Songül Malkoç neler yapıyor?
Songül Malkoç tekrar mesleğine döndü. 25 Yıllık ticari hayatım var. Mühendisliğim var. 1989 Yılında Makine mühendisi olarak Hacettepe Fakültesinden mezun oldum. O dönemde kendi başıma Devrek’te bir büro açtım. Ticaretimizi büyüttük. Zonguldak’ın hemen hemen her bölgesine hitap ediyoruz. Demir Döküm Bayisi olarak çalışıyoruz. Isıtma, soğutma, havalandırma üzerine çalışıyoruz. Bu dönemde Zonguldak’ı temiz tutmaya çalışıyoruz. Temiz havasına destek veriyoruz. Umarım iyi olur. 48 Yıldır Zonguldak’ta yaşıyorum. Zonguldak’ın yerlisiyim. Devrek doğumluyum. Ama bölgeden hiç ayrılmamış biriyim. Hizmetlerimiz yine Zonguldak’ta devam edecek.
Zonguldaklılar doğalgaza alıştı mı?
Öncelikle baştan alışamadı Zonguldaklılar, sıcak bakmadılar. TTK’da çalışanların yıllık bedava kömür almaları, fakat son zamanlarda kömür üretimi olmadığı için fiyatların yüksek olması ve bu anlamda da doğalgaza bir dönüş başladı. İnsanlar eskisi gibi değil, sağlıklarını çok daha ciddiye alıyorlar. Doğalgaz’ın olması Zonguldak’ın havasını temizleme açısından çok önemsiyorum.
Kömür ocaklarına alternatif olarak hükümet hangi programı Zonguldak’ta uygulamalı?
Şu an siyasetten uzağım. Siyaset yapmıyorum Sadece CHP’nin bir üyesiyim. Fakat, sadece bu dönemi değil de geçmişten buyana hükümetleri eleştirdiğimiz zaman Zonguldak’a herkes üvey evlat muamelesi yaptı. Araştırdığınız zaman milletvekillerinin son 30 yıldır milletvekillerinin yerli olmaması yani Zonguldak’ta bir fiil yaşamaması ile alakalı Zonguldak’ı öteleme var. Bana göre çok büyük sorunları var. Bölge müdürlüklerinin gitmesi, TTK’da işçi sayısının azalması, göçlerin başlamasının nedenlerini milletvekillerinin çalışmamasına bağlıyorum. Yani yeterince Zonguldak’la ilgilenmediklerini düşünüyorum. Son dönemde ise herkes ipe un serdi. Seçilirken bir yığın vaatlerle geliyorlar ama, hiçbir şeyde yapılmıyor.
Buna rağmen 1 Kasım seçimlerinde AKP oyunu yükseltti, Siz bunu neye bağlıyorsunuz?
Öz eleştiri yaparsak; biz kendimizi çok anlatamıyoruz. AKP Milletvekillerinin eksik olduğu kadar muhalefet milletvekillerinin de suç ortağı olduğunu düşünüyorum. Yani Zonguldak’ın sorunlarını yeterince halka anlatsalar AKP bu kadar oy alamaz Zonguldak’ta. Ben şahsen milletvekili adayı olsaydım, tamamen Zonguldak’ın sorunlarıyla uğraşırdım. CHP’nin ilkelerini anlatacağıma, Zonguldak’ın sorunlarını anlatır, onlarla uğraşırdım. Halkın yanında olmanın avantaj olduğunu düşünüyorum Fakat, milletvekillerimiz Zonguldak’ta yaşayan insanlar değil, hepsi beş tanesi için söylüyorum. 15 günde bir geliyor-gidiyorlar. Düğünlere, cenazeye katılıyorlar. Bir medya da görüyoruz sonra Ankara’ya gidiyorlar. Yeterince Zonguldak’la ilgilenmediklerini düşüyorum.
CHP’de delege seçimleri oldu, fakat taraf olmadınız. Siyaseti bıraktınız mı?
