Zonguldak'ın Kdz. Ereğli ilçesine bağlı Gülüç beldesinin AKP'li Belediye Başkanı Gökhan Mustafa Demirtaş tarafından sözlü ve fiziki tacize uğradıklarını iddia eden 2 belediye çalışanı kadın biri olan 32 yaşındaki D.K, taciz ve mobbinglere dayanamayarak dün gece ilaç içerek intihar etmek istedi.

Gülüç beldesinde bulunan evinde aşı dozda ilaç alan 32 yaşındaki D.K. fenalaştı. Durumu fark eden ailesi sağlık ekiplerine haber verdi. Kdz. Ereğli Devlet Hastanesi yoğun bakım ünitesine kaldırılan D.K’nın defalarca midesi yıkarak hayata döndürüldü.

2017 Yılında Gülüç Belediyesi’nde işe başladıktan bir süre sonra AK Partili Belediye Başkanı Gökhan Mustafa Demirtaş tarafından önce sözlü, daha sonra nitelikli cinsel tacize maruz kalan üç üniversite mezunu, matematik öğretmeni D.K. uğradığı tacizi dönemin AK Parti Ereğli İlçe Başkanı Saffet Bozkurt’a daha sonra dönemin AK Parti Zonguldak Milletvekilleri Hamdi Uçar ve Ahmet Çolakoğlu’na anlatarak yardım istemiş ancak hiçbir destek bulamayınca Ereğli Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştu.
Defalarca Belediye Başkanı Demirtaş hakkında uzaklaştırma kararı aldıran D.K. aylardır savcılıkta bekleyen şikayetinin sonuçlanmasını beklerken, Başkan Demirtaş tarafından defalarca sürgün edilerek mobbinglere maruz kalmış, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan yardım istemişti.

Canına kıymak istediğini söylemişti...
5 Eylül 2023 yılında Tempo Gazetesi’nin ulaştığı tacize uğrayan kadınlar, AK Partili Başkan Gökhan Mustafa Demirtaş tarafından sürgün edildiklerini ve intiharın eşiğine geldiklerini açıklamıştı.

Canına kıymak istediğini anlatan D.K. o tarihteki açıklaması şöyle;
ŞİKAYET ETTİKTEN SONRA ÜÇ KEZ GÖREV YERİ DEĞİŞTİRİLDİ
2017 yılında sekreter olarak belediyede çalışmaya başladığını 44 yaşındaki N.Y, 6 ay sonra Belediye Başkanı Demirtaş'ın sözlü tacizlerine maruz kaldığını ileri sürerek, "Tacizlerine karşılık bulamayan Belediye Başkanı Gökhan Mustafa Demirtaş, beni zabıta biriminde görevlendirdi. Orada da benimle uğraşmaktan asla vazgeçmedi. Bu duruma dayanamadım. O dönemin AK Parti il, ilçe başkanı ve milletvekillerine durumu anlattım. İlgileneceklerini söylediler. Ama hiç bir şey yapmadılar. Aksine mobbingler daha da arttı. Beni garaj binasında görevlendirdi. Evlenip izine ayrıldım. Geri döndüğüm gibi beni beni bekçi kulübesine sürdü. Sinir krizi geçirdim: Bu olaydan sonra kendi hayatımı sonlandırmayı düşündüm. Bana 'Şikayet ettin ne oldu? Bana hiç bir savcı, hiç bir bakan hiç bir şey yapamaz' söylemlerinde bulunuyordu. Oğlumla ve ailemle beni tehdit ediyordu. Aralık ayında savcılığa başvurdum. Dava halen daha açılmadı. Siyasetin adaletin önüne geçtiğini düşünüyorum. Daha sonra görev yerim değiştirilerek garaj binasında temizliğe sürüldüm. Kendisinden görevlendirme yazısı istedim ama vermedi. Psikolojik tedavi görmeye başladım. Raporluyum. Nefes alamıyorum. Günden güne artan mobbinglere dayanamıyoruz. Artık sesimizi duyun" dedi.


