Zonguldak’ta 11 yaşındaki bir çocuğun tacize uğradığı haberini derin bir üzüntü ve öfkeyle öğrendiğini belirten Av. Merve Kır Müftüoğlu, çocukları korumanın yalnızca hukuki değil, vicdani bir sorumluluk olduğunu söyledi.

Zonguldak’ta sağanak yağış sonrasında hortum çıktı
Zonguldak’ta sağanak yağış sonrasında hortum çıktı
İçeriği Görüntüle

Çocuk istismarının, hiçbir gerekçeyle hafifletilemeyecek, 'şaka' adı altında mazur görülemeyecek, insanlık dışı en ağır suçlardan biri olduğunun altını çizen Av. Merve Kır Müftüoğlu, 'her olayda olduğu gibi, bu olayda da yalnızca failin değil; ihmal edenin, görmezden gelenin ve sessiz kalan herkesin sorumluluğu vardır' dedi.

Av. Merve Kır Müftüoğlu, taciz olayı ile ilgili yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi;

"Zonguldak’ta 11 yaşındaki bir çocuğun tacize uğradığı haberini derin bir üzüntü ve öfkeyle öğrendim. Bir hukukçu, bir kadın ve bir insan olarak bu vahim olaylarda yalnızca bir çocuğun değil, aynı zamanda tüm toplum vicdanının da ağır bir yara aldığını düşünüyorum.

Çocuk istismarı, hiçbir gerekçeyle hafifletilemeyecek, “şaka” adı altında mazur görülemeyecek, insanlık dışı en ağır suçlardan biridir. Her olayda olduğu gibi, bu olayda da yalnızca failin değil; ihmal edenin, görmezden gelenin ve sessiz kalan herkesin sorumluluğu vardır.

Adaletin önünde hesap verecek olanlar yalnızca suçu işleyen failler değil, aynı zamanda sistemi sessizlikleriyle suça ortak edenlerdir. Bu nedenle, olayın tüm yönleriyle aydınlatılması, failin en ağır cezayı alması ve benzer vakaların bir daha yaşanmaması için hukuki sürecin yakından takipçisi olmalıyız.

Buradan açık bir çağrıda bulunuyorum: Her kurum, her birey, her aile çocuk koruma zincirinin vazgeçilmez bir halkasıdır. Bu zincirin herhangi bir halkası koptuğunda, bedelini en savunmasız olanlar, çocuklarımız ödüyor. Bu olay bir kez daha göstermiştir ki, çocuk haklarını korumak yalnızca hukukî değil, aynı zamanda vicdanî ve ahlakî bir sorumluluktur.

Bir çocuğun "söylesem bana bir şey yaparlar diye korktum" cümlesi, bu ülkenin her yetişkininin yüzüne tutulmuş bir aynadır. O aynaya bakmaktan korkmadan, susmadan, yılmadan mücadele edeceğiz.

Adalet sadece mahkeme salonlarında değil, çocukların korkmadan güldüğü, oyunlar oynadığı sokaklarda da var olmalıdır."