Siyasete ara verdim. Şu an siyasete ara verdim mi, yoksa bitirdim mi inanın bende düşünemiyorum. Bıraktım dersem de yalan olur. Çünkü, siyasetle yoğrulmuşum. Vazgeçmem mümkün değil. 1989 Yılında CHP’nin üyesi oldum. Babam rahmetli Adalet Partiliydi. Merkez sağ kökenli bir ailenin çocuğuyum. Ağabeyimin (Nadir Saraç) gençlik kollarından gelmesi, Belediye başkanı olması, daha sonra CHP’den milletvekili olması beni de CHP’de siyaset yapmaya yöneltti.. CHP’nin içerisinde siyaset yaptım. Baktığım zaman CHP’de siyaset yapanlardan farklı düşüncelerimde var. CHP’nin ilkelerine sadık olan bir insanım. Fakat, eksiklikler var mı? Tasvip etmediğim şeyler oluyor. Şu an mevcut CHP siyasetini sevmiyorum. Gerçek bu. Herkes koltuk peşinde, herkes hırsının peşinde, çalışanları arkaya atıyorlar. Çalışanın hakkını vermiyorlar. Gerçekten küstüm. Ne zaman Cumhuriyet Halk Partisi düzelir, halka döner, halka kucak açar. Bende o insanlarla çalışırım. Genel Merkez düzeyinde söylemiyorum. Kemal Kılıçdaroğlu saygı duyduğum, dürüstlüğüne inandığım bir insan. Kadroların Genel Başkanı çalıştırmadığını düşünüyorum. Aslında Genel Başkanımızı kendime benzetiyorum. Bir takım muhalefetin onu yeterince çalıştırmadığını düşünüyorum. Yalnız kalıyor.
Devrek Belediye Başkan Adaylığı seçimlerinde ihanete uğradığınızı düşünüyor musunuz?
Bir takım muhalefet insanlar hep orada duruyor. CHP’nin kim gelirse gelsin başarılı insanı rahat bırakmıyorlar, çalıştırmıyorlar. Genel Başkan Kılıçdaroğlu’na hiç kırgınlığım olmadı. Ama CHP içerisinde kırgınlığım olan insanlar var. Değişmesi gerekiyor. Kendi kendime bile bu partiden bir şey olmaz diye düşünmeye başladığım zamanlar oldu. Kongrelerde kavga ediyorlar, iki gün sonrada birbirlerini tebrik ediyorlar. Formaliteden birbirlerini tebrik edip, konuşmalarını anlayamıyorum. Özellikle Devrek Belediye seçimlerinde çok kırgınım, kazanılacak bir seçimdi. Yerelde siyaset yapanlar yardımcı olmadı, hatta genel merkez bazında da yardımcı olmadılar. Sağolsun Kadın Kolları Genel Başkanı Hilal Dokuzcan yardımcı oldu. Bir Adnan Keskin beni kovmaktan beter etti. “Çek git ayrıl” dedi. CHP’ye ihanet etmemek için Belediye Başkan adaylığından ayrılmadım. O dönemde hiç kimse sahip çıkmadı. O dönemde ön seçimde çıkanların hiç biri çalışmadı. Muharrem İnce geldiğinde biz çalışırken, bazı yöneticiler balık tutmaya gittiler. Devrek’te 3 bin 200 olan oy oranı 6 bin 500 oldu. Yani % 24 olan bir oy vardı Devrek’te bunu % 44,3’e çıkardık. AKP ile kafa kafaya geldik. Bu gün herkes pişman. İhanet eden CHP’nin bazı üyeleri hala pişman değildir. Fakat, halk pişman.
Siyasete dönerseniz Belediye Başkanlığı mı yoksa Milletvekilliğimi düşünürsünüz?
Belediye Başkanlığını çok düşünmüyorum. Şua anki duruma göre ön seçim olursa Zonguldak bazında CHP’nin üyelerine güveniyorum. CHP’nin üyeleri artık bilinçlendi. Bundan önce kişi ile ilgili oy veriyorlardı. Ama, oy verdikleri insanları da gördüler. Bu insanların ne dolambaçlar, ne dolaplar döndürdüğünü gördüler. Bundan sonra daha dikkatli oy kullanacaklarını, partilerini düşüneceklerini, çalışacak insana destek vereceklerini düşünüyorum. Bu nedenle milletvekilliğinde şansımı denerim.
Siyaset mi, iş dünyası mı?
Şu an için iş dünyası. İyi bir iş kadını olmak için mücadele ediyorum. İşimi çok iyi yapmak isteyen bir insanım. Yani siyaset yaptığım zamanda siyasetin tüm mutfaklarında çalıştım. Ama, 3-4 Yıl aktif siyasette işimle ilgilemedim. Bu da çok sıkıntı oldu bana hem maddi, hem de manevi olarak. Bu gün bunun sıkıntılarını yaşıyorum açıkçası. Çok büyük haz duyuyordum. Sadece bir kolda çalışan başarılı olan biriyim. Çünkü, kendimi tamamen o konuya veriyorum. Siyaseti de siyaset olarak yapmadım, hizmet olarak yaptım. Ben çıkıp da CHP’ye oy verin diye başlamadım. Önce vatandaşı dinledim. AKP’ye oy verenleri de kucakladım, öptüm. Ta ki Özcan beyle bile. Çok ideolojik yapısı keskin olan bir kadın değilim.