"KADIN OLMANIN DEZAVANTAJLARINI İLİKLERİME KADAR HİSSETİM"
2021 yılında belediye başkanı tarafından belediye şirketine büro personeli olarak işe alındığını anlatan 32 yaşındaki D.K ise, Başkan Demirtaş'ın sözle başlayan tacizlerinin daha sonra fiziksel hale geldiğini ileri sürdü. Başkanı defalarca uyardığını sözlerine ekleyen D.K, "Sözlü tacizleri, nitelikli tacize ulaşınca, bu şekilde davranmaması gerektiğini, bir makamının olduğunu, ona göre davranması gerektiğini, kendisini şikayet edeceğimi defalarca söyledim. 'İstediğin yere şikayet et. Senin sözün mü benim sözüm mü? Bana hiç kimse bir şey yapamaz. Sen işinden olursun. Ailenle aran bozulur. Sana kim inanacak? Ne istiyorsam onu yapacaksın. Seni buraya ben işe aldım. Kabul etmiyorsan istifa et' diyordu. Ben istemiyorum, zorla değil bu işler diye defalarca söyledim. Ama durmak bilmedi. Tacizde bulununca artık dayanamadım her şeyi göz önüne aldım gittim savcılığa suç duyurusunda bulundum. Bundan sonra mobbingler daha şiddetini arttırarak devam etmeye başladı. Ne olursa olsun davamdan vazgeçmedim. Daha sonra beni zorunlu yıllık izine çıkardı. Geri dönünce beni garaj binasına gönderdi. Garaj binasında beni 2 metrelik bir kulübenin içerisine, yanında lağım çukuru olan bir yere soktu. Savcılığın elinde çok net, somut deliller olmasına rağmen hala soruşturma kapsamından geçip dava sürecine taşınamadı. Psikolojik destek alıyorum. Çünkü bu süre zarfında kadın olmanın dezavantajlarını iliklerime kadar hissettim. Canıma kıymak istedim. Hastaneye yatırılarak tedavi alacağım, çünkü başkan mesaiyi saatleri içinde psikolojik destek almama izin vermedi. Kendimizi öldürmek istemiyoruz bize yardım edin" ifadelerini kullandı.

AVUKAT: SİYASETİN ADALATİN ÖNÜNE GEÇMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ”
Kadınların avukatı İstanbul Barosu’na kayıtlı Yiğit Beşok, müvekkillerini korumak için dosyada gizlilik kararı aldırdığını ancak aradan geçen süreçte dava açılmadığını dile getirerek, "Gizlilik kararını savcılıktan müvekkillerimin zarar görmemesi adına bizzat ben talep ettim. Fakat gelinen aşamada bu gizlilik kararının müşteki müvekkillere değil şüpheliye yarar sağladığını görmekteyiz. Bölgedeki herkes artık bu olayı bilmekte aynı şekilde şüpheliye de hiçbir yaptırımın yapılmadığını da görmektedirler. Bu durum ise kamuoyunda şahısların adaletin önünde olduğu imajı doğurmakta ve bu da şahısları daha da cesaretlendirmektedir. Dosyada şikayete konu suç vasfına ait son derece somut deliller ve bunun yanında tanıklar mevcuttur. Müvekkiller lehine koruma uzaklaştırma kararları mevcuttur. Dosyada ceza hukuku kapsamında yapılacak tek husus iddianamenin hazırlanması ve bir an önce artık kovuşturmaya geçilmesidir. Müvekkillerin zaten kötü olan psikolojik ve sağlık durumları her geçen gün daha da kötüye gitmektedir. Savcılığın derhal harekete geçmesi gerekmektedir. Aksi durumda telafisi mümkün olmayan kötü sonuçların ortaya çıkması her geçen gün daha da muhtemeldir. Makam, mevki, şahıs ya da siyasetin adaletin önüne geçmesine hiçbir şekilde izin vermeyeceğiz ve bu konunun sonuna kadar arkasında olacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın" dedi.

 

Öte yandan olayın ortaya çıkmasının ardından AKP Gülüç Kadın Kolları Başkanı ve aynı zamanda belediye Meclis Üyesi olan Ferihan Şenol da, taciz iddiaları karşında Belediye Başkanı Demirtaş hakkında işlem yapılmadığı için AKP’den istifa etmişti.

Yolsuzluk ve taciz iddialarıyla gündeme gelen Gökhan Demirtaş hakkında Zonguldak AK Parti Milletvekillerinin ve Yöneticilerin nasıl bir tutum sergileyeceği merak konusu oldu.
 

Editör: TE Bilisim