Efendim deniyor ki, “emekliler tokat attı”

Zonguldak’ta, Kozlu’da olan emekli, Devrek’te, Kilimli’de yok muydu?

Bu yenilgiyi emekliye bağlamak sorumluluktan kaçış ve ihaneti perdelemektir!

Zonguldak’ta anketler Özcan Ulupınar diyordu!

Parti içi temayüller Özcan Ulupınar diyordu!

Halk, Özcan Ulupınar’ı istiyordu!

Partiye küskün, Selim Alan’a kızgın seçmen Özcan Ulupınar’ı istiyordu!

Paçasını Selim Alan’a kaptıran AK Parti Zonguldak Milletvekili Ahmet Çolakoğlu, son virajda bir film çevirdi!
Çolakoğlu, 30 kişinin içinde “Senin açığın çok, sanayide git arkana 12mm’lik saç taktır” diyen Selim Alan’ın Zonguldak Belediye Başkan Adayı olması için Ankara’daki tüm ilişkilerini devreye soktu!

Aynı Selim Alan, Özcan Ulupınar için uyduruk bir dosya hazırlamış, maşalarıyla Ankara’ya şikayet ettiriyordu!

Ve entrikalarla Özcan Ulupınar’ı saf dışı bıraktılar!

Devrek’e de aday yaptırmamak için ellerinden geleni ardına koymadılar.

Özcan Ulupınar’ı siyasi çöplüğe itmek isteyen aynı isimler, seçimde çalışıyormuş gibi, miş gibi yaptı!

Çünkü, Zonguldak kaybederse Özcan Ulupınar Devrek’te kazanmamalıydı!

Özcan Ulupınar, küllerinden yeniden doğmamalıydı!

Yarın önlerine rakip olarak çıkmamalıydı!

Siz zannediyorsunuz ki; Özcan Ulupınar, sebepsiz zenginleşen Çetin Bozkurt’a karşı yarıştı!

Özcan Ulupınar, AK Parti’nin ihanetçilerini, lümpenlerini sandığa gömdü!

Taciz ve yolsuzluğun zaferi!

Taciz iddisayla yargılanmasına rağmen tekrar seçilen Gülüç Belediye Başkaşkanı Gökhan Mustafa Demirtaş’ı kutluyorum!

İddialar ortaya çıktıktan sonra bilhassa kendisini ziyaret eden ancak 79 gün içinde AK Parti Gülüç Belediye Başkan Adayı Kerim Sönmez’i ziyaret etmeyen Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Saadet Oruç’u…

Ağababası Türk Metal Sendikası Başkanı Yusuf Ziya Odabaş’ı…

Koruyan Milletvekili Hamdi Uçar’ı…

Yolsuzluklarına AK Parti perdesi çeken Milletvekili Polat Türkmen’i…

Tüzüğe rağmen İYİ Parti’ye transfer edilmesinde büyük emeği olan İYİ Parti Kadın Politikalarından sorumlu Dr. Evrim Balbaloğlu’nu…

Avukatlığını yapan AK Parti İlçe Yönetim Kurulu Üyesi, Siyasi İşler Başkanı Av. Burak Öztürk’ü…

AK Parti Gülüç teşkilatının yaptığı tüm haklı itirazların reddedildiği Kdz. Ereğli Yüksek Seçim Kurulu’nda görev alan Av. Burak Öztürk’ü…

Gökhan Demirtaş’ın tespit ettiği ihtiyaç sahiplerine ayni ve nakti yardım gönderen Kdz. Ereğli Kızılay Şube Yöneticisi Av. Burak Öztürk’ü…

Hukuksuz arama operasyonuyla AK Parti Gülüç Belediye Meclis Üyesi Atilla Tarık Semiz’in yıpratılmasını sağlayan Ereğli İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde emri veren kolluk kuvvetini…

Taciz ve yolsuzluğu kaşeli faturalarla örtbas eden gazetecileri kutluyorum.

Bu zafer hepsinin!

Müthiş bir organizasyonla seçimi aldılar...

Tacizden yargılanan, yolsuzluklarıyla ünlenen Belediye Başkanlarına yakıştılar…

 

Kobay!

Halkın tokadını yiyen Selim Alan, ortalarda görünmeyince, eşi Ceyda Alan’da “Güzel bir deneyim oldu bu bizim için. Yaptığın hizmet için sana eşin ve en büyük destekçin olarak teşekkür ediyorum. Ben ve sevenlerin senden razıyız” şeklinde sosyal medyada paylaşım yapmıştı.

Biz de Selim Alan’ı Kozlu’daki evinden çıkmıyor zannediyorduk!

Demek ki, evde yok!

Telefonlara da bakmıyor olmalı ki, eşi sosyal medyadan mesaj attı!

Halk teşekkür etmeyince, kendi kendine teşekkür etmiş!

İyi güzel de “Güzel bir deneyim” sözü de ne demek?

Ne yani, Zonguldak ve halkı sizin kobayınız mıydı ki!

Bu nasıl bir söz böyle?

Ne demiş atalarımız; Testinin içinde ne varsa, dışarıya o sızar!

Oturmadan dedikodusu çıktı!

Kozlu’da Ali Bektaş büyük bir farkla seçimi kaybetti.

CHP’li Altuğ Dökmeci, daha koltuğa oturmadan bir taraftarı gidip koltuğu ısıtmış!

Özel Kalem Müdürü bekleyenler…

İşe girmeyi bekleyenler…

Ereğlili esnaf, tüccar, müteahhitlerde sıraya girmiş!

Altuğ Dökmeci, daha koltuğa oturmadan, sokak konuşmaya başladıysa Kozlu Belediyesi’ni çok konuşacağız demektir!

Bize anlatılanlar gibiyse, ilk fatura CHP İl Başkanı Devrim Dural’a sonra Merve Arslan ile Altuğ Dökmeci’yi oraya getiren CHP Zonguldak Milletvekili Eylem Ertuğrul’a çıkar!

Eğer Kozlu Belediyesi söylendiği gibi paylaşılacaksa müsaade etmeyeceğimizin bilinmesini istiyorum.

Sonra alınmak-darılmak yok!