururu oldu. Bugüne kadar olduğu gibi bugünde her türlü riski göze alarak hayat kurtarmaları herkes tarafından takdire şayan bulundu.

Sağ elin verdiğini sol el bilmemeli

Her şehirden onlarca yüzlerce kamyon ve tır deprem bölgesine yardım malzemesi taşıyor. Bu çok güzel bir yardımlaşma örneği olarak yerini elbette alacak. Aksaklıklar olmuyor mu elbette oluyor. Bugün konumuz o değil olmamalı da zaten daha iyi neler yapabiliriz nasıl yapabiliriz onu konuşma zamanı bugün.

Tüm ülke yardım kampanyaları ile depremzedelere ulaşmaya çalışırken bu konuda bile seninki kötü benimki iyi kavgalarına şahit olunması herkese artık bıkkınlık getirdi. Bırakın kavgayı ayrışmayı bugün önce elimizden geldiğince yaralara herkesle birlikte merhem olmaya çalışalım, gün yardımlaşma günü sonra zamanı gelince nerde hata yapıldı nasıl olmalı idi elbet ortaya konulacaktır konulmalıdır da, ama sonra.

Birde bu yardım konusunu reklam amaçlı kullanma konusu da insanlar da rahatsızlık yaratıyor.

 Peygamberimizin sağ elin verdiğini sol el bilmemeli hadisi ne anlama gelmektedir. Bakâra sûresi 271. âyetinde meâlen; “Eğer sadakaları gizler de, onları gizli olarak fakirlere verirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır ve günahlarınızdan bir kısmını örter” buyuruluyor. Peygamber Efendimizin bir hadîs-i şerîfte; “Üç şey iyilik hazînelerindendir. Bunlardan birisi de, verdiği sadakayı gizlemektir” buyurduğu söylenir.

Hal böyle iken şunu yaptım, bu kadar yaptım, öyle yaptım, böyle yaptım diye yapılanı ortaya dökmek ne derece doğrudur, ne derece samimidir her zaman sorgulanmaya mahkum oluyor.

Bilin istiyoruz.