Son sözler…
Artık sürekli olarak Zonguldak merkezdeyim. Demir Döküm Bayisi, Malkoç Mühendisliğe ait firmayı yaklaşık 1,5 yıldır aktif olarak çalıştırıyorum Zonguldak’ta. Geleceğimle ilgili düşüncelerim şu an itibariyle kesinlikle ticaret. Gökçebey’e doğalgazla ilgili bir dükkan açtım. Bundan sonraki süreçteki hedefim kesinlikle siyaset değil. Çocuklarımın okulu, engelli çocuklarımla ve aileleriyle beraber olmak ve ticari hayatımda başarılı olmak istiyorum. Tekrar o günlere gelmek Zonguldak’ın iyi bir iş kadını olarak devam etmek istiyorum.
Umarım güzel günler olacak. Zonguldak’ın sorunlarıyla ilgili yine her ne kadar iş hayatında devam etsem de sorunlar konusunda bencil bir insan değilim. Zonguldak’ın eksiklikleri ile ilgili bir şey olduğunda, bana görev düştüğünde her zaman bütün milletvekillerinin, belediye başkanlarımızın, bürokratlarımızın yanında olmaya söz veriyorum.
Annelik en başarılı olduğum kol oldu
Çocuklarınıza vakit ayırabiliyor musunuz?
Annelik her halde en başarılı olduğum bir kol oldu. Çocuklarımın biri İstanbul’da Diş hekimliği okuyor. Küçüğümde 13 yaşında ortaokulda okuyor. İkisi de başarılı çocuklar. Önce sağlıklı olmalarını istiyorum. Topluma faydaları olsun istiyorum, memlekete sahip çıkan çocuklar olsun istiyorum. Dürüst çocuklar, hassas çocuklar, başarılı çocuklar. Annelerinden çok şey aldılar. Onun için burada, bu konuda kazandım diye düşünüyorum. Bir çok şeyde kaybettim. Ama annelik konusunda kazandığımı düşünüyorum.
Siyasetle birlikte dernek faaliyetlerini yürüttüğünüz için yanlış anlaşıldığınızı düşündüğünüz oldu mu?
Hiç düşünmedim. Umurumda da değil. O anlamda kimse benim umurumda değil. O çocuklar benim olmazsa olmazım.
AKP Milletvekili Özcan Ulupınar ile ilişkiler nasıl?
İyi... Özcan benim kardeşim. O da bana abla der.
Abla olarak bir tavsiyeniz var mı Özcan Bey’e?
Özcan tembel, çalışmıyor. Özcan’ı seviyorum ama çok tembel. Tavsiyem şu; Devrek’e artık sahip çıksın. Özellikle Devrek’e sahip çıksın. Çünkü, Zonguldak’ın ilçelerine baktığınız zaman en kötü felaketler yaşanan yer Devrek’tir. Özellikle Özcan’a bunu basın yoluyla söylemek istiyorum. Devrek’te Cezaevi’nin gelmesi Devrek’te ekonomiyi tamamen bitirdi. Devrek’te bir tomografi cihazının bile olmaması Devrek’ten bir milletvekili çıkması da bunlar çok acı şeyler. Yeni cihazlar Zonguldak’a gitmiş, eskiler Devrek Hastanesine gelmiş. Bunlar çirkin şeyler diye düşünüyorum. Devrek’te Zonguldak’ın üvey evladı değil. Özcan’dan başka kimsemiz yok. Zonguldak’a sahip çıksın ama, özellikle Devrek’in haklarını korusun. Mustafa Semerci’yi çalıştırsın, biraz uyarsın, çalışmalarına katkı versin. Bunları istiyorum. Kardeş olarak onu çok seviyorum, ama tembelliğini de söylemek istiyorum.
Devrek Belediye Başkanı Mustafa Semerci’yi başarılı buluyor musunuz?
Belediye Başkanı Mustafa Semerci benim ağabeyim sayılır. Fakat, Devrek’in durumu çok kötü. Oy verenlerde bana söylüyorlar. Keşke sen kazansaydın, bugün Devrek’in çehresi değişirdi. Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı ağabeyim için “Çok çalışkan” diyorlar. Ben de Başkanıma söylüyorum. Ben Belediye Başkanı olsaydım valla ben kazansaydım ben birinci olurdum diyorum. (Gülüyor)
Peki, başka bir parti size adaylık teklif ederse…
Şu an öyle bir düşüncem yok. CHP’nin içerisinde muhafazakar bir yapım var benim. Bundan dolayı da gurur duyuyorum. Bu nedenle kırsala da hitap edebiliyorum. Devrek’te en fazla kırsaldan oy aldım. Burada da öyle. Halk bazında bir anket olsaydı kazanacağımı düşünüyordum. Bilemiyorum, şu an için gerçekten bilemiyorum. CHP’de devam ediyorum. Ama ne olur Cumhuriyet Halk Partisi’nden onu da bilemiyorum.
Editör: TE Bilisim
