Tüm Emek Der’in kuruluşundan bu yana gösterdiği mücadele ile işçi-memur emeklilerin adresi olduğunu ifade eden Küçükvar, “Kuruluşundan bu yana gösterdiği maddi-manevi gayretlerle, işçi-memur emeklilerinin adresi durumuna gelen TÜM EMEK DER, son zamanlardaki tanıtım gayreti ve üye artışıyla, sivil toplum kategorisinde haklı yerine doğru ilerliyor.
Derneklerin gücü ve yaptırımı, üyelerin sayısı ve ekonomik yapılarına paralel yükselir; ülke genelindeki emekli sayısı ile değil.
Mevcut emekli sayıları ve seçmen bazındaki yekûn, derneklerin faaliyet alanlarındaki maddi/manevi hareket sahasını gösterir.
Dernekler, üyelerinin hak ve menfaatlerini savunmak, kazanmak için kurulmuş birer ‘gönül fedaileri’ kuruluşudur. Üyelerin hak ve menfaatleri için zaman zaman, siyasi erk ile çalışmanın ötesinde çatışmak durumunda kalırlar. ‘Yasal statü’ çerçeveli kuruluşlar oldukları için, siyasetin tekzip/tenkit/tehditlerine maruz kaldıkları olabilir.
Bunun yanında, üyelerinin hak ve menfaatlerini savunmak, sivil toplum ruhunu yaşatıp, ülke ve insanı açısından ‘demokrasi/hak/özgürlüklerin korunması’ için yasal mücadele veren TÜM EMEK DER’in gelişmesine; kıymet-i harbiyeleri kendilerinden menkul, ‘rekabet’ anlayışları; ‘yandan çarklı’ olup, saldırılar yapan ‘türedi’ sendikaların artması da doğaldır.
Hükm-i şahsiyetleri, Atatürk’ün kabristanı ‘Anıtkabir’e ziyarete yetmeyen bu kuruluşlar, maalesef sadece tüm emeklilerin güçlenmesine çelme takmak kadar, ülkedeki sivil toplum ruhunun körelmesine dümen tutmaktadırlar.
Bu tip ve politiplerin yörüngelerindeki kuruluşların engellemeleri, bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da olacaktır.
TÜM EMEK DER, Genel Başkanı Sayın Satılmış Çalışkan, bu engellemeleri bu güne kadar geçmiştir, yükselme trendini yakalamıştır.
Emeklinin ‘seyyanen zam, intibak, refah payı’ gibi istekleri yanında, siyasetin aleyhte bir çok teknik-taktik varyasyonları devam ederken; yapılacak olan‘birlik / dayanışma’ ruh ve icraatının canlı tutulmasıdır.
Emekli maaşlarının ‘yaş ve TÜFE’ye göre değil, prim ve hizmete göre yapılması’ istenirken, yapılacak olan, ‘moral/motivasyon’u yüksek tutup, ekonomik ve sayısal güce ulaşmak olmalıdır.
Dolayısıyla, ‘asgarinin de asgarisi’ kök maaşlı emekliler, asgari ücret ve açlık sınırı altında maaş alan emekliler ve tüm ‘işçi-memur emeklileri’ TÜM EMEK DER bünyesinde ‘üye’ olarak yerlerini alıp, çalışırken ödedikleri primlerle nasıl maaşlarını kutsallaştırdılar ise, emekli günlerinde de TÜM EMEK DER üye kartlarıyla kutsal mücadelede yerlerini alıp, anlaşmalı kurum/kuruluşlarla yapılan indirimlerden faydalanmalıdır.
Unutmayalım; Türkiye’de ki örgütlü emekli sayısı bırakın 16,5 milyonu, 5-6 milyonu bulsa, emeklilerin mukadderatı siyasilerin/iktidarın iki dudağı arasında olmazdı” dedi.